1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İddialara açıklama gerekli

Peter Phillip / DW28 Şubat 2006

Almanya şu sıralar Amerikan New York Times gazetesinde yayınlanan bir haberde, Alman ajanlarının Irak savaşı öncesinde Bağdat’ın savunma planını Amerikalılar’a verdiği iddiasını tartışıyor. Berlin ve Washington iddiları yalanlanmasına karşın Alman muhalefeti soruşturma istiyor. DW’den Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZqs

“Bir hükümet, istihbarat servislerinin faaliyetlerine ilişkin haberlere üç şekilde tepki verebilir: Kabullenir, yalanlar ya da susar. Bunlardan son ikisinin inandırıcı olması zor. Öte yandan doğaları gereği gizli çalışan istihbarat servislerinin faaliyetlerini açıkça tartışmak mümkün değil. Bu koşullarda Berlin ve Washington’dan gelen yalanlamalar anlaşılır.

Öte yandan bu tür haberlerin yinelenmesi, Berlin hükümetinin durumunu zorlaştıracak. En azından, Alman istihbarat servisi BND’nin çalışmalarının gizli tutulması gerektiği ya da haberlerin Irak savaşına destek vermeyen Sosyal Demokrat - Yeşiller hükümetinin itibarını zedelemek amacıyla, Amerikan yönetimi tarafından yönlendirildiği açıklamaları inandırıcı olmayacak.

Washington da Berlin’de yeni bir hükümet olduğunu biliyor ve şu sıralar yeni hükümetle arasını bozmak için hiçbir nedeni yok. Her ne kadar eski hükümetle birlikte çalışanlardan bazıları, örneğin Schröder hükümetinde istihbarat servislerinden sorumlu olan Frank Walter Steinmeier, bu hükümette Dışişleri Bakanı olsa da Beyaz Saray, Berlin hükümeti ile ilişkiyi düzeltmekten yana.

Ayrıca Schröder hükümeti zamanında, ABD ile ilişkiler konusunda kamuoyuna yansıtılan imajın gerçeklere uymadığı artık Alman kamuoyu tarafından da biliniyor. Amerikan istihbarat servisi uçaklarının hava sahası ve hava alanlarını kullanmasına izin verilmesi, Berlin’in CIA tarafından kaçırılan Alman vatandaşı El Masri’ye karşı ilgisizliği, Guantanamo, Afganistan, Suriye’deki sorgulamalara Alman memurların da katılması gibi olaylar Schröder’in barıştan yana olan imajını çoktan zedeledi.

Tüm bunlara bir de Alman dış istihbarat servisinin Irak’taki faaliyetleri eklendi. Artık tüm suçlamalara cevap verilmesi gereken noktaya gelindi denilebilir. Alman dış istihbarat servisinin Saddam Hüseyin zamanında Irak’taki – ve büyük ihtimalle rejimin bilgisi dahilindeki - yoğun faaliyetlerinin de açığa çıkarılması gerekir.

İstihbarat servislerinin çalışmaları gizlidir, ama demokrasilerde hiçbir şey kontrol dışında olamaz. Özellikle parlamento kontrol komisyonuna hesap verilmesi gerekir. Parlamenterlerin verilen bilgileri saklama ve sorumlulara güven zorunluluğu altında çalışmaları mümkün değil. Halkın temsilcilerinin, kendileri ya da partilerinin zan altında kalması olasılığına rağmen, tüm soruların açıklığa kavuşması için adım atmaları gerekir.

Sonuçta parlamenterler, sadece kendi vicdanlarına karşı sorumlular, ama bu sorumluluğu seçmenlerinden aldılar. Ve seçmen, Almanya’nın Irak savaşına karışmasını da, dünyanın herhangi bir yerinde süper güç gösterisine kalkmasını da istemedi.”