1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hümeyra Abidin’in yürek burkan hikâyesi

15 Mayıs 2009

33 yaşındaki doktor Hümeyra Abidin, bir bahaneyle Londra’dan memleketi Bangladeş’e çağrıldı. Bir eve kapatıldı ve zorla evlendirilmek istendi. Hümeyra, her yıl aynı kaderi paylaşan on binlerce kadından sadece biri...

https://p.dw.com/p/Hr6P
Fotoğraf: Ingrid Meyerhöfer

Töre ve namus suçları, uzun yıllardan beri Avrupa kamuoyunu da meşgul eden konuların başında geliyor. Bu suçların mağdurlarının genelde kadınlar olması, konunun hassasiyetini daha da artırıyor. Çeşitli Avrupa kurumları da zaman zaman töre ve namus suçlarıyla ilgili etkinlikler düzenleyerek, kamuoyunun ilgisini bu konuya çekmeye ve toplumu bilinçlendirmeye çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde Avrupa Konseyi'nde de böyle bir etkinlik düzenlendi. İlgilerin odağındaysa Bangladeşli genç doktor Hümeyra Abidin vardı. Tanımadığı biriyle zorla evlendirilmek istenen, karşı koyunca da şiddet ve baskılara maruz kalan Hümeyra Abidin'le, Deutsche Welle Strasbourg muhabiri Kayhan Karaca görüştü.


Hiç tanımadı, sevmedi

Erzwungene Heirat
Fotoğraf: AP

Adı Hümeyra Abidin…

Bangladeşli. 33 yaşında. Son 5 yıldır İngiltere'nin başkenti Londra'da doktorluk yapıyor.

Özelliği, töre veya namus adına her yıl zorla, yani kendi istekleri dışında, tanımadıkları ve sevmedikleri bir başkasıyla evlendirilen on binlerce kurbandan biri olmak.

"Geçen yıl Ağustos ayında Bangladeş'te yaşayan annemin ciddi rahatsız olduğu haberini aldım ve oraya çağrıldım. Oraya gittiğimde eve kapatıldım, evden çıkmam veya evi terk etmem yasaklandı. Bana uyku ilaçları da verdiler. Pasaportum, biletlerim, kartım, param, her şeyim alındı."

Hümeyra Abidin, başına gelenleri birkaç gün önce Strasbourg'da Avrupa Konseyi'nde düzenlenen bir oturumda böyle anlatıyordu.

Ailesi tarafından kaçmasın diye psikiyatri kliniklerine kapatılan ve zorla evlendirilen Abidin, İngiltere'deki dostları ve uzman sivil toplum kuruluşlarının yardımıyla, beş aylık bir esaretin ardından İngiltere'ye geri dönebildi.


Zorla evlendirme bir insan hakkı ihlalidir

Flucht vor Zwangsheirat
Fotoğraf: dpa

Şimdi de yaşadıklarını anlatmak ve kendisi gibi kurtulma şansına sahip olamayacakları bilinçlendirmek istiyor.

"Benim sahip olduğum şansa sahip olmayan, nerede, nasıl, ne zaman ve kimden yardım isteneceğini bilmeyen genç insanlar olabileceğinin farkındayım. Bir kurban ve sağlık uzmanı olarak bu konuda toplumsal bilincin artması için çalışmak istiyorum. Zorla evlendirme bir insan hakkı ihlalidir ve hangi nedenle olursa olsun kabul edilemez."

Bir bireyin ailesi tarafından zorla evlendirilmesi artık Avrupa genelinde töre veya namus suçları kategorisinde gösteriliyor.


Zorla evlendirmelerle ilgili olarak Avrupa genelindeki yaygın kanı, bu fenomenin Müslümanlar ve Müslüman topluluklarla sınırlı olduğu yönünde. Ancak Hümeyra Abidin bu görüşe katılmıyor.

"Bu konu dinsel ya da kültürel bir konu değil. Zorla evlendirme bir temel hak ihlalidir, bu hak da seçenek sahibi olma hakkıdır. Bu nedenle sorun da evrensel bir sorundur. Sadece dinsel ya da kültürel temelde gösterilemez. Bir insan hakları sorunudur. Bu nedenle de kabul edilemez".


AKPM’nin töre suçları raporu

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin töre ve namus suçlarıyla ilgili son raporunda da, sorunun, her ne kadar daha çok Müslüman toplum ve topluluklar içinde yaygın olsa da, temel bir insan hakkı sorunu olarak ele alınması telkin edilmekte.

Hümeyra Abidin, töre veya namus adına öldürülmekten kurtuldu. Ancak kurtulamayanlar da var.

Birleşmiş Milletler, töre veya namus adına dünya genelinde her yıl öldürülen insan sayısını ortalama 5 bin olarak tahmin ediyor.

Avrupa Konseyi ise sorunun Avrupa kıtasında özellikle İngiltere, Fransa, Almanya, İsveç, Hollanda ve Türkiye'de endişe verici olduğunu söylemekte…

İngiltere’de geçen yıl tespit edilebilmiş zorla evlilik sayısı 400’ün üzerinde.

İstanbul, namus cinayetlerinde başı çekiyor

Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'de 2007 yılında işlenen namus cinayeti sayısı ise 231. Türkiye'de son 5 yılda en fazla namus cinayeti işlenen illerin başında İstanbul ve Ankara geliyor.

Hümeyra Abidin, bu toplumsal fenomenle mücadelede önceliğin sorunun nedeni ve kurbanı olanları bilinçlendirmekten geçtiğini söylüyor:

"Burada söz konusu olan bir insanın yaşamı… Potansiyel olarak bir insanın yaşamını yok ediyorsunuz. Bunu yapmadan önce kendinizi o insanın yerine koymalı ve arzularınıza, isteğinize ve kararlarınıza karşı bir şeyi kabul etmenin nasıl bir duygu olduğunu hissetmelisiniz. Dolayısıyla erişmek istediğimiz kitle bir yandan bu sorunun nedeni olan insanlar, diğer yandan da bu sorunun kurbanları."


Kayhan Karaca - Strasbourg

Editör: Murat Çelikkafa