1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hindistan ve Rusya'nın yakın ilişkileri

Christiane Harjes3 Aralık 2004

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin iki günlük ziyaret için Hindistan’da. Soğuk Savaş döneminin iki eski müttefiki, günümüzde de yakın ilişkileri sürdürüyor. 2000 yılından bu yana gerçekleşen beşinci Rus-Hint zirvesi çerçevesinde çeşitli alanlarda 10 kadar anlaşma imzalanması bekleniyor. Rusya-Hindistan ilişkilerini Christine Harjes yazdı...

https://p.dw.com/p/Ab2t
Putin, Hindistan Dışişleri Bakanı Natwar Sigh ve Başbakan Manmohan Singh ile biraraya geldi.
Putin, Hindistan Dışişleri Bakanı Natwar Sigh ve Başbakan Manmohan Singh ile biraraya geldi.Fotoğraf: AP

Soğuk Savaş dönemindeki güç oyununda Hindistan Rusya’nın, Pakistan ise ABD’nin müttefiki olarak bilinirdi. Günümüzde ortaya çıkan uluslararası terör tehdidi bu eski ittifak bağlarını güçlendirmiş görünüyor. ABD’nin teröre karşı savaşında Pakistan’ın oynadığı önemli rol buna bir örnek. Rusya da Güney Asya’daki eski müttefiki Hindistan ile özel ilişkilerini sürdürmek istiyor. Rusya Devlet Başkanı Putin’in Hindistan gezisi bu çerçevede değerlendirilebilir.

Putin’in Hindistan ziyareti Rusya’nın küresel dış politikasının ekonomik hedeflerini açıkça ortaya koyuyor. Rusya’nın dünya ekonomisine entegrasyonu, Dünya Ticaret Örgütü’ne üyelik ve Rus ihracatının artırılması. Hindistan ziyareti gündeminde de ekonomik ilişkiler önemli yer tutuyor.

İki ülke arasında iyi ilişkiler kökleşmiş, gelenek haline gelmiş durumda. Sovyetler Birliği döneminde, özellikle de 60‘lı ve 70‘li yıllarda Rusya, Amerika tarafından desteklenen Pakistan’a karşı Hindistan’a destek olmuştu. Soğuk Savaş döneminin ardından Hindistan güvenlik politikaları konusunda ABD ile yakınlaşmaya başladıysa da Moskova yönetiminin bu temel tutumunda bir değişme olmadı.

Hindistan’ın önemi

Rus dış politikasında Hindistan hala önemli bir yere sahip. Resmi Rus dış politikası, Hindistan’ı çok kutuplu dünya düzeninde önemli bir ortak olarak görüyor. Bu anlaşılabilir bir durum. Çünkü Hindistan, dünya nüfusunun yaklaşık beşte birini barındıran bir ülke. Putin birkaç hafta önce yaptığı bir açıklamada ABD, AB, Çin, Japonya, Güney Afrika ve Brezilya’nın yanında Hindistan’ı da dünya medeniyetinin bir kutbu olarak nitelendirmişti.

Ancak 90‘lı yılların sonunda Rus Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yevgeni Primakov’un ABD’ye karşı Rus - Hint - Çin ittifakı oluşturmaya çalıştığı dönem de geride kaldı. Hindistan ve Rusya bu konu benzer çıkarlara sahip olsa da, Rusya bu tür bir ittifak için gerekli kaynaklara sahip olmadığını anlamış olsa gerek.

Ortak çıkarlar

Rusya da Hindistan da toprak bütünlüklerinin İslami terörün tehdidi altında olduğunu düşünüyor. Hindistan Keşmir’de, Rusya Çeçenistan’da. Bu temel, iki ülkenin ortak bir siyasi söylem geliştirmesini de kolaylaştırıyor. İki ülkenin ortak çıkar alanlarından biri de nükleer işbirliği ve silah ticareti. Hindistan yıllardır ordusunu Sovyet Su-30 savaş uçakları, T-90 tankları ve Akula-II tipi yüksek teknolojili nükleer denizaltılarla donatıyor.

Hatta bu yılın başında Hindistan, Rus uçak gemisi ‘Amiral Gorşkov’u satın aldı. Hindistan, Rus silah ihracatının yaklaşık beşte birini satın alan ülke olarak Çin’in yanında Rus silah sanayiinin en önemli müşterilerinden biri. Rusya ayrıca Hindistan’ın güneyinde iki nükleer santral inşa ediyor.

Ekonomik ilişkiler

Güvenlik politikalarındaki bu yakın işbirliğine rağmen ekonomi alanında bu kadar geniş kapsamlı bir işbirliğinden sözedilemiyor. İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacmi sadece 1.5 milyar dolar cıvarında. Bu nedenle Putin’in gezisinde önceliği Hindistan’a Rus ihracatını artırmak. Bu çerçevede önemli bir diğer konu, Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliği yoluyla dünya ekonomisine entegrasyonu. Putin’in ziyareti sırasında Hindistan’ın Rusya’nın DTÖ’ye üyelik çabalarını desteklediğini belgeleyen bir anlaşmanın da imzalanması bekleniyor.