1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

FAZ: Trump Pyongyang'a karşılıksız taviz verdi

13 Haziran 2018

ABD ve Kuzey Kore liderlerinin Singapur'da gerçekleştirdiği tarihi zirve buluşması ve imzalanan anlaşma Alman basınında geniş yer alıyor.

https://p.dw.com/p/2zQiX
Singapur USA Nordkorea Gipfel Donald Trump, Kim Jong Un
Fotoğraf: picture-alliance/AP Images/E. Vucci

Frankfurter Allgemeine Zeitung ABD Başkanı Donald Trump'ın Singapur zirvesinde Kuzey Kore liderine gereksiz tavizlerde bulunduğu değerlendirmesinde bulunuyor:

"Donald Trump'ın buluşmanın ardından Kim Jong Un ile imzaladığı belgenin doyurucu olduğu söylenemez. Nükleer silahsızlanmaya zaman çerçevesi çizilmediği gibi, Kuzey Kore'nin silahsızlanma adımlarını denetlemek üzere uzman kabul etme yükümlülüğüne ve müzakerelerin devamı için ne zaman yeni bir zirve buluşması yapılacağına da belgede yer verilmiyor. Trump Kuzey Kore'ye görülebilir karşılığı olmayan tavizlerde de bulundu. Güney Kore ile yapılan ortak askeri tatbikatların durdurulacağını söyledi. Kuzey Kore'nin bakış açısını kopya edercesine tatbikatların provokasyon anlamına geldiğini, daha da kötüsü, tatbikatların ABD'ye pahalıya mal olduğunu söyledi. Bu sözlerin Güney Kore ve Japonya'nın ABD ile aralarındaki savunma ittifakına duydukları güveni arttıracağı iddia edilemez.”

Süddeutsche Zeitung'un Singapur zirvesini konu alan yorumunda da Başkan Trump'ın Kuzey Kore liderine bölgedeki müttefiklerini korkutacak ölçüde yakınlık gösterdiği belirtiliyor:

"Trump'ın politikasında kullandığı yöntemi başarılı bulanların sayısı bütün dünyada artıyor. Aslında bu gibi ‘zirvelerin' verdiği zarar da bu noktada ortaya çıkıyor. Trump Avrupalı müttefikleriyle ticari ilişkiler konusunda nasıl doğruyu söylemiyorsa, Kim ile buluşmasının ardından da gerçeğe aykırı şeyler söyledi. Çektirilen sansasyonel resimler ve durmadan tekrarlanan sıkıcı ‘fevkalade başarı' formülü hayal senaryosunun dekorunu oluşturuyordu. Ancak siyaseti gerçek gibi göstermeye çalışmanın, çok daha zor olan uygulamanın yerini alamayacağı unutulmamalı. Çin, Güney Kore ve diğer devletler Singapur'daki şovu dehşet içinde izlemiş olmalılar. ABD, G7 zirvesinden sonra sağı solu belli olmayan bir devlet durumuna düşmüştür.”

Die Welt gazetesi bir ABD Başkanıyla bir Kuzey Kore lideri arasındaki ilk buluşmayla Ortadoğu ihtilafı arasında benzerlik bulunduğunu yazıyor:

"Buluşmanın Nobel ödülüne layık olup olmadığı bilinemez. Şaşkına dönen Güney Kore Başkanı, Trump'ın ortak askeri tatbikatların durdurulabileceği şeklindeki sözlerine açıklık getirmesini bekliyor. Zirveden çıkan ortak bildiriye de ayrıca açıklık getirilmesi gerekir. Bildiri, Kuzey Kore'nin 1991 yılında Güney Kore, 2007 yılında da ABD, Çin, Rusya ve Japonya ile imzaladığı niyet açıklamasının fersah fersah gerisinde kaldı. 1993 yılındaki İsrail-Arafat buluşmasına sevinirken de aceleci davranılmıştı. Bill Clinton'un dış politikadaki ilk başarısından sonra Ortadoğu anlaşmazlığının sona ereceği sanılmış ama kısa süre sonra Filistin ayaklanması başlamıştı. Terör kaldı, tarihi buluşma ise unutuldu gitti.”

Frankfurter Rundschau gazetesi Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong Un'un Donald Trump'a prestij dopingi yaptığını dile getiriyor:

"Donald Trump açısından Kuzey Kore diktatörü ‘anlaştığı iyi bir ortak', Kanada Başbakanı ise ‘bir hain' sayılıyor. Trump'ın ‘iyi' ile ‘kötüyü' hangi kıstasa göre ayırdığını artık öğrendik. Dalkavukluk edeni övüyor, eleştireni ise topa tutuyor. Kim Jong Un ABD Başkanının dış politika başarısı kazanmasına yardımcı oldu. Trump da karşılığında ona hak etmediği bir jestte bulunarak, bir Batılı lider sıfatıyla Kim'in egemenliğine meşruiyet kazandırdı. Bir kağıt parçasına atılan imzanın bedeli çok yüksek çıktı.”

DW, dpa,afp

© Deutsche Welle Türkçe