1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hannover Fuarı'nda yeni umutlar

Henrik Böhme20 Nisan 2004

Dünyanın en önemli sanayi fuarlarından Hannover Fuarı‘nda toplam 61 ülkeden 5400 katılımcı, sanayideki üretim süreçlerinin daha etkin, daha verimli ve daha ucuz yapılmasını sağlayacak yeni teknolojilerini sergiliyor. 24 Nisan’a kadar sürecek olan fuarda, 218 katılımcıyla İtalya birinci, 190 katılımcıyla Çin ikinci sırada yer alıyor. Ekonomide canlanmanın nabzını tutan Hannover Fuarı’nı Deutsche Welle’den Henrik Böhme yorumluyor...

https://p.dw.com/p/Abgn
Hannover Fuarı, 24 Nisan'a kadar devem ediyor...
Hannover Fuarı, 24 Nisan'a kadar devem ediyor...Fotoğraf: AP

"Her fuar, yeni umutlar ve geleceğe yönelik iyimserlikle kapılarını ziyaretçilere açar. Hannover Fuarı’nda her zaman böyle oldu. Hannover, aynı zamanda ekonominin içinde bulunduğu durumu ortaya koyması, bir anlamda barometre işlevi görmesi bakımından da önem taşıdı. Yine de bu yıl bazı şeyler farklı gibi. Fuar, ekonominin oldukça hassas olduğu bir döneme denk geldi. Son derece basit bir soru ekonomi uzmanlarının kafalarını kurcalayıp duruyor: Canlanma gerçekleşecek mi, yoksa atılan bütün adımlar boşa kürek çekmek anlamına mı geliyor?

Dünya ekonomisi açısından sorunun yanıtını aramak için fazlaca düşünmeye gerek yok: ABD‘de konjunktürel canlanma ekonomiyi sürüklüyor; dünya ekonomisinin sorunlu çocuğu Japonya ise en zor dönemleri atlatmışa benziyor. Avrupa ise bu ikisinin ardından ağır aksak da olsa ilerliyor. Bir zamanlar Avrupa ekonomisinin lokomotifi konumundaki Almanya’da ise hala donukluk egemen.

Almanya Başbakanı Schröder duruma çok daha farklı bakıyor. Hükümeti başarılı bir performans ortaya koydu, Almanya ise dünya ekonomisinin önemli merkezlerinden... Schröder’e göre, Alman ekonomisinde canlanmasının çok belirgin işaretlerini gözlemek mümkün.

Gerçeklerle Schröder’in bakışı pek kesişmiyor. Almanya şu anda mirasyedi gibi davranırken, ekonomik altyapı ağır, ama sağlam adımlarla erezyona uğruyor. Kuşkusuz, Almanya’nın hala dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer aldığını Hannover Fuarı’nda da gözlemek mümkün... Bununla birlikte, bir yanda Asya, diğer yanda Doğu Avrupa’nın gümbür gümbür geldiğini de yine fuarda tespit edilebiliyor. Bu rekabete karşı Almanya’nın tek şansı, teknoloji yoğun ürünlerin imal edildiği merkezi haline dönüşmektir.

Alman hükümeti doktora giden vatandaştan 10 euro ekstra ücret alarak ekonomide aşılması gereken sorunları hallettiğini düşünüyorsa yanlış yolda demektir. Oysa yapılacak çok iş var. İstihdam piyasasını esnetici adımların ivedi olarak atılması gerekir. Böylece Alman yatırımcıların yurtdışına kaçışının en önemli nedeninin önüne geçilmiş olur.

Berlin ise Alman şirketlerinin Almanya dışında yatırıma yönelmesi üzerine ciddi şekilde kafa yoracağına bu şirketleri ”yurtsever olmamakla” itham edebiliyor. Hannover Fuarı, aslında siyasetçiler için bir fırsat: Hızlı hızlı standları dolaşıp görev savmak yerine sanayicilere zaman ayırmayı denemeliler. Alman sanayii, dünyadaki gelişmelere uyum sağlamak için yeterli çabayı gösteriyor. Siyasete düşen, bu çabanın bir kısmını dahi olsa gösterebilmek...

O zaman Almanya’ya büyük katkı sağlanmış olurdu. Alman ekonomisinin önünde içinde bulunduğumuz süreç açısından duran görev, Hannover Fuarı’nda canlanmanın sinyallerinin açık şekilde verilmesidir. Gereken işaretin verilememesi durumunda Alman ekonomisini zor zamanlar bekliyor."