1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

190310 Kundus Untersuchungsausschuss

19 Mart 2010

Afganistan’da sivillerin ölümüne yol açan askeri operasyon, siyaset gündemini sarsmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl istifa eden Genelkurmay Başkanı Schneiderhan’ın ifadesi, Bakan zu Guttenberg’i zora soktu.

https://p.dw.com/p/MXG4
Bakan Karl-Theodor zu Guttenberg'in (ortada) istifaya zorladığı Genelkurmay Başkanı (solda) ve müsteşar, ilk kez ifade verdiFotoğraf: picture-alliance/dpa

4 Eylül 2009 tarihinde, Afganistan’ın Kunduz kenti yakınlarında Taliban militanları iki yakıt tankerini kaçırmış, bunun üzerine bir Alman subayın emriyle yakıt tankerleri bombalanmıştı. Saldırıda aralarında çok sayıda sivilin de bulunduğu 142 kişi hayatını kaybetmişti. Ölenler arasında sivillerin de olması, Alman siyaset dünyasında ateşli tartışmalara yol açtı. Eski Savunma Bakanı Franz Josef Jung, Afganistan’da yaşananlar nedeniyle istifa etti. Gelen baskılar sonucu Genelkurmay Başkanı Wolfgang Schneiderhan ve Savunma Bakanlığı Müsteşarı Peter Wichert de görevden ayrılmak zorunda kaldı. Federal Alman Meclisi, bombardımanla ilgili ihmal ve hataları incelemek üzere bir araştırma komisyonu oluşturdu. Perşembe günü yapılan ilk oturumda görevden ayrılmak zorunda bırakılan eski Genelkurmay Başkanı ile eski müsteşar hazır bulundular. Tartışmaların odağında yer alan Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg ise 22 Nisan’da komisyon karşısına çıkacak.

İfadeler Savunma Bakanı'nı zorlayabilir

Araştırma komisyonundaki iki tanık da eski şefleri Savunma Bakanı Guttenberg’e karşı memnuniyetsizliklerini açıkça dile getirdi. Guttenberg yanlış bilgilendirildiği hissine kapılmış, baskılar sonucu ikisi de istifa etmek zorunda kalmıştı. Eski Savunma Bakanlığı Müsteşarı Peter Wichert ve eski Genelkurmay Başkanı Wolfgang Schneiderhan, bakanı yanlış bilgilendirdikleri yönündeki iddiaları sert bir şekilde reddediyor. Sol Partili Jan van Aken, bu ifadelerin Savunma Bakanı’na büyük sıkıntı vereceğini söylüyor.

Van Aken görüşlerini “Pekâlâ, sanki Savunma Bakanı Guttenberg yalan söylemiş gibi görünüyor. Guttenberg, defalarca kez, raporların kendisinden saklandığını söyledi. Ancak iki tanık bugün durumun aslında böyle olmadığı konusunda güvenilir ifadeler verdi. Ben, tüm raporların gerçekten Gutenberg’in emrinde hazır bulunduğu ya da hemen kendisine tahsis edildiğine inanabileceğimizi düşünüyorum. Bu nedenle, Sayın Guttenberg’in, hâlâ kendisinden bir şeyler gizlendiğini iddia etmesini anlamıyorum“ sözleriyle dile getiriyor.

Guttenberg'den tutum değişikliği

Almanya Savunma Bakanı, Kunduz’daki bombardımanı ilk önce “uygun ve gerekli“ olarak tanımlamıştı. Guttenberg daha sonra bu değerlendirmesini düzelterek bombardımanı bu kez “uygun değil“ şeklinde nitelendirdi. Tanıklar Wichert ve Schneiderhan’ın görevden ayrılması, kamuoyunda, Savunma Bakanı’nın, ikisi tarafından aldatıldığını hissettiği izlenimini doğurdu. İki eski üst düzey yetkilinin öfkesini anladığını kaydeden Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi üyesi Ernst-Reinhard Beck, Savunma Bakanı’na da destek çıkıyor.

Beck “Görevden ayrılmak zorunda bırakılmaları ikisi için de öyle görünüyor ki oldukça şaşırtıcıydı. İncindikleri hâlâ hissedilebiliyordu. Savunma Bakanı, güven ortamının olmadığını savunuyordu ancak ben güven kavramının hukuksal olarak bir geçerliliği olmadığını düşünüyorum“ diye konuşuyor.

"Yetkilileri bilgilendirdik"

Eski Genelkurmay Başkanı Schneiderhan ve eski müsteşar Wichert, oturumda Savunma Bakanlığı’nda kimin Kunduz’daki askerî operasyon hakkında hangi bilgilere sahip olduğunu içeren pek çok tarih ve görüşme hakkında bilgi verdi. Ancak Beck, Guttenberg'in tutumunu, değiştirdiği değerlendirmesi ve Schneiderhan ile Wichert’in görevden ayrılmalarını soruşturmanın merkezinde görmek istemiyor. Koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti’den Hellmut Königshaus da Beck'e hak veriyor:

Könighaus, “Burada önemli olan nokta bambaşka: 4 Eylül’de gerçekten ne oldu? Bombardıman ölçülü müydü? Bombardımanın 'uygun' olduğu iki tanık tarafından kati bir şekilde vurgulandı. Temelde, saldırı emrini veren Albay Klein için iki seçenek vardı: Ya hiçbir şey yapmamak ya da saldırmak. İki tanık da bunu çok açık bir şekilde ifade etti“ diyor.

Bombardıman kararı doğru mu değil mi?

Özellikle eski Genelkurmay Başkanı Schneiderhan, komisyon üyelerine, bombardıman emrini veren Alman komutanın içinde bulunduğu karmaşık durumu, Afganistan’da militanlar ile sivilleri ayırt etmenin zorluğunu anlattı. Askerî bakış açısı altında, savaş uçağı taleplerini anlayabildiğini kaydetti. Ancak Yeşiller Partili politikacı Omid Nouripour için bu yeterli değil.

Nouripour, "Her ikisi de özellikle eski Genelkurmay Başkanı Schneiderhan, bu askerî saldırının, stratejik açıdan uygun bulunabileceğini söyledi. Bu uzun zamandır hem siyasi hem de yasal açıdan kabul gören bir değerlendirme değil. Ayrıca operasyon, daha sonra değiştirilen yönetmeliklere göre de bu şekilde değerlendirilmiyor” sözleriyle tanıkların ifadelerini tartışmaya açıyor.


© Deutsche Welle Türkçe


Heiner Kiesel / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa