1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransız seçmen hala kararsız

Ajanslar9 Nisan 2007

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki hafta kala Fransa’da seçim kampanyası resmen başladı ancak Fransızların yüzde 42’si hala kimi seçeceğini bilmiyor. Gözlemciler 22 Nisan’da yapılacak ilk turda adaylardan hiçbirinin yeterli çoğunluğu sağlayamayacağı ve sonucun 5 Mayıs’taki ikinci tura kalacağı görüşünde.

https://p.dw.com/p/AZQd
Uzmanlara göre Royal ile Sarkozy'nin programlarının benzemei seçmen için sorun.
Uzmanlara göre Royal ile Sarkozy'nin programlarının benzemei seçmen için sorun.Fotoğraf: AP/DW

Aslında günlerdir televizyonda, radyoda ya da gazetelerde hangi adayın ne yaptığı, programının ne olduğu ince ayrıntısına kadar yazılıyor ama Fransa’da cumhurbaşkanlığı için seçim kampanyası resmen bugün başladı. Bu ise adayların radyo ve televizyonda reklam filmleri yayınlayabilmeleri, sokakları afişlerle donatabilmeleri anlamına geliyor.

Sabah 6.05’te televizon ekralarında dönen ilk spot, küreselleşme karşıtı Jose Bove’nin idi. Ama Bove, favoriler arasında gösterilmiyor. Kamuoyu yoklamalarına göre yarışı üç aday götürüyor: Eski İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy, Sosyalistlerin adayı Segolane Royal ve Merkez Partisi’nden François Bayrou. Yüzde 14 ile dördüncü sıradaki aşırı sağcı politikacı Jean-Marie Le Pen, seçmenin kararsızlığını kendisi için bir fırsat olarak görse de ikinci tura kalacağına pek ihtimal verilmiyor.

Le Pen karasızlara oynuyor

Jean Marie Le Pen, Sarkozy’i göçmenlerin adayı ilan ederek kararsız seçmenin oyunu almaya çalışıyor. Le Pen, babası Macar asıllı, annesi Musevi bir Yunanlı olan Sarkozy’e karşılık ‘yerli Fransız’ olduğunu vurguluyor. Aşırı sağcı politikacıya göre bu birçok seçmenin kararını etkileyebilecek bir unsur.

Buna karşılık Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, Sarkozy’i destekleyenler arasında. Sarkozy ile aynı politik aileden olduklarını söyleyen Villepin, “Hükümette birlikteydik, seçim kampanyasında da birlikte olacağız” demişti.

Sosyologlar, Fransız seçmeninin kararsızlığını adayların programlarınnın birbirine benzerliğine bağlıyor. Merkez Partisi’nin adayı François Bayrou’nun yarışa dahil olmasından önce, sağın adayı Nicolas Sarkozy, işçi haklarını savunup, işverenleri eleştirerek soldan oy almaya çabalarken, Segolene Royal ise aynı şekilde “Her evde bir Fransız bayrağı olmalı” diyerek sağa sempatik görünmeye çalışıyordu.

Sürpriz favori Bayrou

Merkezin adayı Bayrou’nun programı ikisini de köşeye sıkıştırdı: Pirene dağlarından bir çiftçinin oğlu olan Bayrou, haftada 35 saatlik çalışmayı savunuyor, iş gücü maliyetini azaltacağını ilan ediyor, anayasada bütçe kaynaklarının açıklanması şartı istiyor, parlamentoyu güçlendireceğini söylüyor ve Avrupa Anayasası’na sıcak bakıyor.

Buna karşılık Segolene Royal ve Nicholas Sarkozy’nin partileri ve seçmenlerindeki politika yorgunluğuna karşı mücadele ediyor. Seçim tarihi yaklaştıkça cepheler sertleşse de kararsızların sayısının çokluğu son anda bir süprizi mümkün kılıyor. Kamuoyu yoklamalarına göre şimdilik Sarkozy yüzde 29,5 ile önde gidiyor. Onu yüzde oyların 22’si ile Royal ve yüzde 19’u ile Bayrou izliyor.

Fransa’da Cumhurbaşkanı’nın başka hiçbir Avrupa ülkesinde olmadığı kadar fazla hakka, iç ve dış politikayı belirleyebilecek araçlara sahip olması seçimin önemini arttırıyor.