1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hollanda'da aşırı sağ eğilim

DW17 Kasım 2004

Hollandalı yönetmen Theo Van Gogh’un İslam dinini eleştirdiği filmi nedeniyle öldürülmesinin ardından, ülkede Müslümanlar’a karşı oluşan tepki huzursuzluk yarattı. Liberal olmalarıyla tanınan Hollanda toplumunda bir yandan da aşırı sağ partilere eğilim arttığı görülüyor...

https://p.dw.com/p/Ab3y
Geçen yıl öldürülen aşırı sağcı lider Pim Fortyn bir televizyon programında "tüm zamanların en önemli Hollandalısı" seçildi...
Geçen yıl öldürülen aşırı sağcı lider Pim Fortyn bir televizyon programında "tüm zamanların en önemli Hollandalısı" seçildi...Fotoğraf: AP

Bugüne kadar liberal olmalarıyla tanınan Hollandalılar’ın son yaşanan olayların ardından yabancı düşmanlığı üzerine politika yapan aşırı sağ partilere eğilim göstermeye başladığı görülüyor. Geçen yıl öldürülen aşırı sağcı lider Pim Fortyn’ün bir televizyon programında izleyiciler tarafından ”tüm zamanların en önemli Hollandalısı” seçilmesi de bunun en açık göstergesi.

Hollanda’da yayın yapan Katolik televizyon kanalı KRO’daki bir programda seyircilere ”Sizce tüm zamanların en önemli Hollandalısı kim?” sorusu soruldu. Oylamaya katılanların 400 bini, bu soruya Pim Fortyn diye cevap verdi. Üstelik ülkenin kurucusu Willem van Oranje ve II. Dünya Savaşı sonrası ülkenin ilk Başbakanı olan Willem Drees’i geride bırakarak.

Tanınmış gazeteciden propaganda

Seyircilerden oylarını Pim Fortyn’den yana kullanmalarını isteyen Hollanda’nın tanınmış gazetecilerinden Juri Albrecht, ateşli bir konuşmayla gerekçelerini ”Son iki hafta içinde Lahey’de ve Amsterdam’da neler yaşandığına bir bakın! Yönetmen Theo van Gogh’un öldürülmesine yol açan hatalı politikalar konusunda siyasetçiler sürekli birbirlerini suçlamaktan başka birşey yapmıyor. Bu durum daha ne kadar devam edecek?” diye açıkladı.

Daha önce benzer programlar diğer Avrupa ülkelerinde de yapılmıştı. Almanya’da ilk Başbakan Konrad Adenauer, İngiltere’de ise efsane devlet adamı Winston Churchill, en fazla oyu alarak ülkelerinde ”tüm zamanların en önemli şahsiyetleri” seçilmişti. Toplumbilimciler, Hollandalılar’ın tarihi olaylar yerine güncel olayların etkisi altında kaldıklarını, bu nedenle de öldürülen aşırı sağcı lider Fortyn’ün kazandığını belirtiyorlar.

Hollanda hükümeti atakta

Hollandalı politikacılar ise hem toplumsal bir çatışmanın önüne geçmek hem de Avrupa genelinde yeni bir Hristiyan-Müslüman çekişmesine izin vermemek için konunun AB’de ele alınması için harekete geçti. Hollanda Dışişleri Bakanı Bernard Bot, ”Ülkemizde yaşananlar bu alanda ne ilk ne de son olay olacak.

Bu tüm AB üyelerini ilgilendiren ve ortak tavır almamız gerek bir fenomen haline dönüştü” ifadelerini kullanarak, radikal İslamcılar’la daha etkin ve geniş çaplı bir mücadelenin şart olduğunu kaydetti.

Avrupa ülkeleri de huzursuz

Konu başta Almanya olmak üzere, Müslümanlar’ın yoğun olarak yaşadığı diğer ülkelerde de kamuoyunu meşgul eden en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Özellikle Almanya’da radikal dincilerle mücadele konusunda alınabilecek önlemler konusunda hayli hararetli tartışmalar yaşanıyor.

Muhalefet, Hollanda’dakine benzer bir olayın her an Almanya’da da meydana gelebileceği uyarısını yaparken, alınabilecek önlemler arasında camilerde verilen vaaz ve okunan hutbelerin tümüyle Almanca olmasını öneriyor. Ancak gerek din görevlilerinin gerekse cemaatin Almanca bilgisinin yeterli olmaması nedeniyle bu önerinin hayata geçirilmesi neredeyse imkansız.

Belçika’da ise 48 cami derneği adına yapılan açıklamada bundan böyle vaaz ve hutbe metinlerinin düzenli olarak yayınlamak suretiyle kamuoyunun bilgisine sunulacağı ve radikal eğilimli insanların aralarında barındırılmayacakları kaydedildi.