1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa’de seçim heyecanı

Ajanslar21 Nisan 2007

Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın halefinin kim olacağı konusunda son söz Fransız seçmenlerin. Anketlere bakılırsa yarış muhafazakar Sarkozy ile sosyalist Royal arasında geçecek. Ancak merkezin adayı Bayrou da sürpriz bir çıkış yapabilir. Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı, AB’ye katılım sürecinde belirleyici olacağından bu seçim Türkiye’yi de ilgilendiriyor.

https://p.dw.com/p/AZPN
Fransa'da Cumhurbaşkanı, başka hiçbir AB ülkesinde olmadığı kadar fazla yetkilere sahip.
Fransa'da Cumhurbaşkanı, başka hiçbir AB ülkesinde olmadığı kadar fazla yetkilere sahip.Fotoğraf: AP

Sadece Fransızların değil tüm AB ülkeleri vatandaşlarının da heyecanla beklediği Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bu Pazar günkü ilk turunda 12 aday yarışıyor. Seçimlerin ikinci turu, 6 Mayıs tarihinde, ilk turda en fazla oy olan iki aday arasında yapılacak.

Fransa'da 44 milyon kayıtlı seçmen bulunuyor. Anketler, ilk tur için en şanslı adayın Halk Hareketi Birliği (UMP) adayı Nicolas Sarkozy olduğunu gösteriliyor. sAnketlere göre, Sosyalist Parti adayı Segolene Royal, ikinci sırada yer alarak 6 Mayıs’ta Sarkozy'nin rakibi olacak.

Ancak Sarkozy'nin, ikinci turda Royal karşısında üstünlük sağlaması bekleniyor. Anketlere göre 3. sırada yer alan Fransa Demokrasi Birliği lideri François Bayrou'nun bir sürpriz yapıp, ikinci tura kalması halinde, hem Sarkozy, hem de Royal'den daha fazla oy alması bekleniyor.

Adayların vaat ve sözleri

Seçim kampanyalarında, Sarkozy, göç ve güvenlik politikasını ön plana çıkartırken, Sosyalist Parti adayı Segolene Royal, 5. Cumhuriyet sisteminde reforma gidilmesini ve sosyal politikaların güçlendirilmesini savundu.

Fransa Demokrasi Birliği (UDF) lideri François Bayrou, AB yanlısı politikasıyla seçmenlerin gözüne girmeye çalışırken, radikal sol partiler özellikle küreselleşme aleyhtarı politikalarla seçmenlerini etkilemeye çalıştı.

Türkiye politikaları

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi adaylar tarafından yürütülen kampanyalarda, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin tartışma beklenin aksine yoğun bir biçimde gündeme gelmedi.

Seçimlerin en önemli adayları Sarkozy ve Bayrou, seçim kampanyalarında, Türkiye'ye tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık verilmesi görüşlerini yineledi.

Sosyalist Parti adayı Segolene Royal ise “Türkiye'nin üyelik sürecinin uzun bir zaman alacağını“ belirterek, “zamanı geldiğinde konuyla ilgili referandum yapılacağını ve bu referandumun sonucuna saygı göstereceğini“ dile getirdi. Türkiye'nin Avrupa'dan dışlanmasının büyük bir hata olacağını söyleyen Royal, bununla birlikte Türkiye'nin tam üyelik için gerekli kriterleri uzun bir süre daha karşılayamayacağı görüşünü savundu.

Bu arada seçimler öncesi Sosyalist Parti içinde de Türkiye'nin üyeliği konusunda farklı görüşler savunulduğu dikkati çekti.