1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hani insan hakları?

Ajanslar12 Ocak 2007

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün son raporu dünya çapında insan hakları ihlallerini bir kez daha gözler önüne sermekle kalmadı, aynı zamanda gelişmiş demokratik ülkelere de önemli eleştiriler getirdi. Özellikle de insan hakları alanında öncü bir rol üstlenmesi gerektiği belirtilen ABD ve AB de eleştirilerden nasibini aldı.

https://p.dw.com/p/AZY5
İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Roth, "İnsan hakları ihlalleri yapan ABD'nin kimseyi eleştirmeye hakkı yok" dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Roth, "İnsan hakları ihlalleri yapan ABD'nin kimseyi eleştirmeye hakkı yok" dedi.Fotoğraf: AP

Dünya çapında insan hakları için kim öncülük yapacak? İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (Human Rights Watch) son raporunda süper güç ABD sert dille eleştirilirken AB’nin öncü rol oynaması gerektiği vurgulandı. New York merkezli örgütün başkanı Kenneth Roth, ABD’nin işkenceye izin vermesi ve zanlıları yargı süreci olmaksızın esir tutması gibi uygulamalarla inandırıcılığını zedelediğini vurguladı. Roth, “İnsan kendi uymadığı bir şey için vaaz veremez. ABD artık başka ülkelerde işkenceyi, adam kaçırmayı ya da hukuksuz bir şekilde alıkoymayı eleştiremez, inandırıcı olamaz. Çünkü aynı şeyleri bizzat kendisi yapıyor,“ dedi.

Rusya ve Çin’in de ham madde ve siyasi nüfuz uğruna diktatörleri desteklediklerini ve içeride muhalefeti bastırdıklarını kaydeden Roth, bu boşluğu Avrupa’nın doldurmak zorunda olduğuna işaret etti: “AB’ye bakıldığında görülen acı gerçek, Birlik’in insan hakları konusunda imkanlarının çok altında hareket etmesi.’’

"AB olanaklarını kullanmıyor"

Eleştirilerden AB kadar, dönem başkanı Almanya da nasibini aldı. Kenneth Roth, Almanya’nın yeni Doğu politikası çerçevesinde Orta Asya’da insan hakları ihlallerini eleştirmekte yetersiz kaldığını belirterek, Özbekistan’daki hava üssünü tehlikeye atmamak için Andican katliamının ardından 2006 yılı Kasım ayında Özbekistan’a uygulanan AB yaptırımlarını yumuşattığına dikkat çekti. Roth, Rusya ile yaşanan son enerji krizinin, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in önceliğinin ne olduğunu gösterdiğini kayderek, “Almanya burada özellikle talihsiz bir konumda. Kendi enerji güvenliği sözkonusu ve kısa vadeli düşünerek insan hakları sorununu enerji güvenliğinin dışında tutma görüşünde,“ dedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün ulusal çıkarları için insan haklarını ikinci plana atan demokratik ülkelere çağrısı ise uzun vadeli düşünmeleri. Hem enerji hem de insan hakları politikasının birlikte yürütülebileceği, bunun yolunun Rusya ve diğer enerji zengini ülkelerde uzun vadede demokrasi ve istikrarı desteklemekten geçtiği tespit edilen raporda “ABD’nin insan hakları alanında öncü rolü bırakmasının ardından dünya, Avrupa’nın zayıflığının bedelini ağır bir şekilde ödüyor. Avrupa’nın bu durumu değiştirmesinin zamanı gelmiştir,” deniliyor.

Avrupa avukatlık yapamaz

Ancak AB’nin bu rolü üstlenmesinin önündeki tek engel siyasi çıkarlar değil. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Latin Amerika Bölümü Başkanı Jose Miguel Vivanco, AB’nin yeterince şeffaf olmadığını, bu nedenle dünya çapında insan haklarının avukatı rolünü üstlenemeyeceğini belirtti. Vivanco’ya göre, “AB’nin karar alma mekanizmalarında şeffaflık yok. Ayrıca AB dönem başkanlığının dönüşümlü olması Avrupa’ya insan hakları avukatı rolü biçilmesini zorlaştırıyor”.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, AB üyesi Kıbrıs’ın Türkiye, Almanya’nın Rusya ve Fransa’nın Tunus konusundaki çıkarları için tüm AB'nin karar alma mekanizmasını bloke edebildiğine de dikkat çekti.