1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2510 CDU Leitkultur

25 Ekim 2010

''Öncü kültür'' kavramı yıllar sonra tekrar Almanya'nın gündemine geldi. Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) gelecek ay yapacağı parti kongresine taşımak üzere bir Öncü Kültür Belgesi hazırladı.

https://p.dw.com/p/Pnm1
Fotoğraf: AP

11 sayfalık belgede ''Hrıstiyan -Yahudi geleneğinin ve tarihî birikimlerinin, Almanya'da toplumun birliğinin esasını ve öncü kültürünü oluşturduğu' ifadelerine yer verildi. Ancak belgede, kısa süre önce İslam'ın da Almanya'ya ait olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un sözlerini destekleyen hiçbir satıra rastlanmadı. İslam konusunda sadece, devlet kontrolünde Almanca olarak verilen İslam din derslerinin, farklı dinlere mensup kişilerinin birlikte barışçıl bir ortamda yaşama şansını artıracağına değinildi ve Almanya'nın kalifiye iş gücü açığının kontrollü bir göç politikasıyla giderilmesi gerektiği bildirildi.

Belgenin amacı

Aynı zamanda Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi Kuzey Ren Vestfalya Türk-Alman Forumu'nun da başkanı olan ve partisinin Eyalet Teşkilatı Yönetim Kurulu üyeliğini yapan Bülent Arslan, hazırlanan bu belgenin tam olarak ne olduğunu ve ne amaçlandığını Deutsche Welle'ye şöyle değerlendirdi:

''Kasım ayında büyük kongremiz var. Bu kongrede hem parti yönetimi yeniden seçilecek hem de her zaman olduğu gibi kongrede işlenen bazı konular olacak. Bu konularla ilgili de önergeler yapılır. Bu önergelerden bir tanesi de Almanya'nın toplumsal geleceğini işliyor. Ve burada entegrasyon konusu, çok kültürlülük konusu, bu konular gerçekten geniş bir şekilde yer alıyor. Bu konular arasında da öncü kültür terminolojisi bu önergede yer alıyor.''

Öncü Kültür Belgesi'nin içeriği

Bülent Arslan, öncü kültür belgesinin içeriğinde tam olarak neler yer aldığını şöyle özetledi:

''Bir taraftan, Almanya'nın geçmişe yönelik olarak bakılarak şu anki Alman kültürünün temeli araştırılıyor. Ve bu temelin ilk etapta Hrıstiyan ve Musevi dininden geldiği tartışılıyor. Ve diğer taraftan da çok kültürlü bir toplumun, hangi şartlar altında başarılı bir şekilde, barış içinde nasıl gelişebileceği tartışılıyor. Diğer taraftan da İslâm ile ilgili de özellikle Almanya'daki İslam Konferansı ve entegrasyonla ilgili yapılan çalışmalar, örneğin Entegrasyon Zirvesi gibi konular işleniyor.''

“Öncü kültüre dâhil edilmiyor”

Bülent Arslan, hâlihazırda İslâm'ın Almanya'nın öncü kültürünü oluşturmadığını ifade ediyor:

''Şimdi bizim partimize göre, hayır, şu an oluşturmuyor. Çünkü bizim partimizin görüşünde - tabii böyle bir öncü kültür çok kısa bir dönem içinde oluşan bir şey değildir. Bu yüzyıllar içerisinde oluşan bir kültürel anlayıştır, değerler anlayışıdır. Ve geçtiğimiz yüzyıllara baktığımızda da İslam'dan alınan etkiler çok azdır. Partinin görüşü bu şekilde.''

Bülent Arslan, bu belgenin bir süre önce 'İslam'ın da Almanya'ya ait olduğunu' söyleyen Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un sözleriyle çelişmediğini de savundu:

''Şimdi geçmişe baktığımızda bence çelişmiyor. Çünkü geçmişe baktığımızda gerçektende bu ülkenin temel kültürel değerleri Hrıstiyan ve Musevi dininden alınma değerlerdir. Fakat geleceğe baktığımızda bunun değişeceğini ve değiştiğini, günümüzde çok sıcak bir şekilde yaşıyoruz ve görüyoruz. Ondan dolayı geleceğe baktığımızda Cumhurbaşkanı Wulff'un söyledikleri bence doğrudur. İslâm dini hem bu ülkenin realitesidir hem bu ülkenin kültürünü kesinlikle etkileyecektir.''

''Çok kültürlüğün öldüğüne katılmıyorum''

Belge en uzun bölümü göç ve uyum politikaları konusu oluşturuyor. Bu bölümde, Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi iktidarında, daha önceki hükümetlerin çok kültürlülük poltikasına son verdiği gibi ifadelere de yer veriliyor. Bülent Arslan'ın belgede katılmadığı en önemli konuların başında işte bu nokta geliyor:

''Buna ben katılmıyorum, zaten bu çok kültürlülük günümüzün bir realitesi. Fakat buradaki önemli olan bir konu; bu çok kültürlü bir toplumun, toplumdaki farklı grupları bir çatı altında toplayan bir değerler bazı, değerler platformu oluşturması lazım. Şu an burada yaşayan insanların birlikte savunduğu böyle bir değerler platformunun olmadığını görüyoruz. Yani bunun değişmesi lazım, aslında partimiz sonuç itibariyle bunun tartışmasını sürdürüyor.''

© Deutsche Welle Türkçe


Haber: Başak Demir


Editör: Murat Çelikkafa