1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Hristiyan Demokrat Birlik lideri Merkel Paris'te

Tina Gerhaeusser19 Temmuz 2005

Eylül ayında Almanya’da erken seçim yapılacağına hemen herkes kesin gözüyle bakıyor. Anketler, Hristiyan Birlik partilerini önde gösteriyor. Ana muhalefet kanadının başbakan adayı Angela Merkel Almanya’nın en önemli Avrupalı ortağı olan Fransa’nın Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile şimdiden tanışmak üzere bugün Paris’e gitti.

https://p.dw.com/p/Aahk
Merkel Cumhurbaşkanı Chirac'ın yanı sıra Başbakan ve İçişleri Bakanı'yla da görüşecek
Merkel Cumhurbaşkanı Chirac'ın yanı sıra Başbakan ve İçişleri Bakanı'yla da görüşecekFotoğraf: dpa

Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Almanya Başbakanı Gerhard Schröder iyi anlaşıyorlar. Hristiyan Birlik partileri bu dostluğun çok ileri gittiği ve diğer Avrupalı ortakların ihmal edilmesine yol açtığı görüşündeler. Seçim programlarında da, Fransız-Alman ilişkilerine, yeniden diğer Avrupa Birliği ülkelerinin güvenine layık olacak bir şekil vermeyi vaadediyorlar.

Alman Dış Politika Derneği Fransa uzmanı Martin Koopmann Paris-Berlin mihverinin Avrupa entegrasyon sürecinin çifte motoru olma özelliğini kaybettiği görüşünde:

“Avrupa’nın entegrasyonu gibi Alman-Fransız ilişkileri de geçiş sürecinde bulunuyor.”

Chirac ve Schröder inanılırlığını kaybetti

Koopmann, Chirac-Schröder ikilisinin sembol niteliğindeki kurumsal değişimi başlatabildiğini ancak inandırıcılığını artık kaybettiği kanaatinde. Dış politika uzmanı iki ülkenin de euro istikrar paktını defalarca ihlal ettiğini ve Irak krizinde Avrupalı ortaklarının görüşlerine danışmak ihtiyacını hissetmediklerini hatırlatıyor ve Fransa’daki Avrupa Anayasası referandumunun Chirac’ın siyasi konumunu sarstığını dile getiriyor:

“Fransız hükümetinin zayıflığı Almanya’yı geçmiştekinin aksine önümüzdeki iki, üç yılda daha güçlü bir önderlik rolüne zorlayabilir ve bu da Başbakan Merkel’in işine gelir.”

Almanya’da iktidar değişirse Fransa ile Almanya arasındaki sürtüşme konuları da en kısa zamanda ortaya çıkar. Bunların arasında Çin’e uygulanan silah ambargosu da var. Schröder gibi Frransa hükümeti de ambargonun kalkmasını istiyor. Hristiyan Birlik partileri ise buna kesinlikle karşılar.

Avrupa İstikrar Paktı da Paris ile Berlin’in anlaşmazlığa düşmelerine yol açabilir. Hristiyan Birlik kanadı seçim programında iktidara geldikleri takdirde borçlanma üst sınırına mutlaka sadık kalınacağını vurguluyor. Chirac ise paktın esnekleştirilmesinden yana Alman dış politika derneği uzmanı Martin Koopman bir üçüncü hususa daha işaret ediyor:

“Şimdiki ana muhalefetin federal hükümeti Irak politikası yüzünden sert bir dille eleştirdiği, atlantikaşırı ilişkileri de hesaba katmak gerekir. Burada da görüşler ayrılıyor. Bu üç alanda Chirac ile anlaşmak hiç te kolay olmayacak.”

Koopman asıl kıyametin ise Paris yönetiminin hazırladığı ve sendikal hakların genişletilmesini öngören Avrupa sosyal acendası yüzünden kopacağı görüşünde.

Yeni bir başlangıç yapmak zor

‘Angela Merkel başbakan olduğu takdirde Avrupa politikasında gerekli hassasiyeti gösterir mi, bilinmez’, diyen Koopmann, Fransız-Alman ilişkilerinde kısa vadede taze başlangıç yapılabileceğine ihtimal vermiyor.

“2007 yılına kadar ortak girişimler başlatılabilecek bir Fransız hükümeti bulmak zor olacak. En az iki, üç yıl beklemek gerek. Fransa yeni bir Cumhurbaşkanına ve sağlam bir hükümete kavuştuğunda ne olur, o da ayrı bir konu.”