1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Geçici yabancılar sorununa çözüm

Stephan Überbach/DW, Ajanslar13 Mart 2007

Sayıları 180 bini bulan Almanya’daki geçici ikamet statülü yabancılarla ilgili tartışmalar şimdilik sunuçlandı. 2009 sonuna kadar geçimini çalışarak sağladığını, sabıkasının bulunmadığını ve iyi derecede Almanca bildiğini kanıtlayabilenlere sürekli ikamet izni verilecek. Muhalefet ise uzlaşmaya tepki gösterdi.

https://p.dw.com/p/AZT3
Uzlaşma sayesinde 2005 yılında yürürlüğe giren göç yasası da revize edilmiş olacak.
Uzlaşma sayesinde 2005 yılında yürürlüğe giren göç yasası da revize edilmiş olacak.Fotoğraf: AP

Almanya’da özel ikamet statüsü olmayıp zaruretten dolayı geçici olarak bu ülkede kalmalarına izin verilen 180 bin yabancı yaşıyor. Bu mültecilerin nasıl kalıcı ikamet hakkına kavuşturulabileceği uzun süre Almanya’daki koalisyon hükümetinin ortakları Hıristiyan Birlik ve Sosyal Demokrat partileri arasında tartışma konusu olmuştu. Siyasilerin soruna kalıcı çözüm bulmak amacıyla başlattıkları görüşmelerde uzlaşma sağladı.

İnsan hakları örgütleri ve dini kuruluşlar bu insanların her an sınır dışı edilme korkusuyla yaşamalarının katlanılabilecek bir durum olmadığı görüşündeler. Karşı görüş ise önemli bir grubun sırf devletin sosyal yardımlarıyla geçinme gayesiyle Almanya’ya sığındığı şeklinde.

2009 sonuna kadar geçimini çalışarak sağladığını, sabıkasının bulunmadığını ve Almanca dil bilgisinin de yeterli olduğunu kanıtlayabilenlere sürekli ikamet izni verilecek. Bu haktan yararlanabilmek isteyenlerde Almanya’da en az altı ila sekiz ikamet etmiş olma şartı da aranacak.

Böylece Hıristiyan Birlik partileri ile sosyal demokratlar arasında haftalar önce varılan uzlaşmaya dönülmüş oldu. Sosyal Demokrat Parti konunun yeniden müzakere edilmesini istiyordu.

Sosyal demokratlar ikna edemedi

Thüringen eyaleti parti teşkilatının başkanı Christoph Matschie arzuladıkları değişiklikleri koalisyon ortağına beğendiremediklerini teslim etti. Matschie, “Almanya’da kalma hakkıyla ilgili bütün konular enine boyuna tartışıldı. Sıra artık alınan kararların uygulanmasında.”

Bundan birkaç hafta önce son şeklini alan uzlaşma formülü bazı Hıristiyan Birlik partili eyalet içişleri bakanlarının itirazıyla karşılaşmıştı. Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Başbakanı Jürgen Rüttgers bu formülde Hıristiyan Birlik partilerinin taleplerinin dikkate alındığını söyledi: “Daha uzun bir süre Almanya’da kalmak isteyenlerin kamu bütçelerine yük olmamaları gerekir. Bu nedenle, burada kalmak isteyenler bir an önce kendilerine iş bulmalıdırlar.”

Sosyal güvenlik bütçesini zorlamamak için eyaletler bundan böyle de mültecilere para yerine ayni yardım yapabilecekler. Muğlak ikamet statüsüne açıklık getirecek olan uygulamanın Nisan başında federal bakanlar kurulunda onaylanması bekleniyor.

Göç yasası revizyonu

Birlik partileri buna göre Almanya’da kalmalarına müsamaha edilen yabancıların tam ikamet hakkına değil de geçici kalma iznine kavuşacaklarını ve Alman sosyal güvenlik sisteminden yararlanma amaçlı göçün önleneceğini belirtiyor.

Uzlaşma sayesinde 2005 yılında yürürlüğe giren göç yasası da revize edilmiş olacak. İkamet ve iltica hakkıyla ilgili olarak AB tarafından saptanan 11 kuralın yasaya işlenmesi gerekiyor. Zorla evliliklerin önlenebilmesi için yurt dışındaki eş adayında yeterli Almanca bilme ve en az 18 yaşında olma şartı aranacak. Uyum kurslarına gitmeyen ya da devamsızlık gösterenler de cezalandırılacak.

Muhalfetten tepki

Fakat koalisyon ortaklarının uzlaşısına muhalefetten tepki geldi. Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, federal hükümetin eyalet hükümetleriyle, geçici oturma iznine sahip sığınmacılara kalıcı oturma izni verilmesi hakkında sağladığı uzlaşmayı eleştirdi.

Dağdelen, yayımladığı basın bildirisinde, Alman hükümetinin eyaletlerle sağladığı uzlaşma uyarınca geçici oturum sahiplerine iş bulmaları için 31 Aralık 2009 tarihine kadar süre tanındığına işaret etti ve bu süre içinde getirilen kısıtlamaların kabul edilemeyeceğini belirtti.

Söz konusu kısıtlamalarla eyaletlerde 'sosyal şovenist' politika izleyenlerin görüşlerinin ağır bastığının ortaya çıktığını savunan Dağdelen, “Almanya'da 2009 yılına kadar iş bulamayanlar en ağır koşullarda yaşayacaklar. Aldıkları yardımlar ortalamanın yüzde 30 altında olacak. Hatta para yerine eşya yardımı alacaklar. Ayrıca ailelerini yanlarına getiremeyecekler” görüşünü dile getirdi.

Dağdelen, sözü edilen kişilerin en ağır şekilde ayrımcılığa ve ırkçılığa maruz kalacaklarını sözlerine ekledi.