1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gösterilerin sürdüğü Mısır’da gözler El Baradey’de

28 Ocak 2011

30 yıldır iktidarda olan Mübarek’in koltuğunu bırakmasını isteyen protestocuların gösterileri sürüyor. Nobel Barış Ödülü sahibi El Baradey, göstericilere destek vermek üzere ülkesine döndü ve değişim çağrısında bulundu.

https://p.dw.com/p/106Gu
Fotoğraf: AP

Üç gündür protesto gösterileriyle çalkalanan Mısır’da gerilim sürüyor. Otuz yıllık Hüsnü Mübarek rejimine isyan eden göstericiler, daha iyi yaşam koşulları ve daha fazla özgürlük istiyor. Eylül ayındaki devlet başkanlığı seçimleri öncesinde Hüsnü Mübarek ve oğlu Cemal’in iktidar şansı giderek zayıflıyor. Böyle bir ortamda, Viyana merkezli Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın eski başkanı, Nobel Barış Ödülü sahibi Muhammed El Baradey'in ülkesine dönmesi dikkat çekti.

El Baradei, Chefinspekteur der Internationalen Atomenergiebehörde trifft sich mit Hans Blix und einem Vorausteam auf Zypern
Muhammed El BaradeyFotoğraf: AP

El Baradey, gösterilere destek vermek üzere Kahire'ye geldiğini belirterek hükümete şu mesajı verdi:

“Halka kulak vermeleri gerektiğini, hızla harekete geçip, sosyal adalet üzerine kurulu, yeni, demokratik bir Mısır yolunda reformlar için somut adımlar atmaları gerektiğini anlamalılar. Rejimin şiddete başvurması hiçbir şekilde yapıcı olmaz ve durumun tamamen kötüleşmesine yol açar. Sokaklarda barışçıl gösterileri organize eden ve yöneten insanların yanında olacağım, onlara siyasî ve moral destek vereceğim. Onlarla olacağım, onlar benim halkım, orada olmam gerekiyor ve ben yeni bir Mısır görmek istiyorum”

ABD'den Mübarek'e reform çağrısı

Beyaz Saray’dan da Mısır ile ilgili bir açıklama daha geldi. Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, hükümet karşıtı gösterilerin Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e vatandaşlarına kulak verme ve ‘gerekli’ siyasi reformları hayata geçirmeye istekli olduğunu gösterme fırsatı sunduğunu belirtti. Başkan Barack Obama’nın sözcüsü, ABD olarak, Mısır hükümetinin istikrarına inandıklarını belirtti ve tüm tarafları şiddetten uzak durmaya çağırdı. Gibbs, Mübarek'in ABD’nin yakın ve önemli bir müttefiki olduğunu, ancak son günlerde yaşanan olaylarda taraf tutmadıklarını da vurguladı.

Almanya'dan sert eleştiri

Almanya’dan ise Mısır hükümetine alışılmadık derecede sert bir tepki geldi. Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, “Düşünce özgürlüğü, gösteri özgürlüğü, basın özgürlüğü… Bu yurttaşlık haklarına Mısır’da da saygı gösterilmesi gerekir” dedi.

Alman Federal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz ise ülkeyi kimin yöneteceği konusunda kararı Mısır halkının vereceğini vurgulayarak, “Asıl önemli olan, seçimlerin adil ve serbest olması” dedi. Polenz, “Mısır’da sokaktan gelen talep gayet açık ve Müberek’in bir kez daha bu göreve seçilmemesi yönünde. Her halükarda önümüzdeki başkanlık seçimlerinin adil ve özgür bir ortamda yapılması gerekir.” görüşünü kaydeti.

Batı dünyası, bir yanda Arap ülkelerinde yaşanan gelişmeleri dikkatle izlerken, diğer yanda otoriter rejimlere geçmişte verilen desteğin ne kadar doğru olduğunu tartışıyor. ABD’nin Ortadoğu’daki en önemli müttefiklerinden olan Mısır rejimi, aşırı İslamcı akımlara karşı da bir garantör olarak görülüyordu. Almanya Federal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Polenz, bunun yanlış bir düşünce olduğu görüşünde. Polenz, şunları kaydetti:

“Tunus ve ardından şimdi Mısır’da görünen, otoriter yönetimlerin uzun vadede İslamcılık’a karşı güvence sağlamadığı. Tam aksine İslamcı akımların oluşmasına, güçlenmesine zemin hazırlıyorlar. Kamuoyunda açık siyasî tartışma ortamına izin verilmediği için, muhalefet yasaklandığı, basın özgürlüğü büyük ölçüde kısıtlandığı için. Bu durum, tartışmayı cami ortamına taşıyor. Çünkü tüm halkın iman ettiği, kendini ait hissettiği din yasaklanamaz. Böylece güvence olsun diye siyasî talepler de kısmen dinî bir ambalaja sokuluyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

DW/AP/Reuters, BK/AŞ