190810 Frankreich Roma

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, ülkede yasal oturumu bulunmayan ve  “topluma uyum sağlayamayan” Romanları ay sonuna kadar aşama aşama geldikleri ülkelere geri göndereceğini açıklamıştı. Fransız hükümeti bugün ilk adımı attı ve 93 Romanı sınır dışı etmeye başladı.

Fransız hükümeti, insan hakları örgütlerinden gelen tepkileri ise yumuşatmaya özen gösteriyor. Yetkililer, Romanların Fransa’dan “kendi rızalarıyla” ayrıldıklarını, bunun karşılığında sınır dışı edilen her bir Roman’a, 300 euro geri dönüş parası ve çocuk başına da 100 Euro para ödendiğini vurguluyor. Ülkeden atılanların çoğu AB üyesi Bulgaristan ve Romanya vatandaşları.

 AB üyesi bir ülke vatandaşı oldukları için kısa sürede Fransa’ya geri dönme imkânına sahipler. Fransa da sınır dışı edilenlerin geri dönme olasılığının farkında. Fransa Göç ve Uyum Bakanı Eric Besson, sınır dışı edildikten sonra geri dönenlere, ikinci kez yardım parası ödenmemesi için önlemler aldıklarını belirtiyor:

 “Birkaç hafta içinde biometrik sistemimiz Oscar devreye girecek. Bu sayede sınır dışı edilenlerin tekrar yardım parası alması ve bu nedenle tekrar tekrar ülkeye girmesini önleyeceğiz. O zaman hiçbir insanî yardım ya da geri dönüş parası alamayacaklar.”

Hükümetin siyasi manevrası mı?

 Romanların Fransa’ya geri dönmesine karşı Fransız yönetiminin hukukî açıdan yapabileceği fazla bir şey de yok. Çünkü AB vatandaşları, Fransa'da üç ay yasal olarak kalma hakkına sahipler.

Muhalefetteki Sosyalist Parti'den David Assouline, tüm bu nedenlerden dolayı sınırdışıları hükümetin siyasî manevrası olarak değerlendiriyor ve şöyle konuşuyor:

 “Bu hükümet, ‘kamuoyu yoklamalarında kan kaybediyorsan ya da seçimleri kazanmak istiyorsan radikalleşmelisin’ diye düşünüyor. Sanki bir şeylerin olmasını, bir olaylar çıkmasını bekler gibiler. Seçmenin gözünde puan toplayabilmek için. Bu sorumluluk sahibi bir davranış değil. Hem de Fransa’yı yönetiyorsanız.”

“Cumhuriyet değerlerine aykırı”

Fransız hükümetinin tutumu, sadece muhalefetteki sol kesimi değil, Sarkozy’nin kendi partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) içinde de tepki toplamaya başladı. Halk Hareketi Birliği milletvekillerinden Jean Pierre Grand, Roman yerleşimlerinin polis gücüyle tahliye ediliş şeklinin kabul edilemeyeceğini, bunun Cumhuriyet değerlerine aykırı olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:

“Paris Valiliği'nin, tırnağına kadar silahla donatılmış polisleri sabahın altısında birkaç aileyi evlerinden çıkarmak için gönderdiğini gördüğünüz zaman, sokak kenarında kadın-erkek olarak ayrıldıklarını gördüğünüzde, ve kadınlar, çocuklarının ellerinden alınmakla tehdit edildiğinde. Bu Fransız cumhuriyeti olamaz!”

Fransız yönetimi tüm eleştirilere rağmen, Romanlara karşı tutumunu sürdürüyor. Fransa İçişleri Bakanı Brice Hortefeux, ay sonuna kadar yaklaşık 700 Roman’ın geldikleri ülkelere geri gönderileceğini, konunun yıllardır Fransa gündeminde olduğunu, bu nedenle tartışmaları abartılı bulduğunu belirtti. Fransa, sadece 2009 yılında 10 bin Romanı ülkelerine geri göndermişti. 

© Deutsche Welle Türkçe

Daniela Junghans / Çeviren: Gezal Acer

Editör: Beklan Kulaksızoğlu