1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Güney Kıbrıs'ta "hayır" ağır basıyor

Stelyo Berberakis/ Lefkoşa23 Nisan 2004

Güney Kıbrıs’ta referandumda Annan Planı‘na ”hayır” deneceğini gösteriyor. Kıbrıs Rum lider Tassos Papadopulos’un Annan Planı‘na ”hayır” doğrultusunda başlattığı kampanyalar, olumlu bakanların tüm gayretlerine karşın Rumlar üzerinde hakimiyet kurdu.

https://p.dw.com/p/AbJF
Güney Kıbrıs'tan gelen işaretler referandumda birleşmeye hayır diyecekleri yönünde...
Güney Kıbrıs'tan gelen işaretler referandumda birleşmeye hayır diyecekleri yönünde...Fotoğraf: AP

Rum kesiminin en büyük partisi komunist AKEL’in de Annan planına sıcak bakmasına rağmen bunun uygulanması için istediği güvenceleri alamayınca ”hayır” diyeceklerin listesine eklenmesiyle; çok büyük bir sürpriz olmadıkça, Güney Kıbrıs’taki referamdum’da ”hayır” ların çoğunlukta bulunacağını kesinleştirdi.

Ancak ”hayır” cephesinde de son iki gün içinde bir dizi değişiklikler oldu. AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas’ın ”Bizim diyeceğimiz hayır; Papadopulos’un Hayır’ına benzemiyor. Annan çözüm planı bizim için ölü değildir. Referandumdan sonra Papadopulos’la birlikte Annan Planı‘nı yeniden ve enine boyuna gözden geçireceğiz ve Papadopulos’un tam olarak ne istediğini soracağız. Papadopulos Annan Planı‘nı ölü kabul ediyorsa; sorunlarımız büyüyecektir” şeklindeki uyarılarından sonra Papadopulos, önceki gece Rum TV’na verdiği mülakatında tavır değiştirmek zorunda kaldı.

"Müzakereler yeniden başlayabilir"

Papadopulos’un ”Annan Planı‘nın reddedilmesiyle edilmesiyle ‘Annan Planı‘nın öldüğü‘ anlamına gelmeyeceğini ve referadumdan sonra AKEL ile birlikte oturup plandaki maddelerin iyileştirilmesi için çalışacaklarını ve Kıbrıs Türkleri‘yle yeniden müzakerelere başlamayı hedeflediğini” söyledi.

Papadopulos, ayrıca referandumda Annan Planı‘nın halk tarafından reddedilmesi olasılığında, Kıbrıs Türkleri‘nin ”yalnızlığa itildiği” hissine kapılmalarını önlemek amacıyla ”Kıbrıs Türkleri‘nin, Kıbrıs Rumları gibi AB ile ilgili çalışmalarına katılmalarının sağlanacağının; AB’nin vereceği kredilerin anında Kıbrıs Türkleri‘ne verileceğinin ve Kıbrıs’ta eşit siyasi ve vatandaşlık haklarından yararlanacaklarının” altını çizmekle AKEL’in uyarılarını gözardı etmediğini gösterdi.

Papadopulos, Annan Planı‘na neden ”hayır” denmesi gerektiğinin gerekçelerini sıralarken; ”bu planın Kıbrıs’ı yeniden birleştirmesine rağmen; iki toplum (kurucu devlet) arasında olası anlaşmazlıkları giderecek herhangi bir mekanizmanın öngörülmediğini ve planın uygulanacağına yönelik hiç kimsenin güvence vermediğini ve genel olarak planın işler olabilmesini sağlayacak bölümlerinin eksiklerle dolu olduğunu” gösterdi. Papadopulos buna örnek olarak ”Örneğin devlet memurlarının statüsünün ne olacağı ile ilgili endişelerimiz daha geçen gün BM tarafından düzeltildi” şeklinde konuştu.

Kriz olasılığı var

Güney Kıbrıs’ta, Papadopulos ile AKEL arasında çıkacak olası bir sürtüşmenin sonucunda hükümet krizinin de gündeme gelebileceğinden söz ediliyor. Papadopulos bu nedenle AKEL’in ”gösterdiği yolda” ilermek zorunda kalacağı belirtiliyor. AB, ABD ve BM nezdinde ”mağdur” durumda kalan Rum hükümeti ise referandumlardan sonra Rum tarafının Annan Planı‘na koyduğu çekinceleri izah etmek ne ne denli haklı olunduğunu göstermek amacıyla uluslararası düzeyde kampanyalar başlatılacağını açıkladı.

Rum kesiminde ”hayır”ı destekleyenlerin diğer bir tavır değişikliği ise ”Annan Planı‘na hayır, çözüme evet” demeye başlamalarından kaynaklanıyor. Rum kesiminin dünyanın gözü önünde ”çözüm istemeyen taraf” imajının yaratılmasından sonra türetilen bu sloganlara Rum lider Papadopulos ta aynı AKEL gibi ”Biz, Annan Planı‘nı Türkler‘le birlikte yaşamak istemediğimizden değil; Türkler‘le birlikte yaşayacağımız birleşik Kıbrıs cumhuriyetinin işler olması için planın iyileştirilmesini ve uygulanacağına dair güvenceler verilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuşmaya başladı.