1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa’da şok ve dram

19 Mart 2012

Fransa’nın Toulouse kentindeki bir Yahudi okuluna düzenlenen silahlı saldırı ülkede şok etkisi yarattı. Olay, ülkede antisemitizm tartışmalarını da beraberinde getirdi.

https://p.dw.com/p/14MyS
Fotoğraf: AP

Toulouse kentinde meydana gelen silahlı saldırı Yahudi ortaöğretim okulu Ozar-Hatorah’ı hedef aldı. Henüz kimliği tespit edilememiş olan saldırgan, öğrencilerin velileriyle beraber gelmeye başladıkları bir saatte, yani sabah saat 8 gibi eyleme geçti. Saldırıyla ilgili soruşturmayı yürütmekle görevlendirilen Toulouse Cumhuriyet Savcılığı saldırganın önüne gelene, küçük yaşta çocuk olduklarını dikkate dahi almadan, ateş ettiğini bildirdi. Savcılık ve bunun da saldırganın “öldürme” amacıyla eylemi gerçekleştirdiği anlamına geldiğini söylüyor.

Saldırganın iki tip ateşli silah kullandığı, okulun içine kadar girip çocukları öldürmek için kovaladığı da aktarılan bilgiler arasında. Eylemin bilançosu ise ağır: 3’ü çocuk 4 ölü, 1 de ağır yaralı. Ölen çocuklar 3 ve 6 yaşlarında. Aynı zamanda haham olan öğretmenleri ise 30 yaşındaydı. Ağır yaralı genç ise sadece 17 yaşında ve ölümle pençeleşiyor. Hafif yaralı sayısı henüz açıklanmış değil.

Soru işaretleri

Psikolojik açıdan şok geçiren yüzlerce çocuk, öğretmen, semt sakinleri ve ülkenin yaklaşık 700 bin kişilik Yahudi topluluğunu da unutmamak gerekiyor.

Olay sabah saatlerinde medya tarafından aktarılır aktarılmaz herkesin aklına geçen hafta yine Toulouse kenti ve çevresinde iki kışlaya düzenlenen ve 3 Fransız askerinin ölümüyle sonuçlanan saldırılar geldi. Söz konusu saldırılar da Yahudi okuluna yönelik saldırı gibi “scooter” tipi bir motorsiklet kullanan, başında kaskı olan ve otomatik silah kullanan bir erkek tarafından gerçekleştirilmişti. Fransız polisi, Yahudi okuluna saldırının ardından okul önünde bulunan kovanlar ile kışlalara düzenlenen saldırılar sonrası bulunan kovanların aynı tip silaha ait olduğunu belirtiyor. Ancak yine de soruşturmayı yürüten adli makamlar bu konuda net ifadeler kullanmamayı tercih ediyor.

Yahudi okuluna yönelik saldırıya kadar kışlalara karşı saldırının “kendi başına hareket eden” bir bireyin işi olabileceği tezi üzerinde yoğunlaşılıyordu. Hatta bazı askerlerin bulaşmış olabileceği bir uyuşturucu pisti üzerinde duruluyordu. Kışlarlarda ölen askerlerin 1’i Karayip, diğer ikisi ise Müslümandı. Ancak Yahudi okuluna saldırı ve bu saldırıyla kışlalara yönelik saldırılar arasındaki olağanüstü benzerlik tüm verileri altüst etmiş durumda.

Yahudilerin tepkisi

Fransa’nın etkin Yahudi topluluğu saldırıyı derhal “antisemit bir eylem” olarak gördüğünü duyurdu. Fransa İçişleri Bakanlığı ülkedeki Yahudi okullarında zaten olağanüstü yoğun olan güvenlik önlemlerinin daha da artırılacağını duyurdu. Saldırı sonfrası derhal olay yerine gelen Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise “katliam” ve “barbarlık” terimlerini kullandı.

Saldırının “sadece Yahudi topluluğunu değil, tüm ulusu ilgilendirdiğini” söyledi. Saldırgannın bulunması için Fransa’nın elindeki tüm imkanları seferber edeceğini bildirdi. Sarkozy’nın cumhurbaşkanlığı yarışındaki en önemli rakibi sosyalist aday François Hollande da saldırıyı “antisemit bir eylem” olarak tanımladı. Son yıllarda Fransa’da yükelişte olan antisemitizmi aralıksız eleştiren İsrail de antisemit eylemden söz ediyor.

Fransa'da antisemitizm

Saldırı doğrudan antisemit bir eylem mi bunu soruşturma sonucu gösterecek. Ancak Fransa’da ırkçılık gibi antisemitizmin de yükselişte olduğu uzman Avrupa kurumlarının raporlarıyla da belgelenmiş durumda. Bu alanda Avrupa’da devletler arası referans olan Avrupa Konseyi Irkçılık, Yabancı Düşmanlığı ve Antisemitizmle Mücadele Komisyonu (ECRI) tarafından Fransa hakkında hazırlanan son raporda, ülkedeki antisemit eylemlerin artışta olduğu not ediliyor.

Rapora göre, Yahudi kökenlilere yönelik saldırılar okul ve dini mekanlara veya Yahudilere ait mallara karşı saldırılar devam ediyor. İnternet ve uydu üzerinden kanallar aracılığıyla antisemit karakterli yayınlar yapılıyor.

Fransa’da antisemitizm dendiğinde eskiden ilk akla gelenler aşırı sağcılar olurdu. Ancak aşırı sağcı veya aşırı milliyetçiler bugün Yahudileri veya Yahudiliği eskisi gibi hedef almıyor. Aşırı sağcı Milli Cephe (FN) partisinin yeni lideri Marine Le Pen bu konuda babası Jean-Marie Le Pen’e oranla daha düşük profil çiziyor. Hatta ülkedeki Yahudi topluluğu ve İsrail devletiyle temas kurmaya çalışıyor. Günümüz Fransasında Yahudi toplumu aşırı sağ kadar radikal İslamcılardan çekiniyor. Hatta kendisine yönelik en büyük tehlikenin köktendinci Müslümanlar olduğunu düşünüyor.

Seçimleri etkileyebilir mi?

Toulouse’daki Yahudi okuluna karşı saldırı tüm Fransa’da “ulusal dram” olarak tanımlanıyor. Saldırının cumhurbaşkanlığı seçimine bir ay kala gerçekleşmiş olması da seçim kampanyasının gidişiatını etkileyebilir. İç güvenlik ve asayiş konuları bugüne kadar seçim kampanyasının ön planında değildi. Fakat saldırının ulusal planda yarattığı psikolojik etkiyle beraber belli başlı adayların güvenlik konularında gelecek haftalarda daha fazla görüş belirtme olasılığını arttırmış durumda. Siyasi partiler saldırı nedeniyle seçim mitinglerine en az bir günlüğüne ara verdiler.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Kayhan Karaca

Editör: Hülya Köylü