1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Hatırlama politikası"

Cornelia Rabitz / DW27 Ocak 2004
https://p.dw.com/p/Aa65

Almanya'da 27 Ocak, Yahudi Soykırımını Anma Günü. Hitler politikasının kurbanları olan binlerce Yahudi düzenlenen etkinliklerle anılıyor. DW'den Cornelia Rabitz soykırımla üzerinde daha fazla düşünülmesi gerektiğini savunuyor ve genç kuşaklara bunun nasıl anlatılması gerektiği üzerinde duruyor...

"Soykırımla ilgili tarihsel gelişim sürecine mesafeli durmak, 'hatırlama politikası' olarak adlandırılan olgu üzerinde daha fazla düşünülmesini gerektirir. Örneğin, genç kuşaklara da mesajlar verebilmesi için soykırım anıtları gelecekte nasıl inşa edilmeli.

Tarihin canlı şahitlerinin anılarından da yararlanarak, toplumsal belleğin canlı tutulması için hangi yollar izlenmeli? Yeni kuşakların suçluluk duygusunun altına ezilmesine neden olmadan, Yahudiler'e karşı uygulanan soykırımın canice bir hareket olduğu bilinci onlarda nasıl oluşturulabilir? Hiç kuşkusuz, bunlar yanıtlanması zor olan sorular?

Geçmişle uğraşmak, geleceğe ilişkin önemli bir misyondur. Bu yılki Yahudi Soykırımını Anma Günü de geçmişten çok, geleceğin etkisi altında. Auschwitz toplama kampındaki esirlerin kurtarılmasından 59 yıl sonra, bugün geleceğe ilişkin bazı ciddi endişler söz konusu.

AB içinde antisemitist şiddet akımlarında önemli ölçüde bir artış gözlemleniyor. Bu şiddetin nedeni, inançlarını açıklamaktan çekinmeyen Yahudiler'i cezalandırmak değil aslında. Yahudi karşıtlığının yayılmasındaki en önemli temel düşünce, dünyadaki olumsuzlukların pekçoğunda Yahudi parmağı olduğunun düşünülmesi.

İsrail’in 27 Ocak’ı ”Antisemitizm ile mücadele günü” olarak ilan etmesi de belki sorunun can damarına basıyor. Yahudi karşıtlarının elinde, çok önemli bir argüman var: Şaron hükümetinin izlediği politikalar! Avrupa yaşayan Yahudiler, İsrail’den çok uzaklarda olmalarına rağmen, Şaron’un insan haklarını hiçe sayan işgal politikasından sorumlu tutularak şiddet eylemlerine maruz kalıyor.

Sözkonusu eylemlerin çoğu, Arap ülkelerinden Avrupa’ya gelen genç göçmenler tarafından gerçekleştiriliyor. Yeni antisemist akımlar, Ortadoğu sorunuyla ilişkilendirilip hızla kök salıyor. Her iki taraftan aşırı uçta yer alan kişilerin kışkırtıcı tutumları da bugün tehlikenin boyutlarını giderek artırıyor."