1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hollanda'da İslami terör korkusu

Ludger Kazmierczak5 Kasım 2004

Hollanda’da salı günü Hollandalı yönetmen Theo van Gogh’un öldürülmesinin ardından korku havası hakim. Başsavcılık, cinayeti terör eylemi olarak niteledi. Cinayetin arkasında tek bir kişinin değil, El Kaide ile bağlantılı olabileceği düşünülüyor.

https://p.dw.com/p/Ab4k
Hollandalı yönetmen Theo van Gogh'un öldürülmesi, ülkede İslami terör korkusu yarattı...
Hollandalı yönetmen Theo van Gogh'un öldürülmesi, ülkede İslami terör korkusu yarattı...Fotoğraf: AP

Hollanda’da İslami terör korkusu körükleniyor. Hollandalı yönetmen Theo van Gogh’un öldürülmesinin ardında El Kaide örgütü ile bağlantılı radikal İslami grupların bulunduğu tahmin ediliyor. Hollandalı yönetmen, İslam’da kadına muameleyi eleştiren filminde kullandığı ögeler nedeniyle sert eleştirilere hedef olmuş ve salı günü uğradığı saldırı sonucu ölmüştü.

Yönetmen Theo van Gogh’un cesedine saplanan bıçağa tutturulmuş beş sayfalık mektup adeta bir ölüm listesini andırıyor. Ölümle tehdit edilenler arasında, tartışmalı filmin senaryosunu yazan Somali asıllı milletvekili Ayaan Hirsi Ali, Liberal partinin meclis grup başkanı Jozias van Aartsen, aşırı sağcı Geert Wilders ve Amsterdam Belediye Başkanı Job Cohen de bulunuyor.

Yazdığı senaryoda, İslam’a sert eleştiriler yönelten Somali asıllı bayan milletvekili Ayaan Hirsi Ali mektupta köktendinci kafir olarak tanımlanıyor. Hirsi Ali daha önce de İslami uygulamalara yönelik sert eleştirileri ile tepki toplamıştı.

"Aşırı dinci ideolojinin ifadesi"

Mektubu, Hollanda Adalet Bakanı Piet Hein Donner, "Bu mektup, İslam’ın tüm düşmanlarının ölümle tehdit edildiği aşırı dinci bir ideolojinin ifadesidir” şeklinde değerlendirdi. Hollandalı yönetmen Theo Van Gogh’un katil zanlısı 26 yaşındaki Fas asıllı Hollanda vatandaşının El Kaide’ye bağlı bir hareketle bağlantılı olduğu ve terör saldırıları için Hollanda’daki genç Müslümanlar arasından yandaş topladığı düşünülüyor. Adalet Bakanı Donner bu nedenle terörle mücadelede önlemlerin sertleştirileceğini açıkladı.

Hollanda’da tüm siyasi partiler şimdi şiddetin tırmanmasından endişe ediyor. Cesedin üzerinde bulunan mektuptaki ölüm listesinde yer alan Liberal parti meclis grup başkanı Jozias van Aartsen de Hollanda’da cihad ilan edildiğini belirterek "Hollanda’da cihad ilan edilmiştir. Entegrasyon politikası artık tek başına çözüm olamaz. Ülkemizde İslam’ın radikal filizlerine karşı savaş söz konusudur. Bu noktada, gevşeklik ve soğukkanlılığın bize faydası olmaz. Harekete geçmeliyiz” diye konuştu.

"Sert önlemler alınmalı"

Hollanda’da yaklaşık 1 milyon Müslüman yaşıyor. Bunların arasında 100 ila 200 kişinin radikal gruplara dahil oldukları yıllardır biliniyor. Kendini "Köln Halifesi" ilan eden Metin Kaplan’ın da Hollanda’da iyi örgütlü bir şebekesi bulunuyor. Son iki yılda Hollanda’da Göç Yasası‘nın sertleştirilmesine önemli katkıda bulunan van Aartsen, aşırı dinci gruplara karşı derhal sert önlemler alınması gerektiğini savundu ve "Bu tür grupların taraftarları genelde çifte pasaport sahibidir, Hollanda pasaportu da taşımaktadırlar. Derhal ülkeden sınırdışı edilmeliler" dedi.

Zanlı hakim karşısına çıkarıldı

Diğer yandan, cinayetin ardından bacağından vurularak yakalanan 26 yaşındaki Fas asıllı Hollanda vatandaşı Muhammed B. bugün sorgu hakiminin önüne çıkarıldı. Cinayetin yanında terör örgütüne üyelik gibi altı suçtan yargılanacak olan katil zanlısı bugünkü sorgulamada ifade vermeyi reddetti.

Aylardır polis koruması altında bulunan Somali asıllı milletvekili Ayaan Hirsi Ali ile aşırı sağcı Geert Wilders’in dün akşam bilinmeyen bir yere götürülerek güvenliğe alındığı belirtiliyor.