Fransa'da Müslüman oyu avı

Fransa’da bu yılki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Müslümanların oy potansiyeli oldukça fazla. Cumhurbaşkanı adayları da bu durumun farkında. Göçmen mahallelerini ziyaret, adayların seçim kampanyasının olmazsa olmazları arasına girmiş durumda.

Banliyölerde “temizliğe girişip ayak takımını silip süpüreceği“ gibi sözleriyle muhalefet tarafından da eleştirilen ve göçmenleri kışkırtmakla suçlanan muhafazakar eski Fransa İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy bile göçmen mahallelerine gitmeye cesaret etti. Cumhurbaşkanlığı yarışını önde götüren Sarkozy bu ziyaretinde banliyölerde yaşayan 250 bin göçmen genç için bir Marshall Planı vaadinde bulundu.

Liberal aday François Bayrou ise 100 kişi önünde konuşabilmek için 350 polisin korumasına ihtiyacı olan bir adamın asayiş sağlayamayacağı yanıtıyla karşılık verdi. Bayrou’nun göçmen bölgelerine korumasız gitmesi, sokaklarda vatandaşlarla sohbet etmesi, olumlu bir imaj yarattı. Diğer adaylar da ’tehlikeli’ görülen bu bölgelerde serbestçe dolaşıyor.

Le Pen de göçmenlerin oyuna talip

Göçmen karşıtı söylemiyle tanınan aşırı sağcı Jean-Marie Le Pen bile Kuzey Afrika ve Kara Afrika kökenli yeni Fransız vatandaşlarının yaşadığı bölgelere giderek oy toplamaya çalışıyor. Le Pen, “Sizler benim için Arap değil, Fransız Cumhuriyeti’nin meşru çocuklarısınız. Galyalıların torunları halkın kökünü oluşturuyorsa, koyu tenli yeni vatandaşlar da yeni dallarıdır’’ diyerek şaşırttı.

Ancak aşırı sağcı Le Pen’in bu tür açıklamaları bile ülkedeki 3 milyon Afrika kökenliyi cezbetmeye yetmedi. Jeune Afrique dergisinin anketine göre Afrika kökenlilerin sadece yüzde 1’i oyunu Le Pen’e vermeyi düşünüyor.

Sarkozy’nin oy oranı ise yüzde 11. Seçim, Afrika ve Karayip kökenlilere kalsa Senegal doğumlu sosyalist aday Segolene Royal yüzde 57 oy oranıyla seçimi daha ilk turda kazanabilir.

Müslüman oylar sağa gidebilir

Müslümanlarda ise durum farklı. Sosyalist aday Royal Müslümanlar arasında da favoriler arasında. Ancak dindar Müslümanların çoğu, kadınların eşitliği konusuna ağırlık veren bayan adaya şüpheci yaklaşıyor.

Aşırı sağcı aday Le Pen ise kaçak göçmenlere karşı sert çıkışlarına rağmen artık Müslümanlar arasında tabu değil. Le Pen daha 2002 yılındaki seçimlerde banliyölerde sosyalist Lionel Jospin’in ardından ikinci sırada yer almıştı.

Cezayir asıllı üçüncü nesil Fransızların çoğu, ülkeye yeni gelen göçmenleri, istihdam piyasasında tehditkar bir rakip olarak görüyor. Hatta Le Pen’in teklifsiz ve açık sözlü tarzı bazı göçmen gençlerin hoşuna bile gidiyor. Le Pen’e bu göreceli sempatide Sarkozy karşıtlığı da önemli rol oynuyor.

Bayrou seçeneği

Bazı genç göçmen dernekleri, zamanında Le Pen’e karşı mücadele etmiş olmalarına rağmen, başabaş kalmaları durumunda cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Sarkozy yerine Le Pen’e oy vereceklerini belirtiyor. Müslüman dernekleri ve üyeleri arasında ise Le Pen hiçbir şansa sahip değil.

Fransa İslami Dernekler Birliği’nin yıllık toplantısında adaylara net mesajlar verildi. Birlik Genel Sekreteri, “Sayın Sarkozy, banyo küvetlerinde kurban kesiyorsunuz diyerek bizi incittiniz. Bayan Royal başörtülü kadınları dayak yiyen tecavüze uğrayan kadınlarla bir tuttarak bizi kırdınız. Müslümanlar ne Sarkozy’i ne Royal’i ne de aşırı uçları seçmeli“ mesajını verdi. Geriye ise Katolikliği ile bilinen liberal aday Bayrou kalıyor.