Erkekler de isyan etti

Berlin’de Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg semtinde cinayetin işlendiği apartmanın avlusunda düzenlenen eylem “Türk erkekleri şiddet ve barbarlığı protesto ediyor” sloganını taşıyordu. Protesto eylemi, önyargılar, aile içi şiddet gibi konularda erkekleri bilinçlendirmeyi hedefleyen Türk Babalar Grubu tarafından düzenlendi.

Neukölln Hareketi adlı derneğin bünyesinde faaliyet gösteren Türk Babalar Grubu’nun kurulmasına öncülük eden psikolog Kâzım Erdoğan, şiddeti kınadıklarını vurgulayarak, bu eylemi neden düzenlediklerini şu sözlerle dile getirdi: “Biz Almanya’da gelmiş geçmiş en büyük barbarca işlenmiş bir cinayet ile karşı karşıyayız. Bu bir. İkincisi de şiddet konusunda çok konuşuldu, çok yazıldı ama yeter derecede pratiğe yansıyan eylemler yapılmadı. Biz Babalar Grubu ile görüştük, bu olayın bizleri ne kadar yaraladığını, üzdüğünü gördük. Oturup ağlamanın yerine ne yapabiliriz dedik ve böyle bir etkinliği planladık.”

Vahşice işlenen cinayet

Geçtiğimiz pazartesi sabahı Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg semtinde meydana gelen olayda, Orhan S., eşi Semanur S.’yi başını keserek öldürdü ve cesedini parçalara ayırdı. Ardından altı çocuk annesi Semanur S.’nin başını ve vücudundan kestiği parçaları oturdukları apartmanın çatısından aşağıya attı. Polis tarafından gözaltına alınan Orhan S., psikiyatri kliniğine sevk edildi. Orhan S.'nin kasten adam öldürme suçundan yargılanması bekleniyor. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Türk Babalar Grubu'nun düzenlediği protesto gösterisinde, Neukölln Hareketi adlı derneğin başlatmış olduğu kampanya çerçevesinde hazırlanan ve üzerinde “şiddet karşıtı erkekler” yazılı tişörtler dağıtıldı. Kadına karşı şiddeti protesto eden eylemde, eşi tarafından öldürülen Semanur S. de anıldı. Bu çerçevede, binanın avlusuna yerleştirilen CD çalardan Kur’an-ı Kerim okundu, mumlar yakıldı.

Protesto eylemine aralarında Berlinli siyasetçilerin de bulunduğu yaklaşık 200 kişi katıldı. Katılımcılar, yaşanan olay karşısında şoke olduklarını, büyük üzüntü duyduklarını dile getirdiler. Yeşiller Partisi Berlin Eyalet Milletvekili Özcan Mutlu, böyle bir eylemin göçmen kökenli erkekler tarafından düzenlenmesinin önemli olduğunu vurguladı. Mutlu “Göçmen erkeklerin bu çağrıyı yapıp burada bir mesaj vermeleri, böyle bir cinayetin, böyle bir katliamın kabul edilemeyeceğini göstermeleri çok önemli. Çünkü maaselef medya bazen genellemeye gidebiliyor. Burada en güzel cevap verildi” dedi.

"Şiddet etnik kökene bağlı değil"

Eyleme Alman medyası da yoğun ilgi gösterdi. Kadına karşı her türlü şiddeti kınadıklarını belirten Sol Parti Berlin Eyalet Meclisi Milletvekili Hakan Taş da, ancak bu şiddetin etnik köken ile bağlantısı olmadığına dikkat çekti: “Berlin’deki bu tür vakaların yüzde 80’i aile içi şiddet, kıskançlık vesaire, ilişki içinde işlenen cinayetler oluyor. Dolayısıyla bunun Türklükle, Kürtlükle veya herhangi bir etnik yapı ile bağlantısı yok.”

Kadının insan hakları için mücadele eden Berlin merkezli Terre des Femmes adlı dernekten Birte Rohles de, aile içi şiddetin toplumun bütün kesimlerinde görüldüğünü belirtiyor. Rohles, Almanya’da her iki buçuk günde bir kadının eşi tarafından öldürüldüğünü, geçen yıl bu sayının 150 civarında olduğunu söylüyor.

Türk Babalar Grubu’nun kadına karşı şiddeti protesto etmek için düzenlediği eylemi son derece olumlu bulduğunu belirten Rohles, toplumun bu konuda aydınlatılması gerektiğini ifade ediyor. Rohles “Halkın bu konuda aydınlatılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Almanya’da hâlâ varolan bir sorun, aile içi şiddetin pek bilinmemesi. Aile içi şiddet her gün yaşanıyor, her dört kadından birinin aile içi şiddet deneyimi olmuş, ancak bu konuya ilişkin hâlâ tabular mevcut. Bunun aşılması gerekiyor. Aile içi şiddet hakkında daha fazla konuşulması gerekiyor, ayrıca bunun okullarda da konu edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” açıklamasını yapıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Ercan Coşkun