1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gelecek “Yeşil ekonomi”

8 Ekim 2009

Dünya, sanayi devrimi ve enformasyon teknolojileri devriminin ardından yeni bir atılımın eşiğinde: Enerji devrimiyle doğan yeşil ekonomi.

https://p.dw.com/p/K1WU
Fotoğraf: AP
American Solar Challenge
Fotoğraf: AP

Günümüzde ekonomik büyüme ve kalkınmanın yolu enerjiden geçiyor. 21’inci yüzyılın küreselleşen dünyasına ise iklim değişikliği ve kaynak kıtlığı damgasını vuracak. Bangkok’taki iklim görüşmelerinde çevre örgütü Greenpeace heyetine başkanlık eden Martin Kaiser, enerji konusunun müzakerelerde kilit rol oynadığına dikkat çekiyor:

“Yenilenebilir enerjiler alanında liderlik için savaş çoktan başladı bile. Almanya bu teknolojilerde şu an tartışmasız öncü rol oynuyor. ABD bu açığı kapatmak için muazzam yatırımlar yapıyor. Çin gibi ülkeler de bu teknolojilerin kullanıma sokulması, ama aynı zamanda yayılmasına büyük ilgi gösteriyor. Yani büyük bir iş alanı doğmuş durumda. Big Business!”

Büyük teknolojik sıçrama

Uzmanlar, yeşil ekonominin, geleceği şekillendireceği konusunda hemfikir. Uluslararası Yenilenebilir Enerjiler Ajansı’nın kurucularından Hermann Scheer, iletişim teknolojilerinde olduğu gibi enerji ve ekonomide de bir teknolojik sıçrama yaşanacağını belirtiyor:

“Bu, bir sonraki teknolojik sanayi devrimi olacak. Anlam ve önemi ise enformasyon teknolojilerindeki süregelen devrimden çok daha kapsamlı. Bu, sanayi toplumlarında ilerlemeyi güçlendirmek için büyük bir fırsat sunuyor. Bu ilerlemeyi geleneksel enerjilerle kaydetmek artık mümkün değil. Sadece tükenmeye başladıklarından değil, yol açtıkları zararın büyüklüğü nedeniyle de. Bu zarar geniş çaplı ekonomik zararı da beraberinde getiriyor.”

Kenya örneği

Solarenergie in Afrika
Fotoğraf: picture-alliance / dpa/dpaweb

BM Çevre Programı Yöneticisi Achim Steiner de geleceğe yönelik yapısal değişikliğin çoktan başladığını belirterek, kalkınmakta olan ülkelerden Kenya’yı örnek veriyor:

“Mobil telekomünikasyonda olduğu gibi benzer bir sıçrama yaşanacak. Örneğin şu an Kenya’da fiber optik kablolar döşeniyor. Bazı bölgelerinde elektrik bulunmayan bir ülkeden bahsediyoruz. Fiber optik kablolar ise döşenmeye başladı bile.”

Kenya, jeotermal tesislerden elektrik üretimini de önümüzdeki iki yılda üçe katlamayı planlıyor. Kalkınmakta olan ülkelerdeki bu teknolojik sıçramayı finanse edebilmek içinse büyük yatırımlar gerekiyor. Bu yatırımların sağlanması ve teknoloji transferi, Aralık ayında Kopenhag’da yapılacak İklim Zirvesi’nin de temel konuları arasında yer alıyor. Daha elektrik bile bağlanmamış bölgelere eski teknolojiler yerine merkezî olmayan yenilenebilir enerjiler için yatırım yapmanın çok daha ucuza mal olacağı hesaplanıyor.

Çin geleceği gördü

Çevre ve Kalkınma Vakfı İdari Müdürü Jürgen Meier, Çin’in de bu durumun farkına vardığını ve hızla adımlar arttığını belirtiyor:

“Çin, binalarda solartermik, yani güneş enerjisi yoluyla sıcak su elde edilmesi konusunda dünya pazarında açık farkla lider konumda. Çin ayrıca dünyanın en iddialı rüzgar enerjisi programına sahip. Kendi üreticilerine sahipler, artık ithalat yapmaları gerekmiyor….”

China Solarenergie
Fotoğraf: AP

Sanayi ülkeleri arasında, fosil enerjiye dayalı ekonominin yaydığı karbondioksit emisyonlarını kimin daha hızlı azaltacağı konusunda yarış başlamış durumda. Yarışın kazananı ise küresel pazara bağımsız ve sürdürülebilir enerjiyi sağlayabilenler olacak.

Helle Jeppesen / Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ayhan Şimşek