1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gizli babalık testi geçersiz

Martin Roeber/DW14 Şubat 2007

Eşlerinin sadakatinden şüphe duyan ya da ayrıldığı eşinden olan çocuğun biyolojik babası olup olmadığını kestiremeyen erkeklerin yaptırdıkları gizli babalık testlerinin artık hiçbir hukuki geçerliliği kalmadı. Alman Anayasa Mahkemesi, eşin rızası olmadan, gizlice yaptırılan babalık testlerinin delil olarak kullanılamayacağına hükmetti.

https://p.dw.com/p/AaHO
Mahkeme, çocuğun kişilik haklarının korunması bakımından gizli DNA araştırmalarına karşı çıktı.
Mahkeme, çocuğun kişilik haklarının korunması bakımından gizli DNA araştırmalarına karşı çıktı.Fotoğraf: AP

Bundan Alman erkekler, çocuk ve anneden habersizce alıdıkları saç teli ya da çiğnenmiş sakız gibi DNA numuneleriyle genetik araştırma laboratuvarının yolunu tutup çocuğun kendilerinden olup olmadığını araştırdıkları takdirde, alacakları sonuç ne olursa olsun ellerindeki bulgunun hiçbir hukuki geçerliği olmayacak.

Almanya Anayasa Mahkemesi bu konuda temel hak ve hürriyetlerden taviz verilemeyeceği görüşünde. Gizli babalık testini, çocuğun özel bilgilerini koruma ilkesine aykırı bulan Anayasa Mahkemesi test sonuçlarının mahkemede dikkate alınmayacağını karara bağladı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans-Jürgen Papier karar gerekçesini şöyle izah etti: “Hukuk mahkemesinin aldığı karar Anayasa açısından uygundur. Çocuğun kişilik hakkının korunması açısından, gizlice yaptırılan babalık testi sonuçlarının babalık davasında hiçbir hükmü yoktur. Babalığını inkar ettiği çocuğun genetik bilgilerine ulaşmak için nefsi müdafaa gayesiyle gizli numune almak erkeğin hakkı değildir.“

Erkeklerin hakları da gözetildi

Anayasa Mahkemesi bu kararı alırken aynı zamanda erkeğin haklarını da gözetti ve yasa koyucudan, 31 Mart 2008’e kadar, hile ve gizlilik olmadan çocuğun yasal babasının yüzde yüz emin olmasını sağlayacak bir prosedür hazırlamasını talep etti. Anayasa Mahkemesi Başkanı aldıkları kararın çocuğun biyolojik aslına açıklık kazandırılmasını şart koştuğunu anlattı: “Erkeğin, çocuğun kendinden olduğunun kanıtlanmasını istemesi durumunda, yasal bağlayıcılığı olmadan bu tür bir prosedüre imkan tanınması gerekir.“

Yüksek mahkeme kararı bu noktaya kadar gayet açık. Baba bundan böyle yasal yoldan çocuğunun aslı hakkında bilgi edinebilecek. Çocuğun kendinden olmadığını öğrenen erkekler açısından ne gibi hukuki sonuçların ortaya çıkacağı ise belli değil. Bu durumda yasal babalık ta düşüp erkek nafaka ödemek mecburiyetinden kurtulacak mı?

Anayasa Mahkemesi bu hususa açıklık getirmeyi yasama organına bırakıyor. Devlet öncelikle çocuğun esenliğini düşünmek zorunda. Erkek ile çocuk arasındaki sosyal bağlılığın uzunluğu ya da içinde bulunulan özel hayal şartları, gerçek babası olmasa da erkeğin hukuki bakımdan çocuğa bağlı kalmasını gerektirebilecek.