1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Futbol hayattır

24 Temmuz 2009

1954’te Almanya ile Macaristan arasında oynan Dünya Futbol Şampiyonası finali, beklenmedik sonucuyla İkinci Dünya Savaşı’nın ağır yükünü hala taşıyan bir ulusta beklenmedik bir etkiye yol açtı.

https://p.dw.com/p/IpdN
1954'te dünya şampiyonu olan ekibin kaptanı Fritz Walter (ortada), antrenör Sepp Herberger (sağda)...
1954'te dünya şampiyonu olan ekibin kaptanı Fritz Walter (ortada), antrenör Sepp Herberger (sağda)...Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Tarih 4 Temmuz 1954. Herbert Zimmermann İsviçre'nin başkenti Bern'den Dünya Futbol Şampiyonası final maçını anlatıyor. Finalde karşılaşan takımlar Almanya ve Macaristan. Zimmermann mikrofondan dinleyicilerine şöyle sesleniyor: "Almanya Dünya Futbol Şampiyona'sında final maçında... Bu inanılmaz bir olay, bir futbol mucizesi. Bu mucize oyuncularımız ve onların mükemmel mücadelesi sayesinde gerçekleşti."

Aslında Almanya finale çok da mükemmel bir performans örneği göstererek ulaşmadı. Eleme maçında dört yıldır mağlubiyet yüzü görmemiş olan Macarlara 3-8 yenilmişti. Almanya adeta finallere çıkmayı başarmış bir amatör takımdı.

İlk sekiz dakikada iki gol

İlk sekiz dakikanın sonunda favori takım Macaristan, Almanya karşısında 2-0 öne geçiyor. Ancak Almanya bu sefer çabuk pes etmeye niyetli değil. Kıran kırana geçen bir mücadelenin sonunda 84'üncü dakikaya gelindiğinde skor beklenmeyen bir şekilde 2-2'lik eşitliği yakalıyor. Ve ardından adeta bir mucize geliyor. Herbert Zimmermann o anı dinleyicilerine şöyle aktarıyor: "Bozsik... Topu çalan oyuncu Schaefer, içeriye ortaladı. Kafa pası, engellendi. Rahn'ın yetişip vurması lazım. Rahn vuruyor. Goooooool! Gol! Gol! Gooool! Oyunun bitmesine beş dakika kala Almanya 3-2 önde. Bana ister deli, ister kaçık deyin!"

Ve maçı bitiren düdük

Almanya'nın dünya şampiyonu olduğu haberi ertesi gün manşetleri süslüyor. Bild gazetesinin manşeti "Kahramanlar gibi çarpıştılar"... Der Kicker isimli futbol dergisiyse "Almanya'nın gizli silahı Fritz Walter Ecken" diyor.

Kupa töreninde Alman milli marşı çalındığında, futbolseverler tarafından Alman milli marşından çıkarılan yasaklı "Almanya, sen her şeyden üstünsün. Maas nehrinden ta Neman nehrine kadar" bölümü hep bir ağızdan söyleniyor. Kuzey Almanya Radyosu çalışanlarından Uwe Storjohann da maç sırasında stadyumda bulunuyordu. Storjohann o anı şöyle anlatıyor: "Çok ama çok yüksek bir sesle ve çok vatansever bir şekilde söylendi. Hatta ortama vatansever değil şovenist bir atmosfer hâkimdi. Böyle bir vatanseverlik anını bir daha hiç yaşamadım. Sanki maçın yanında Stalingrad'ı da almıştık."


90 dakikada birlik-beraberlik

İkinci Dünya Savaşı sonrasında yıllar boyunca sağlanmaya uğraşılan birlik beraberlik duygusu, 90 dakikalık bir maçla sağlanmıştı. Bu anı tarihçi Joachim Fest sonradan Federal Almanya Cumhuriyeti'nin asıl kuruluş anı olarak değerlendirecekti.

Macaristan’da ise kızılca kıyamet koptu. Yönetim mağlubiyeti vatan hainliği olarak değerlendirdi. Maç sonrası tüm halk sokaklara dökülerek futbolcuları ve takımlarını protesto etti. Takım bir hafta Avusturya sınırında konaklamak zorunda kaldı. Hatta takımın kalecisi Gyula Grosics ajanlık yaptığı suçlamasıyla yargılandı ve hapis cezasına çarptırıldı.





Michael Marek / Çeviri: Banu Ertek



Editör: Ahmet Günaltay