Guantanamo tutuklularının yakınları yılmıyor
9 Mart 2004Başkan Bush’a sorarsanız, hepsi, ‘kötü insanlar’. Savunma Bakanı Rumsfeld ise, bu adamların araba çaldıkları için yakalanmadıklarını, söylüyor. Ama Amerikan yönetimi şimdiye kadar hukuk devletine yakışır bir tutuklama gerekçesi gösterebilmiş değil. Küba’daki Amerikan üssü hukuk dışı bir mıntıkaymışcasına, yüzlerce kişi yargılanmalarına bile gerek görülmeden kampta esir tutuluyor.
Bu esirlerin Amerika ile savaştıkları, cihad için El Kaide kamplarında eğitildikleri ya da terör eylemlerine karıştıkları zannı Küba’da alıkonmalarına yetiyor. Terrörist eylem sıfatına nelerin girdiğini belirleme hakkı da Savunma Bakanlığı kurmaylarınca saklı tutuluyor. Esirler askeri mahkemeye çıkarılana ve belki de Başkan Bush tarafından affedilene kadar, can güvenliklerinden Savunma Bakanlığı sorumlu.
Guantanamo’ya gönderilenlerin hiçbiri üniforma giymemiş olsa da, Washington savaş hukukunu öne sürüyor. Bu gerekçeye sığınarak tutuklulara resmen savaş esiri statüsü tanımaya yanaşmıyor ama onlara savaş esiri muamelesi yapıyor. Hukuk devleti ölçülerine sığmayan bu davranış aynı zamanda batılı demokratik uygarlıkların hukuk standartları ile de alay etmek anlamına geliyor.
Amerikan yönetimi aynı zamanda kendi Anayasası’nı da ihlal etmiş oluyor. Çünkü Anayasa’da, ‘suç ispat edilene kadar zanlı masum sayılır’ ilkesi yer alıyor. Buna göre hiçbir zanlının, hakkında dava açılmaksızın dilediğince demir parmaklıklara kapatılması, tecrit edilmesi ve Guantanamo’daki gibi insanlık dışı muameleye tabi tutulması söz konusu olmamalıydı.
Bu nedenle Amerikan Anayasa Mahkemesi’nin en kısa zamanda usüle ilişkin karar alması şarttır. Aksi takdirde, yakınlarının Washington’da protesto gösterisi yaptığı tutuklulara yargı yolu açılmayacak, Bush yönetiminin uluslararası terör ile mücadelede dilinden düşürmediği insan hakları ve insan haysiyetinden saygı esirgenmiş olacaktır.