Guantanamo yüzünden yüzlerce dava açılabilir

Andrew Denison, Guantanamo’daki esirlere ilişkin Yüksek Mahkeme kararının Bush için bir politik bir yenilgi olarak değerlendirilebileceğini, ancak örneğin işkencenin meşruluğuna ilişkin kampanyanın, Bush için daha büyük bir darbe anlamına geldiğini belirtiyor. Denison, ”ABD mahkemelerinin, 11 Eylül’ün ardından alınan bu ilk önlemlere sınır getirmesi beklenen bir şeydi, bu beklenti gerçekleşti ve sanırım Bush hükümeti bunun böyle olacağını biliyordu. Hükümet için büyük bir sürpriz olmadı” diyor.

Amerikan hükümetinin terör zanlılarına yönelik kovuşturmada bundan böyle nasıl bir yol izleyeceği henüz bilinmiyor. Yayıncı ve politika uzmanı Andrew Denison sınırların iyi belirlenmesi gerektiği görüşünü savunuyor ve ekliyor:

” Zanlılara karşı nasıl bir tutum izleneceği sorusu hep sorulmuştur. Ama kitle imha silahları çağında, özgürlükle güvenlik arasındaki sınırın yeniden değerlendirilip belirlenmesi gerekir. Alınan karar, tutuklamalar ve tutukluluk koşullarına ilişkin yeni bir başlangıca işaret ediyor ve sadece Amerikalı değil, aynı zamanda yabancı mahkumların da Amerikan mahkemeleri nezdinde haklarını aramalarını mümkün kılıyor. Mahkemeler bundan böyle zanlıların neden tutuklandığı ya da cezaevlerinde hangi koşulların egemen olduğunu ve tutukluluk sürelerini daha yakından takip edecekler. Teröre karşı önlem ileri sürülse de, bu haklar Amerikan anayasasınca öngörülmektedir. Bu nedenle Bush gelecekte de, kendisine karşı mahkeme kararları alınmasını hesaba katmak zorunda.”

Andrew Denison, Bush hükümetinin terörle mücadele kapsamında sürdürdüğü uygulamalara ilişkin çok sayıda davanın sürmekte olduğunu, ancak bunların tümünün anayasa mahkemesine kadar ulaşıp ulaşmayacağının henüz bilinmediğini belirtiyor. Denison anayasa yargıclarının Guantanamo esirlerine ilişkin geçen pazartesi günü verdikleri kararın, 11 Eylül’ün ardından zaman geçmesine de bağlıyor. Çünkü Denison, yargıçların her ne kadar bağımsız olsalar da, ülkedeki politik ve duygusal koşullardan etkilendiklerini vurguluyor.