1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Filistinli gençlerin rap'le başkaldırısı

3 Ekim 2009

Filistinli iki genç, öfkelerini ve mutsuzluklarını yaptıkları rap müzikle dile getiriyor ve günün birinde dünya çapında ün kazanıp Filistinlilerin "müzikal sesi" olmayı hayal ediyor.

https://p.dw.com/p/Jvmc
Filistinli genç rapçiler Yasin ve Muhammed "i-voice" adlı bir grup kurdu.
Filistinli genç rapçiler Yasin ve Muhammed "i-voice" adlı bir grup kurdu.Fotoğraf: i-voice

Filistinlilerden bahsedince hemen Ortadoğu'daki İsrail-Filistin çatışması geliyor akıllara. Ancak sanat ve müzikle uğraşan yani başka özelliklere de sahip olan Filistinliler de mevcut. Filistinlilerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerden biri de Lübnan. Bu ülkedeki Filistinlilerin sayısının 400 bini bulduğu tahmin ediliyor. Lübnan'ın farklı bölgelerine dağılmış olan bu insanlar onlarca yıldır, mülteci kamplarında kıt kanaat geçiniyorlar. Lübnan vatandaşlığına geçmek gibi bir şansları ise neredeyse yok. Pek çok mesleği icra etmelerine de izin verilmiyor. Yasin ve Muhammed adlı gençler de bu kamplardan birinde, Burj el Barajneh mülteci kampında yaşıyor.

Burj el Barajneh’in dar sokaklarında etraf oldukça karanlık. Bazı evlerde loş bir ışık yanıyor. Burada bulunan Filistin mülteci kampında yaşayanlar, her gün birkaç saati elektriksiz geçirmek zorunda kalıyor. Hatta bazı günler elektrik kesintisi 7-8 saati buluyor. Gençler, kötü asfaltlanmış engebeli yollarda motosikletleriyle bir aşağı bir yukarı turluyor. Rap müzik yapan Yasin ve Muhammed adlı gençlerleyse kendi imkânlarıyla kurdukları mütevazı stüdyolarında buluşuyoruz. Yasin, müzik yoluyla vermek istedikleri mesajı şöyle açıklıyor:

"Burada nedense her şey doğru gitmiyor. Bakınca, her şey kötü, işlemiyor gibi görünüyor. Ancak biz bazı şeyleri harekete geçirmek istediğimizi ve her şeyin kötü ve üstesinden gelinemez olmadığını söylemek istiyoruz. Grubumuzun adı, İngilizce 'invincible voice' yani 'yenilmez ses' ifadesinin kısaltması olan i-voice".

2005 Dünya Hip Hop Yarışması'ndan bir görüntü
2005 Dünya Hip Hop Yarışması'ndan bir görüntüFotoğraf: PA/dpa

Yolunu bulamayan insanları anlatıyorlar

18 yaşındaki Muhammed el Türk ise mülteci kampında dünyaya gelmiş. Kısa siyah saçları var ve tipik rapçi kıyafetleri giyiyor; yani bol bir tişört ve dize kadar inen bol bir pantolon. Tam bir "başkaldırı" müziği olan rap, Muhammed'in kanına işlemiş:


"Rap özgürdür, özgür müzik ve intifada demektir. Biz, bateri ve ud kullanıyoruz. Bu, yaptığımız müziğin hem oryantal hem Batılı olduğu anlamına geliyor. Şarkılarımızda, toplumdan bahsediyoruz. Kaybolmuş ve yolunu bulamayan insanlardan. Ayrıca burada, Lübnan'daki siyasi sistemle Filistinliler ve tabii ki ülkemizin birliğinden de bahsediyoruz.“

"Ramallah Underground" adlı bir başka grup da yine rap parçalarıyla seslerini duyurmaya çalışıyor.
"Ramallah Underground" adlı bir başka grup da yine rap parçalarıyla seslerini duyurmaya çalışıyor.Fotoğraf: www.ramallahunderground.com

Albümlerini parasız dağıtıyorlar

Arkadaşı Yasin Kasım ise 19 yaşında. Annesiyle babasının ayrılmasından sonra, annesiyle birlikte kampa gelmiş. Burj el Barajneh, Beyrut’un güneyinde bulunan bir mülteci kampı. Lübnan’da Filistinli mültecilerin kaldığı 12 kamp bulunuyor. Kamptakilerin çoğu, Filistin’in kuzeyinden geliyor. "Altı Gün Savaşları" olarak da bilinen 1948 yılındaki Arap-İsrail savaşı ve akabinde İsrail devletinin kurulmasıyla birlikte, çok sayıda Filistinli ülkesini terk edip, kuzeydeki komşu ülkeye kaçmak zorunda kalmıştı. Lübnan'daki Burj el Barajneh mülteci kampında bugün yaklaşık 20 bin kişi yaşıyor. “i-voice“ grubunun ilk albümü Lübnan’ın değişik bölgelerinde dağıtılmış. Yasin ve Muhammed bunun için para istemiyor. Çünkü hiçbir Filistinli gencin, müzik cd’si alabilecek parayı bulamayacağını söylüyorlar. Yasin Kasım sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Başlangıçta, çok korkuyorduk. Buradaki insanlar, bizi aslımızı yani Filistinliliğimizi inkâr etmekle suçladılar. Diğerleri, müziğimizle dış ülkelerden yardım almak istediğimizi ve yüzsüz insanlar gibi davrandığımızı söylediler. O zamanlar annem beni desteklemeseydi, kesinlikle vazgeçerdim. İki yıl önce ilk albümümüzü kaydettiğimizde, herkes, 'bu bizim bildiğimiz rap’ten çok farklı' dedi. Yetişkinler pek beğenmese de gençlerin hepsi bizi seviyor.“

Mona Naggar / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa