1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gönlünüzden ne koparsa

6 Ocak 2011

Almanya'da siyasi partilere miktarın açıklanması şartı ile bağış yapılabiliyor. 2010 yılında en çok bağış toplayan Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi seçmenlerinin daha cömert olduğu ortaya çıktı.

https://p.dw.com/p/ztuS
Fotoğraf: AP

Alman Meclisi’nde grubu bulunan siyasi partiler 2010 yılı içinde toplam 2,6 milyon euro bağış topladı. En çok bağış alan parti ise geçen yıl olduğu gibi iktidarda bulunan Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) oldu. Koalisyon ortakları Hrıstiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Hür Demokrat Parti (FDP) ile birlikte iktidar partilerinin aldığı bağış miktarı 2 milyon euroya ulaştı. Hamburg merkezli Parlamento İzleme Derneği’nin (Parlamentwatch) bir projesi olan Milletvekili İzleme (abgeordetenwach.de) portalından Gregor Hackmack iktidar partilerinin daha çok bağış almasının nedenini şöyle açıklıyor:

”İktidarda olan partilere muhalefetteki partilere göre hep daha çok bağış yapma eğilimi var. Çünkü mecliste çoğunluğu oluşturdukları için bazı düzenlemeleri yapma imkânları mevcut. Ama şunu da söylemek lâzım, Hür Demokrat Parti, Hrıstiyan Demokrat Birlik ve Hrıstiyan Sosyal Birlik gibi kitle partilerinin hitap ettiği seçmenler daha cömert davranıyor.”

Bağış yapmanın nedeni

Finans krizinin etkisini sürdürdüğü 2010 yılında bankalar, sigorta şirketleri ve servet danışmanlığı sunan firmaların bağış yapması dikkati çekti. Gregor Hackmack, böylelikle bu şirketlerin finans piyasalarına katı kurallar getirilmesini engellemeye çalıştığını tahmin ediyor. Hackmack, servet danışmanlığı yapan Allfinanz şirketini buna örnek olarak gösteriyor. ”Bu şirket 2010 yılında, Hrıstiyan Demokrat Birlik’e 200 bin euro havale etti, Hür Demokrat Parti’ye de 200 bin euro bağışladı. İktidarda olan bu iki partinin geçen yıl yatırımcıların daha iyi korunup korunmayacağı konusunda karar vermesi gerekiyordu, bu elbette Allfinanz Alman Servet Danışmanlığı şirketi ile orada danışmanlık yapanları etkileyecek bir durumdu.”


Aşırı sağcı partiye 1 milyon euroluk bağış

www.abgeordnetenwatch.de sayfası
www.abgeordnetenwatch.de sayfası

Muhalefet partilerine yapılan bağışların miktarı ise daha azdı: Sosyal Demokrat Parti (SPD) 350 bin, Sol Parti 175 bin ve Yeşiller 60 bin euro bağış aldı. Bunun yanı sıra mecliste temsil edilmeyen partiler de bağışlardan yararlandı. Aşırı sağcı bir gazetenin sahibi Gerhard Frey, kurucusu olduğu aşırı sağcı Alman Halk Birliği’ne (DVU) bir milyon euro bağışladı. Bu şekilde Alman Halk Birliği’ni borçlarından kurtararak, aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti (NPD) ile birleşmenin önünü açtı. Ancak Gregor Hackmack kişilerin partilere büyük miktarlarda bağışta bulunmasını kaygıyla karşılıyor. ”Büyük servet sahibi kişiler partilere büyük miktarda bağışta bulunur ve böylelikle seçim kampanyalarında farklı bir kazanç elde ederse, ne yapacaksınız. Bu Almanya’da hâlâ mümkün; partilerin en kısa zamanda siyasal partilerin finansmanı yasasında değişiklik yaparak, bağışlara üst limit getirmesi gerekiyor.”


Bağışla ilgili düzenlemeler

Buna rağmen, Almanya’da siyasi partilerin 2002 yılından beri bağış alırken şeffaf olması zorunlu. Bir parti 50 bin euronun üzerinde bağış alırsa, bu bağışın Alman Meclis Başkanı tarafından açıklanması gerekiyor. Bağışların isimsiz veya elden alınması da yasak. Hackmack, bu şeffaflığın bir başlangıç olduğunu düşünüyor. Diğer ülkelerde kuralların daha sıkı olduğunu vurgulayan Hackmack, örneğin Belçika’da bir kişinin siyasi bir partiye yılda 2 bin eurodan fazla bağış yapmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Bunun yanı sıra sivil toplum örgütleri, şirket ve derneklerin siyasi partilere bağış yapmasının yasaklanmasını talep ediyor. Halkı temsil edenleri seçtikleri için sadece özel kişilerin bağış yapabilmesi isteniyor.

Almanlar ne düşünüyor?

Almanya'da demokratik sistemin önemli bir parçası olan siyasi partiler finansmanları için gereken paranın bir bölümünü devletten alıyor. Seçimler sonrasında partilere aldıkları oy, çıkardıkları milletvekiline göre mali destek sağlanıyor. Parti üyelerinin ödediği aidatlar gelirin dörtte birini; şirket, dernek ve kişilerden aldıkları bağışlar ise gelirin beşte birini oluşturuyor. Bu bağışların siyasi kararları ne ölçüde etkilediği tam olarak bilinmiyor. Almanların çoğu için ise siyasi bir partiye bağışta bulunmak adetâ "tabu" sayılıyor. Almanlar "siyasi bir partiye bağış yapar mısınız?" sorusuna şu yanıtları verdi:

”Sanırım, bağışta bulunmam.”

”Eğer insanı gerçekten harekete geçirecek şeyler yapsalar, o zaman bağışta bulunulabilir.”

”Yeterince para aldıklarına inanıyorum, ya da?”

”Aaa, ben zaten parti üyesiyim ve aidatımı ödüyorum.”

”Nasıl olsa ne istiyorlarsa onu yapıyorlar. Bir kişinin daha para verip vermemesi bence fark etmiyor.”

© Deutsche Welle

Richards Fuchs / Çeviri: Jülide Danışman

Editör: Murat Çelikkafa