Gül ve Steinmeier'den karikatür açıklaması

Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in bugün Bild ve Hürriyet gazetelerinde yayımlanan ortak yazısı, “Özgürlük, hoşgörü ve saygı için birlikte” başlığını taşıyor. İki bakanın kaleme aldığı yazı şöyle:

“Karşılıklı anlayış ve işbirliğine ihtiyaç duyulan bir dönem içindeyiz. Birçokları bu konuda üzerlerine düşen görevi yerine getirdiler ama Batı ile Müslüman dünyası arasındaki uçurumun giderek büyümesinden endişe ediyoruz. Böylesi gerginliklerde kazanan taraf yoktur. Bu yüzden gelişmelere ortak tepki gösterme kararı aldık. Bizleri biraraya getiren hoşgörü, başka kültür ve dinlere olan saygı ve demokrasi ve özgürlük gibi temel değerleri savunmak, görevimizdir. Demokratik değerlere sahip Müslüman bir ülke olan Türkiye, bu noktada önemli bir rol oynayabilir. Aynı şekilde Almanya’da yaşayan Müslüman toplumunu da bu konuda övmek gerekiyor. Çünkü Hz. Muhammed’e karşı yapılan saygısızlığı reddettiği gibi dünya genelinde düzenlenen şiddet olaylarına da karşı çıktı. Demokrasinin iki önemli yapı taşı düşünce ve basın özgürlüğüdür. Bu iki özgürlüğün tartışmalı hale getirildiği yerde insan ve vatandaşlık hakları da zarar görür. Bunun olumsuz örnekleri geçmişte Avrupa’da yaşanmıştır. İşte bu nedenle bizleri “Kültürler Savaşı”na sürüklemek isteyen bu gelişmelere karşı ortak hareket etmek ve düşünce özgürlüğü ve dine saygı gösterilen bir diyalog kurmak istiyoruz.”

Benzer bir ortak açıklama birkaç gün önce ise Bild ve Hürriyet gazetelerinin Genel Yayın Yönetmenleri Kai Diekmann ile Ertuğrul Özkök tarafından yapılmıştı. Bild gazetesinde yayımlanan, “Wir sind Freunde!“, yani “Biz Dostuz“! başlıklı yazıda, iyi niyet, sağduyu ve itidal çağrısı yapılmıştı.

Erdoğan'a teşekkür

Bu arada Hz. Muhammed karikatürleri tartışmasında Türkiye’nin sergilediği tavra Almanya’daki siyasilerden övgü geldi. Hristiyan Birlik Partili İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble Adalet ve Kalkınma Partisi’nden yetkililerle Berlin’de yaptığı görüşmenin ardından, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın krizde izlediği politik tutumun gerginliği yatıştırıcı yönde olması dolayısıyla teşekkür etti. Bakan açıklamasında, Almanya’da yaşayan Müslümanların da şiddetti kınayan tavrının sevindirici olduğunu ifade etti.

"Türkiye'nin AB üyeliği doğru bir karar"

Schaeuble’nin yanı sıra koalisyon ve muhaletten birçok politikacı da Türkiye’nin kriz karşısındaki tutumunu övdü. Sosyal Demokrat Parti, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den politikacılar Leipziger Volkszeitung’a verdikleri demeçte, Müslüman bir ülke olan Türkiye’nin AB ile olan bağının, Müslümanlar ve Hristiyanların ortak bir yaşam sürmesi için verilen olumlu bir işaret olduğunun altını çizdiler.

Verheugen'dan destek

Avrupa Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen da, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne daha da yakınlaşması gerektiğini söyledi. Bremen’de düzenlenen ve politika, ekonomi ve sanat dünyasından 300 kişinin katıldığı geleneksel bir yemeğin açılışında konuşan Verheugen, „Türkiye uzun vadede Avrupa’nın güvenliğinin garantisidir“ dedi. Verheugen ayrıca ortak değerlerin batıdaki demokratik rejimlerle İslam dünyasını birleştirebileceğini vurguladı. Verheugen, Türkiye’nin Avrupa’ya sırtını dönmesi halinde Almanya’daki göçmenlerle uyum sorunu yaşanabileceğine de dikkat çekti.

Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkanlar

Karikatür krizinden yola çıkarak Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkanlar da oldu. Hristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin Kuzey Ren Vestfalya Teşkilat Başkanı Peter Ramsauer, yaşanan gerginliklerin İslam dünyasının ne kadar şaşırtıcı olabileceğini gösterdiğini, bu yüzden Türkiye’nin AB üyeliğinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savundu.