1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hedef Avrupa Anayasası

Klaus Dahmann/DW1 Mart 2007

Almanya Başbakanı Merkel’in isteğiyle gelecek haftaki AB zirvesinin en önemli gündem maddesi Avrupa Anayasası Anlaşması. 27 üye ülkeden 18’inin onayladığı Anayasa Anlaşması, Fransa ve Hollanda’da alınan olumsuz referandum sonuçları nedeniyle bundan iki yıl önce askıya alınmıştı.

https://p.dw.com/p/AZTz
AB Konseyi Dönem Başkanı Almanya, anayasa sürecini canlandırmak bir takvim hazırlayacak.
AB Konseyi Dönem Başkanı Almanya, anayasa sürecini canlandırmak bir takvim hazırlayacak.Fotoğraf: AP

25 Mart’ta 50. kuruluş yıl dönümünü kutlayacak olan Avrupa Birliği’nin ortak bin anayasaya kavuşması için AB Konseyi Dönem Başkanı Almanya kolları sıvadı. AB Konseyi Dönem Başkanı Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa Anayasası Anlaşması’nın önümüzddeki hafta yapılacak AB ilkbahar zirvesinin en önemli gündem maddeleri arasına aldı.

Genişleyen Avrupa Birliği’nin hareket serbestisine kavuşturulması gerektiği hususunda üyeler arasında uzlaşı bulunduğunu vurgulayan Almanya Başbakanı bunun da ancak Avrupa’nın Anayasa’ya kavuşmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.

Almanya eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer anayasa antlaşmasının en ateşli taraftarlarından. Anayasası olan bir Avrupa isteyen Fischer’e göre “Gümrük, ekonomi, para ve siyasi birlikten sonra ortak değerler Avrupa’sının yaratılması ortak Anayasa ile mümkün”.

Uzun süreli çalışma

Almanya eski Cumhurbaşkanı Roman Herzog’un başkanlığındaki özel komisyon tarafından hazırlanan ortak değerler bildirgesi de, milli kimliğe Avrupalılık damgası vurulmasını hedefliyordu. Herzog temel hakları, “Hür olma hakkı, eşit olma hakkı, siyasi faaliyette bulunma hakkı, sosyal haklar ve tabii herkes için geçerli olan, temel hak ve hürriyetlerle ilgili sınırlayıcı kurallar,” diye tanımlıyordu.

Temel Haklar Şartı 2000 yılında hazırlandı. Ardından, anayasa taslağına şekil vermek üzere Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard D’Estaing’in başkanlığındaki Anayasa Konvansiyonu kuruldu. Koncansiyonun çalışmaları bu kez daha uzun sürdü.

Amaç, 1957’de Roma’da başlayıp 2001’de Nice’de noktalanan birlik antlaşmalarının tek bir anayasa çatısı altında birleştirilmesiydi. Valery Giscard D’Estaing, rahat okunup herkes tarafından kolay anlaşılabilecek mükkemmel bir anayasa metni hazırladıklarından emindi.

Hollanda ve Fransa'da kabul edilmedi

Temel hakları sıraladıktan sonra birlik kurumlarının işlev ve yetkilerini düzenleyen, karar mekanizmasını üye sayısındaki artışa göre revize edip AB’nin tek bir dışişleri bakanı tarafından temsil edilmesini öngören taslak AB’ye üye olma ve birlikten ayrılma şartlarını da yeniden düzenliyordu. Taslak son şeklini aldıktan sonra 2004’te üyelerin onayına sunuldu. Kimi ülke taslağı parlamentosunda onayladı, kimi de sözü halka bıraktı. Fransa ve Hollanda’daki halk oylamalarından gelen ‘hayır’ kararı antlaşma taslağının askıya alınmasına yol açtı.

Yılbaşında AB Konseyi dönem başkanlığını devralan Almanya anayasa sürecini yeniden canlandırmak için önce somut adımları içeren bir takvim hazırlayacak. Anayasa metninin değiştirilmesini kimse istemediği için Fransa ve Hollanda’daki olumsuz havanın dağıtılması şart.

Dönem başkanlığının verdiği sorumlulukla Avrupa projesini tamamlamakta kararlı olduklarını söyleyen Almanya Başbakanı Merkel’e göre “Hedef, Avrupalıların, birlik düşüncesinin yararlarına olduğunu idrak etmelerini sağlamak. Bunun için de Avrupa Birliği bünyesinde olup bitenlerin Avrupalılar tarafından benimsenmesi gerek.”