1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

020210 Haiti Adoptionen

3 Şubat 2010

Haiti'deki deprem sonrası öksüz ve yetim kalan çocuklar, çocuk tacirleri tehlikesiyle karşı karşıya. Tahminlere göre, taciler bir bebekten 10 bin dolar gelir elde ediyor.

https://p.dw.com/p/LplD
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Haiti Leben auf der Straße
Fotoğraf: AP

Deprem felaketinin derinden sarstığı Haiti’de, daha deprem öncesi 400 bin öksüz ve yetim çocuk bulunuyordu. Felaket sonrası bu sayı daha da arttı. Çoğu kişi, ailelerini kaybeden bu çocuklara yardım etmek ve onları evlat edinmek istiyor. Ancak bu durumu lehlerine kullanmak isteyen kötü niyetli insanların sayısı da az değil. Çocuk ticareti yapanlar, ülkedeki felaket ve karmaşayı kendi ceplerini doldurmak için kullanıyor.

Haiti’nin başkenti Port-au-Prince’in yoksul mahalelerinden birindeyiz. Bir grup çocuk bir okul enkazının yanındaki paslı bir salıncağın üzerinde hoplayıp zıplıyor. Gazetecilerin arkasından ellerini uzatan küçük çocuklar, onlardan içecek ya da yiyecek bir şeyler istiyor.

Deprem sonrası, Haiti’de yetim kalan ya da sosyal ihtiyaçları karşılanamayan yoksul çocuklara yardım etme isteğine karşı koymak oldukça güç. Sosyal olanaklardan yoksun bu çocuklar, aileleri onlara bakamadığı için terk ediliyor. Hâlihazırda fakir olan anne ve babalar çocuklarını besleyemiyor, felaketle birlikte daha da zor duruma düştüklerinden sahip oldukları kalabalık ailelerine bakamıyorlar.

Nach Erdbeben in Haiti Ankunft adoptierter Waisenkinder
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Çocuklar köle gibi çalıştırılıyor

Depremden önce dahi ülkedeki on binlerce çocuk, adeta köleleştiriliyor, nispeten daha iyi şartlarda yaşayan ailelerin yanında ölesiye çalışmak zorunda kalıyordu. Tıpkı 7 yaşındaki Mikel-Ange gibi.

Mikel-Ange, yanında çalıştığı aileyle şimdi sokakta yaşadığını ancak hâlâ eskisi gibi çalışmak zorunda olduğunu anlatıyor. Uzun süre yiyecek kuyruklarında beklemesi, su taşıması ve su oluklarında çamaşırları yıkaması gerekiyor. Mikel-Ange’nin iri ve parlak gözlerine bakınca inasının onu hemen eve götüresi geliyor.

Belki hafta sonu Dominik Cumhuriyeti sınırında bir otobüste 33 çocukla birlikte yakalanan on Amerikalı da benzer şekilde hissetmişti. Amerikalılar, çocukları kurtarmak istediklerini iddia ettiler ancak Haitili yetkililer, söz konusu kişilerin, çocuk tacirleri olmasından endişe ediyor.

Waisenkinder auf Haiti nach dem Erdbeben Flash-Galerie
Fotoğraf: AP

Deprem öncesi 400 bin yetim vardı

Deprem sırasında kaç çocuğun öksüz kaldığını kimse bilmiyor. 9 milyon nüfuslu Haiti’de bu sayı daha önceden 400 bindi. Çocukların evlat edinilmesi, bu çocukların daha iyi bir yaşam sürmesi ihtimalini doğursa da çocuk ticareti tehlikesini de tetiklemediği söylenemez. Alman Çocuklara Yardım Örgütü Kindernothilfe’den Ruben Wedel, özellikle deprem sonrası ülkenin içinde bulunduğu bu kaotik durumda tehlikenin daha büyük olduğunu kaydediyor:

"Bunu tehlikeli görüyorum çünkü bu çocuk ticaretini hızlandıracaktır. Çok az kontrol var, çocuklar ortadan kayboluyor. Durum çok karmaşık. İlk adım çocukların kaydını tutmak. Eğer bu çocuğun var olduğunu kimse bilmiyorsa, o zaman onu yokluğu da kimseyi rahatsız etmeyecektir.“

Bir bebek 10 bin dolara satılıyor

Haitili çocukların yaklaşık üçte birinin nüfus kaydı yok. Şimdi çocuk ticareti konusunda uyarılarda bulunan hükümet, deprem öncesi buna karşı neredeyse hiçbir şey yapmadı. Oysa Guatemala’nın yanı sıra Haiti her zaman ABD’deki insan kaçakçıları için bir cennetti. Binlerce çocuk yasal olmayan yollardan evlat edinildi. Ayrıca pek çok çocuk da ortadan kayboldu ve satıldı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF’in tahminlerine göre, tacirler bir bebeğin satışından yaklaşık 10 bin dolar gelir elde ediyor.

Deprem sonrası çocuk ticareti, çocukların istismarı ve köle olarak kullanılması daha da vahim boyutlara ulaştı. Bu yüzden uzmanlar, hemen evlat edinmek yerine, öncelikle çocuklara ülkelerinde yardım edilmesi, ailelerinin aranması, belgelerinin düzenlenmesi ve bakılacakları yurtların bir an önce inşaa edilmesini tavsiye ediyor.


© Deutsche Welle Türkçe

Michael Castritius / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Meltem Karagöz