Fischer siyasete veda ediyor

Joschka Fischer, Almanya’nın Yeşiller Partili ilk başbakan yardımcısı ve ilk dışişleri bakanıydı. Hessen Eyalet Parlamentosu’nda Çevre Bakanı olarak görevine başlamak için yemin etmek üzere kürsüye kot pantolonu ve spor ayakkabılarıyla gelerek, yerleşik düzene pek taviz vermediğini sergileyen Fischer, bazılarının gözünde bir kabus, kimilerine göre ise vizyon sahibi bir siyasetçiydi.

Partisi Birlik 90/Yeşiller içinde, Fischer’in karizması ile boy ölçüşebilecek kimse yoktu. Şimdi Yeşiller’in, Almanya’da parlamentoda sandalyesi bulunan en küçük muhalefet partisi konumuna gerilediği bir dönemde, Fischer aktif siyasetten ayrılıyor. Fischer, bugün Federal Alman Meclisi’nde grubuna veda edecek.

Devrimci gençlik yılları

Joschka Fischer, Almanya’nın ilk Yeşil Dışişleri Bakanı olmadan önce de, ülke siyasetinde önemli bir isimdi. Önemli ve tartışmalı. Okuldan 10. sınıftayken ayrılan Fischer, öğrenci hareketine katılır. Sadece ateşli konuşmalar yapmakla kalmayıp, çeşitli eylemlere de karışan Joschka Fischer, bir süre sonra “Devrimci Mücadele” adlı militan grubuna üye olur ve gösterilere, ev işgallerine, sokak çatışmalarına katılır.

Fischer yıllar sonra bu taşkınlıkları şöyle açıklıyordu: "O yıllar, insanların Vietnam Savaşı’nı protesto etmek için sokaklara döküldüğü dönemdi, o yıllar öğrenci hareketinin liderlerinden Rudi Dutschke’nin vurulduğu dönemdi. O zamanlar, bize yöneltilen şiddet nedeniyle bizim de şiddet uygulayabileceğimizi düşünüyorduk. Ve asıl hata da buydu.”

Siyasete girişi

Sonunda Joschka Fischer siyasete girer. Yeni kurulan, ülkede ekolojik ve sosyal açıdan yeni bir çağ açmak isteyen Yeşiller Partisi’ne katılır. Kısa bir süre sonra Fischer, partinin en önde gelen ismi olur ve Hessen Eyaleti’nde de bakanlığa gelir. Ancak eyalet çevre bakanlığından sonra gelen etap, Fischer’e aktif politika yapmanın ne demek olduğunu gösterecektir.

1998’de Federal Meclis seçimlerinde Helmut Kohl, 16 yıl sonra başbakanlık koltuğunu kaybeder ve Sosyal Demokratlar, Yeşiller ile bir koalisyon hükümeti kurar. Fischer ise ilk Yeşil başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olur. Fischer, görev geldikten sonra zorlu bir sınav ile karşı karşıya kalır. Balkanlar’daki Kosova krizi giderek ağırlaşmaktadır. NATO hava saldırısı düzenlenmesi kararlaştırılır. Aslında birleşmeden sonra Almanya’nın da günün birinde böyle silahlı bir misyona katılması an meselesiydi.

Ancak bunun Sosyal Demokratlar ve Yeşiller koalisyonuna denk gelmesi de kaderin bir cilvesiydi. Ama Fischer için alternatif bir çözüm söz konusu değildi ve tecrübeli politikacı, kendi partisi içinden yükselen muhalefeti ikna etmeyi başarıyordu. Bir dönemin pasifisti, savaşın bazen son çare olduğunu görmek zorunda kalmıştı. Ama Fischer, Afganistan’daki gibi misyonları desteklese de, yine de savaş çığırtkanı olmaz.

AB’nin genişlemesini savundu

Ancak Fischer’in siyasetteki ağırlıklı konusu, terörle ya da diktatörlerle mücadele değildi. Yeşil politikacı, özellikle Avrupa Birliği’nin güçlenmesine ve bütünleşmesine önem veriyordu. AB’nin genişlemesinin alternatifi olmadığını savunan Fischer, Türkiye’nin de Avrupa Birliği’ne üye olmasını savunanların başında geliyordu.

Ancak Fischer’in, AB’nin ilk Ortak Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi olmak istediği, Almanya’da bilinen bir sırdır. Ancak bu görevi Javier Solana kaparken, Fischer’i de Berlin’de zorlu bir kriz beklemektedir. Bu arada genç Fischer’in sokak çatışmalarındaki görüntüleri, Alman basınına sızarak büyük bir skandala neden oldu. Dışişleri Bakanı ise gerçekleri reddetmek yerine tavrını açıkça ortaya koyarak yaptıklarının özgeçmişinin bir parçası olduğunu vurguladı.

Siyasetten çekilme kararı

Bu samimi tavrına rağmen, Fischer’in ve onunla birlikte partisinin kamuoyu değerleri düşmeye başlar. 2005 sonbaharındaki erken genel seçimlerin ardından Yeşiller, Almanya’nın en küçük muhalefet partisi olurken, Fischer de kendine yeni bir yol çizmeye karar verdi. Almanya’nın lise diploması olmayan ve hiç üniversite sıralarında dirsek çürütmemiş olan eski Dışişleri Bakanı akademik kariyer yapmak istiyor. Milletvekilliğinden de feragat edecek olan Joschka Fischer’in gelecek sonbaharda ABD’nin seçkin Princeton Üniversitesi’nde konuk profesör olarak çalışması bekleniyor.