1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Filistin'de yeni yönetim

Peter Phillip / DW24 Şubat 2005

Filistin Başkanı Mahmud Abbas günler süren tartışmaların ardından yeni bakanlar kurulu listesini meclise sundu ve kabine onayladı. 24 bakanlık kabinedeki milletvekili sayısı başlangıçta 15 iken bu sayı ikiye indirildi. İlk kabineye yönelik eleştiriler, eski lider Yaser Arafat’ın çevresinden çok fazla poltikacı içerdiği, ancak alanında uzman kişilerin sayısının az olduğu yönündeydi. DW’den Peter Philipp’in yorumu…

https://p.dw.com/p/AZyG

“Filistin Başkanı Mahmud Abbas önce kendisini tartışmalardan uzak tuttu, dün ise artık sabrı taştı ve ’Tüm dünya bizi seyrediyor, daha yapacak çok işimiz var’ dedi. Abbas’ın bu uyarısı işe yaradı ve bakanlar kurulu ile ilgili düğümlenen tartışmalar yeniden rayına girdi. Başbakan Ahmed Kurey, bakanlar listesini düzeltti ve sonuç eski kurtları bile şaşırttı. Kurulacak Filistin hükümetinde teknokratlar çoğunlukta olacak ve kasım ayında ölen eski Filistin lideri Yaser Arafat’ın favorilerinin neredeyse tamamı hükümet sahnesinden silinecek.

İşte tartışmalar bu noktada alevlendi. Genç Filistinliler, bu rüzgarı da arkalarına alarak Arafat döneminin adam kayırma ve yakınlarını göreve getirme uygulamalarının hükümette de sona ermesini talep etti. Arafat, hükümet makamlarını ya kendisine sadık kişilere ya da Fetih hareketinin tabanına ulaşmasını sağlayacak nüfuzlu kişilere veriyordu. Sözkonusu kişilerin becerileri genelde bir ölçüt olmuyordu.

Mahmud Abbas, Arafat’ın halefi olarak göreve başladığından bu yana bu geleneği sona erdirdi, reform kavramı öne çıktı. Sadece yurtdışından reform talep ediliyor diye değil. Filistin’de iyi eğitimli genç nesil, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün yurda dönüş yaptığı 1993 yılında ihmal edilen fırsatları bu sefer kaçırmamak istiyor.

Ramallah, Nablus ya da Beytüllahim’den genç Filistinliler, Oslo Anlaşması’ndan önce hep örnek bir demokrasi kurma umudu içindeydi, İsrail bırakırsa. Ancak gençler Oslo Anlaşmaları’na katılmadı ve bu, eski Filistin Kurtuluş Örgütü yönetiminin geri dönüşüne neden oldu. Ve Yaser Arafat liderliğindeki bu yönetim, yolsuzluk, adam kayırma, şeffaf olmayan harcamalar ve vatandaş haklarında eksiklikler gibi Arap dünyasındaki diğer rejimlerin tipik özelliklerini gösterdi.

Arafat’tan bu düzeni değiştirmesini isteyen çok az kişi çıktı. Şimdiki Başkan Mahmud Abbas ve Başbakan Ahmed Kurey bu isimler arasındaydı. İkisi de Arafat döneminde başbakan olarak reform talep etti, ama başarılı olamadı. Şimdi Arafat döneminde yapılamayanları hayata geçiriyorlar. Ancak Arafat’ın ölümünden aylar sonra da militan taraftarlarının müdahaleleri sürüyor. Arafat taraftarları, eski liderin kurduğu güç dengelerinde mümkün olduğunca az değişiklik olması için uğraşıyor. Reformun dış politik nedenleri bu militan çevreleri fazla ilgilendirmiyor.

Yeni Başkan Mahmud Abbas ise İsrail ile barış müzakereleri için mümkün olduğunca geniş bir uluslararası desteğe ihtiyacı olduğunu biliyor. Ayrıca Filistin’de şimdiye kadar hükmeden karmaşık güç yapısının yurtdışında hoş karşılanmadığının da farkında. Önümüzdeki günlerde BM, ABD, AB ve Rusya’dan oluşan Ortadoğu Dörtlüsü temsilcileri Londra’da biraraya gelecek ve Abbas ile barış için ortak bir temel oluşturmaya çalışacak. Filistin tarafının da gerekli hazırlıkları yapması bu açıdan acil önem taşıyordu.“