200410 Haiti Neuanfang
20 Nisan 2010
Depremin ardından oluşturulan geçici kamplarda hayatta kalmaya çalışan çoğu afetzede için mahremiyet erişilmesi imkânsız bir lüks haline gelmiş durumda. Haiti’de Kızıl Haçı'ın Port-au-Prince'de bulunan eski askeri havaalanına getirdiği suyla kadınlar, erkekler ve çocuklar hep birlikte yıkanmak zorunda.
Bazı bölgelerde çadır sayısı hâlâ ihtiyacı karşılamıyor ve yiyecek sıkıntısı yaşanıyor. Üstelik yağmur mevsiminin başlaması, durumu daha da kötüleştirdi. Gündüz yakıcı güneş altında kavrulan Haitililerin derme çatma barınakları, gece olunca sular altında kalıyor.
Koşullar düzelmedi
Birleşmiş Milletler verilerine göre evlerini kaybedenlerin yüzde 74'ü için çadır ve prefabrik yapılar sağlanmış durumda. Ancak depremzedeler asgari şartlarla hayatta kalmaya çabalıyor.
27 yaşındaki Patrick Fertil yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "İki haftadan bu yana içme suyu bulamıyoruz. Üzerinde yatacak bir matım da yok. Açıkçası bu şekilde yaşamaya alışık değilim. Daha önce gayet normal, betonarme bir evde oturuyordum. Bir yatağım falan vardı. Hiçbirimizin cibinliği yok. Sivrisineklerle boğuşmak zorundayız. Yer toz, toprak kaplı. Bu yüzden isilik oldum. Bize ne verirlerse onu yiyoruz. Bir iş bulup kendime ve eşime bakabilmek istiyorum."
Çalışmalar ağır aksak işliyor
Yeni iş imkânları oluşturulması, okulların yeniden işler hale getirilmesi ve afetzedelerin kalıcı evlere kavuşturulması yapılacaklar listesinin başında yer alıyor. Ancak felaketin çok büyük boyutlarda olması, yeniden yapılanma çalışmalarının ağır aksak işlemesine neden oluyor.
Haiti'yi yerle bir eden deprem, bir yandan da yeni bir iş kolu yarattı. Moloz temizleme çalışmalarına katılan Haitililere günde dört euro ödeniyor. Bu şekilde yeniden yapılanma çalışmalarına katkıda bulunulurken, işsiz afetzedelere de çalışma imkânı yaratılıyor.
"Fırsat olarak kullanılabilir"
Ülkede orta direğin olmamasına ve küçük işletmelerin noksanlığına dikkat çeken Haiti Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Reginald Burgos ise depremin Haiti'nin yeni baştan inşası için bir fırsat olarak kullanılabileceğine dikkat çekti.
Burgos şöyle konuştu: "Bir yönetime ve plana ihtiyacımız var. Depremi bir fırsat olarak görüyorum. Şans kelimesini kullanmak istemiyorum. Zira 300 bine yakın insan hayatını kaybetti. Örneğin Ruanda'da yaşanan soykırım da yeniden başlamak için bir fırsat yaratmıştır ama şans diye nitelendirilemez. Deprem de bize yeniden başlama fırsatı sunuyor. Eski maç bitti ve hakem yeni bir maçın düdüğünü çaldı."
© Deutsche Welle Türkçe
Michael Castritius / Çeviri: Banu Ertek
Editör: Beklan Kulaksızoğlu