1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Filistin'de Abbas dönemi

Ajanslar10 Ocak 2005

Filistin bölgelerinde yapılan devlet başkanlığı seçimlerini açık farkla kazanan Mahmud Abbas zaferini ilan etti. Seçim sonuçlarından İsrail tarafı da memnuniyet duyduğunu açıklarken, Abbas’ın zaferiyle yeni bir barış sürecinin başlaması konusunda beklentiler arttı…

https://p.dw.com/p/Ab0Q
Mahmud Abbas, seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından zaferini ilan etti.
Mahmud Abbas, seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından zaferini ilan etti.Fotoğraf: AP

Yaser Arafat’ın ölümünün ardından Filistin’in yeni liderini belirlemek için yapılan seçimlerinde zafer, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün başkanlığını sürdüren Mahmud Abbas’ın oldu. Kesin seçim sonuçları açıklanmasa da oyların üçte ikisini aldığı kesinleşen Abbas zaferini ilan ettiği konuşmasında, Filistin halkının önünde zorlu bir görevin olduğunu söyledi.

Konuşmasında, Filistin devletini kurmak, güvenliği sağlamak ve Filistinli mahkumların serbest bırakılması için önlerinde zorlu bir dönemin olduğuna işaret eden Abbas, zaferini Yaser Arafat’a, Filistin halkına ve tutuklu bulunan 11 bin Filistinli mahkuma ithaf ettiğini dile getirdi.

Katılım güçlü oldu

Rakiplerinden insan hakları savunucusu bağımsız aday Mustafa Barguti’yi açık farkla geride bırakan Abbas’ın zaferiyle Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlamasına dair beklentiler arttı. Aşırı İslamcı örgütlerin boykot çağrılarına rağmen seçime katılımın güçlü olması, bu yöndeki umutları daha da artırdı.

Uluslararası gözlemciler, seçim sırasında yolsuzluk yapıldığına dair bir olaya rastlanmadığını belirttiler. Resmi sonuçların bugün açıklanması ve Abbas’ın Çarşamba günü yemin ederek göreve başlaması bekleniyor.

Uluslararası tepkiler olumlu

Abbas’ın beklendiği gibi Filistin’in yeni liderliğine seçilmesi İsrail tarafını da memnun etti. İsrail, Abbas’la birlikte Filistinliler’le ilişkilerinde yeni bir dönemin başlamasına umut ediyor. Nitekim, Abbas’ın seçimlerde zafer etmesinden sonra yapılan açıklamada da sonuçtan doyulan memnuniyet dile getirildi. Beyaz Saray da elde edilen sonuçtan memnun. Ülkesinin Abbas’a destek vermeye hazır olduğunu belirten ABD Başkanı George Bush, yaptığı yazılı açıklamada, “Filistin halkı için tarihi bir gün“ değerlendirmesinde bulundu. ABD’nin Filistin halkına yardım etmeye devam edeceğini ifade eden Bush, sonuçları devlet kurma yönünde atılan önemli bir adım olarak niteledi.

AB Dışişleri Temsilcisi Javier Solana Filistin seçimlerini, Ortadoğu barış planına geri dönülmesi için bir fırsat olarak tanımladı. Solana, “Avrupa’nın politikası belli. Biz yol haritasına geri dönülmesini istiyoruz. Yeni seçilenlerin ilk görevi İsraille görüşmeleri yeniden başlatmak olmalı. Aynı şey İsrailliler için de geçerli” diye konuştu. Aynı beklenti Rusya’dan yapılan açıklamada da dile getiriliyor. Seçimleri izlemek üzere Filistin’e giden Rusya Devlet Başkanı Putin’in özel temsilcisi Alexander Kalugin, uzun süre bloke olan barış sürecinin yeniden başlamasını umud ettiklerini söyledi

Zorlu bir dönem başlıyor

Abbas’ın seçilmesiyle bundan sonraki dönemde en önemli beklenti, Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlaması. İsrail’le barış görüşmelerine yeniden başlaması beklenen Abbas’ın hedefi ise Filistin devletinin kurulması ve Filistinli mahkumların serbest bırakılması. İsrail tarafı ise müzakere koşulu olarak Abbas’ın güvenliği sağlamasını istiyor.

Mahmud Abbas’a bağlanan umutlar büyük. Filistinliler, uluslararası kamuoyunun da kabul ettiği bir başkanla artık barışa ulaşmayı umuyor. Radikal olarak bilinen ve seçimleri boykot eden Hamas ve İslami Cihad örgütleri bile yeni başkanla işbirliği yapacaklarını açıkladılar. İki örgütün de yaptığı açıklamada, seçimlere katılım oranı gözönünde bulundurulduğunda Abbas’ın Filistinliler’in sadece % 35’ini temsil ettiği vurgulanmakla birlikte işbirliğine hazır olunduğu belirtildi.

Abbas’ın en yakın rakibi insan hakları savunucusu Mustafa Barguti ise sonuçların çoğunluğun Hamas’ı istemediğini gösterdiğini söyleyerek “Biz şimdi Filistin’de ikinci büyük gücüz. Bu çok çok önemli. Bu Filistinlilerin demokrasiden yana olduğunu gösteriyor. Sessiz çoğunluk artık sessiz kalmamaya karar verdi” dedi.