1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Google'ın 13 yıllık başarısı

6 Kasım 2009

1996 yılında iki öğrencinin okul projesi olarak hayata geçirilen Google, bugün milyarlarca dolarlık bir şirkete dönüştü. İşte Google'ın 13 yıllık hikâyesi...

https://p.dw.com/p/KPIH
Fotoğraf: AP

İlk önce arama motoru olarak hayata geçirilen Google, bugün kitaptan haritalara, e-postadan internette sohbete kadar sayısız hizmet sunuyor. Günde 200 milyondan fazla aramanın yapıldığı Google, neredeyse internette yapılan tüm aramaların üçte ikisini idare ediyor. Tabii sanal âlemdeki bu geniş kapsamlı kontrol, zaman zaman endişelere de yola açıyor. Google, diğer siteler gibi kullanıcıların bilgisayarlarına kimlik belirleyici "çerez" yani "cookie"ler bırakıyor. Ancak diğerlerinin aksine, yapılan aramalardaki her isim, yer ya da konu kaydediliyor. Dahası şirket, e-posta hizmeti Gmail ya da sosyal paylaşım sitesi Orkut gibi hizmetleri aracılığıyla kullanıcılar hakkında çok sayıda bilgi ediniyor.

Google Browser Google Chrome
Fotoğraf: AP

Okul projesinden milyarlık şirket

Google’nin hikâyesi, 1996 yılında Stanford Üniversitesi’nde okuyan iki yüksek lisans öğrencisinin okul projesi olarak başladı. Bu proje, 13 yıl sonra dünya genelinde 20 bin kişi çalıştıran milyarlarca dolarlık bir şirkete dönüştü. Dünyanın en popüler internet arama motoru olan Google, yapılan aramaların yüzde 60’dan çoğuna yanıt verebiliyor. Üstelik kendine ait bir terimi bile var:”Google'lamak.” 2006 yılında Oxford İngilizce Sözlüğe de giren bu kelime, “Google’ı internette bilgiye erişebilmek için kullanmak” anlamına geliyor.

Google, rakiplerine göre daha hızlı olan ve daha doğru bilgiler içeren arama motoruyla başarıya ulaşmıştı. Google’nin ilk günlerini anımsayan Washington Üniversitesi hukuk profesörlerinden Neil Richards, şöyle konuşuyor:

Messestand Google
Fotoğraf: AP

“İlk başladığında sadece bir arama motoruydu. Hoş bir internet sitesiydi ve ilginç bir adı vardı. İşe yarıyor gibi görünüyordu ve ayrıca insanları aradıkları bilgilere de rakiplerinden daha iyi yönlendiriyor gibiydi.”

Günde 200 milyon arama

Google’de günde 200 milyondan fazla arama yapılıyor. Yani yapılan tüm internet aramalarının üçte ikisi. Google Sözcüsü Stefan Keuchel, Google'deki verilerin ne kadar geniş kapsamlı olduğunu şu sözlerle açıklıyor:

"Her dört saatte bir Amerikan Kongre Kütüphanesi'ndeki kadar çok veri ekliyor ya da yeniliyoruz. Ve bu her dört saatte bir yapılıyor!”

Her ne kadar Google adı arama motoruyla özdeşleşmiş olsa da Google'nin marifetleri bununla bitmiyor. E posta servisi Gmail, yön bulmak için kullandığımız Google maps, dünya üzerindeki yerleri gösteren ve coğrafi bilgilerin yer aldığı Google earth… Bütün bunlar Google’ye ait. Bilmeyenler için hatırlatalım. Ünlü video paylaşım sitesi You Tube'nin de sahibi Google.

Google Books Flash-Galerie
Fotoğraf: dpa

En iyi iş yeri seçildi

Şirket 2008 yılında Fortune dergisi tarafından ABD’de çalışılacak en iyi iş yeri seçildi. Yıllık kayak tatili ya da öğleden sonra çay saatleri gibi yan avantajlar, çalışanlar tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Ancak dostane ününe karşın, Google’nin sanal âlemdeki bu geniş kapsamlı etkisini korkutucu bulanlar da var. Örneğin son dönemde, Almanya ve Çin gibi ülkeler, Google’nin milyonlarca kitabı dijitalleştirip, internete koymayı öngören sanal kütüphane projesini sert bir dille eleştirdi. Ancak sözcü Keuchel, ABD temelli bu projenin tamamen yasal olduğunu kaydediyor:

“Almanya’nın telif hakkıyla ilgili yasaları ABD’deki yasalardan farklı. Kütüphanelerdeki telif hakkı korumasına sahip olan kitapları dijitalleştiriyoruz ancak ABD’deki telif hakkı yasasında, “izinli kullanma” ibaresi var. ABD’deki “izinli kullanma” şartları, telif hakkı sahiplerinin izni olmadan bir eserin hangi koşullar altında kopyalanabileceğini belirliyor. Almanya’da böyle bir şey yok.”

© Deutsche Welle Türkçe

Sarah Harman/ Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay