1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hayat kadınlarına sendikal hak

Ajanslar19 Nisan 2004

Almanya’da milyarların el değiştirdiği fuhuş sektöründe, çalışma koşullarını düzenleyen yasadan hayat kadınlarının faydalanabilmesi için Alman Verdi Sendikası bir çalışma başlattı. Sendika, hayat kadınlarına, sendikalaşabilmeleri için haklarını anlatmayı amaçlıyor...

https://p.dw.com/p/AalH
Genelev sahipleri, çalıştırdıkları kadınlara sigorta yapmaya çok yanaşmıyor...
Genelev sahipleri, çalıştırdıkları kadınlara sigorta yapmaya çok yanaşmıyor...Fotoğraf: AP

Almanya’nın fuhuş sektörüne ilişkin veriler, en çok para getiren mesleklerden biri de olduğunu ortaya koyuyor. Almanya’da yarısı yabancı olmak üzere 400 bin kadın bu işi yapıyor. Genelevlere ise günde 1,2 milyon erkek müşterinin gittiği tahmin ediliyor. Bu sektörün yıllık cirosu ise 14 milyar Euro’yu buluyor.

Milyarların el değiştirdiği fuhuş dünyasının gerisinde, aslında bu sektörde çalışan her kadının dramatik bir hikayesi var. Bu kadınların dünyasında şiddet kol geziyor. En kötüsü ise bu kadınların çocuk yaşta fuhuşa sürüklenmesi. Ensest denen aile içi cinsel tacizler sonucu 12 – 13 yaşlarındaki birçok küçük kız kendini satıcıların elinde buluyor.

Sendikalaşma hakkı

Şimdi Almanya’da iki yıl önce çıkarılan bir yasayla bu kadınların çalışma koşulları yeniden düzenlendi. Hayat kadınlarına iş ve sosyal haklar tanıyan yasa, fuhuş sektörünün içindeki kadınlara sendikalaşma hakkı da tanıyor. Ancak sorun şu ki; bu kadınlar sendikal haklarını kullanmıyor.

Hayat kadınlarına haklarını anlatabilmek için dünyanın en büyük hizmetler sektörü sendikası olan Alman Verdi Sendikası harakete geçti. Bu amaçla sendika uzmanlarından Emilija Mitroviç, hayat kadınları, genelev sahipleri ve polislerle görüşmeler yaparak ”fuhuş çalışma alanı” konulu bir rapor hazırladı. Mitroviç, bu çalışmasını şöyle anlattı:

”Yasasının, fuhuş sektöründe ne gibi etkilerini olduğunu araştırdık. Yasanın amacı, hayat kadınlarının iş yaşamlarındaki koşulları daha iyi bir şekilde düzenlemek. Yasa ücretler, vergilendirme, sağlık sigortası gibi avantajlar getiriyor.”

Hayattan izole ediliyorlar

Mitroviç, hayat kadınlarının meslekleri nedeniyle zorluklarla karşılaştığını anlatıyor. Örneğin, herhangi bir genelevde bir hayat kadını suça karıştığında polis, sadece zanlıyı değil, oradaki tüm kadınları gözaltına alınıyor. Yerel yönetimler de hayat kadınlarını, kullanılmayan sanayii bölgelerine yerleştirerek hayattan izole ediyor. Bu ıssız bölgelerde ise kadınlar, sık sık şiddete kurban gidiyor. Genelev sahipleri ise çalıştırdığı kadınlara sigorta yapmaya pek gönüllü değil. Diğer taraftan, sigorta kurumları da fuhuş sektöründe çalışanlara yönelik özel hizmetler sunmuyor.

Mitroviç, kaçak çalışan göçmenler için yasanın büyük bir handikap olduğunu anlatıyor. Ne oturma ne de çalışma izni olan bu kadınlar yasadan faydalanamıyor, çünkü resmi bir başvuru yaptıkları anda kendilerini ihbar etmiş oluyorlar. Bu da sınırdışı edilmeleriyle son buluyor.

"Geceyarısı Misyonu"

Bir diğer sorun ise fuhuş sektöründe çalışmaya zorlanan çocukların sayısının her geçen gün artması. ”Geceyarısı Misyonu” adlı bir örgüt de bu çocukları korumayı amaçlıyor. Örgütün tek amacı, çocuk hayat kadınlarını yaşamlarını cehenneme çeviren genelev ve sokaklardan kurtarmak.

Geceyarısı Misyonu’nun yöneticisi Jutta Geissler Hehlke, bu kızların hikayelerinin birbirine benzediğini anlatıyor ve ”Kızların çoğu, güvendikleri yakın çevreleri tarafından fuhuşa itiliyor. Birçoğu amcası, üvey babası, ağabeyi tarafından cinsel istismara uğruyor” diye devam ediyor.