1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gazze'de güç mücadelesi

Peter Phillip / DW19 Temmuz 2004

Filistin lideri Yaser Arafat’ın yakın bir akrabasını istihbarat başkanlığına ataması, Gazze Şeridi’nde silahlı ayaklanmaya yol açtı. Üçbin dolayındaki Filistinli’nin Refah’ta düzenlediği protesto eylemini, Arafat sonrası için verilen mücadele şeklinde değerlendiren Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa2I

"75 yaşındaki Yaser Arafat’ın gerilla, terörist liderliği ve Filistin özerk yönetim başkanlığı yıllarında büyük hatalar yaptığı inkar edilemez. Ama Arafat, tam çıkmaza girdiği sanıldığı sırada anlaşmazlıktan muzaffer edasıyla sıyrılmayı her zaman başarmıştır. Bu kez de öyle olacağa benziyordu.

Özerk yönetimin, yolsuzluk ve reform antipatisine yönelen eleştiriler artmaktaydı. Ama bu kez protesto gösterisi şiddet eylemine dönüştü. Gazze Şeridi’ndeki adam kaçırma olayları, iktidar yapısını temelden sarsabilecek gelişmelere işaret ediyordu.

Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Arafat işte buna mani olmaya çalışıyor. Batı Şeria’nın Ramallah kentindeki karargahında İsrail birlikleri tarafından abluka altına alınan Arafat gurur, kibir ve köylü kurnazlığı karışımı bir taktikle bütün Filistinliler’in reisi olduğunu kabul ettirmek istiyor.

1993 Oslo Anlaşması‘nın imzalanmasına öncülük eden BM’nin Norveçli özel temsilcisi Terye Roed-Larsen Güvenlik Konseyi’nde, özerk yönetimin terörle mücadele edemediğini ve acilen gerekli reformlara kulaklarını tıkayan Arafat’ın bundan sorumlu olduğunu söylediği için Filistin lideri eski dostu Roed-Larsen’i afaroz etmişti. Derhal el atılması istenen reformlar arasında güvenlik birimlerinin yeniden düzenlenmesi de vardı.

Gazze’deki adam kaçırma olaylarından sonra Arafat taraftarlarına aynı şekilde davranamayacağını anladı. Gazze’deki ayaklanma, Arafat’a her an kontrolü kaybettirebilirdi. Şimdiye kadar pek başarılı olamayan hükümet başkanı Ahmed Kurey’in istifasını sunması bunun kesin bir delili oldu. Gerçi Arafat istifayı kabul etmedi, ama işin artık şakaya gelir yanı olmadığını da anlamıştı.

Filistin lideri ani bir kararla, şimdiye kadar karşı olduğu birşeyi yaparak güvenlik servislerinin üçe indirileceğini duyurdu. Ama yine vahim bir hataya düştü. Yolsuzluk iddiaları yüzünden Filistinliler’in gözünden düşen kuzeni Musa’yı önemli bir göreve atadı.

Şimdiye kadar Arafat’a en sadık davranan gruplar bu karar nedeniyle ayaklandı. Bu mücadele, İsrail’in Gazze Şeridi’ni boşaltmasından sonra bölgeye hakim olmak isteyen grruplar arasında geçiyor. Arafat yanlılarının Hamas ve İslami Cihad’ın fanatik dincileri izole etmeleri, hala sevip saydıkları Arafat tarafından himaye edilen isimlerden kurtulmalarına bağlı.

Ama Arafat’ın bu adamlara ihtiyacı var. Hür ve demokratik rejime yabancı olan Arafat dizginleri elinden kaçırmamak için çok dikkatli olmak zorunda. Çünkü İsrail Başbakanı Ariel Şaron da bu kargaşadan yararlanıyor ve Batı Şeria ile Gazze Şeridi’ne işaret ederek ‘kaos çıkaranlarla nasıl oturup görüşülür’, diyor. Filistin bölgelerinde yaşanan kaos ortamından kendinin de büyük ölçüde sorumlu olduğunu teslim etmek ise Şaron’un işine gelmiyor."