1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

IISS: Irak savaşı terör tehlikesini artırdı

Regina Winter20 Ekim 2004

Merkezi Londra’da bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) açıkladığı yıllık raporunda, Irak savaşının batılı ülkelerde terör tehlikesinin artmasına neden olduğunu kaydetti...

https://p.dw.com/p/Ab5z
Raporda, El Kaide'nin Irak'ta yandaş topladığına da dikkat çekildi...
Raporda, El Kaide'nin Irak'ta yandaş topladığına da dikkat çekildi...Fotoğraf: AP

Raporda, Irak’ın yabancı askerlerce işgal edilmesinin, yitirecek birşeyi kalmamış, ölmeye hazır yeni cihad savaşçılarının kolayca yetişmesine yaradığı belirtiliyor ve El Kaide terör örgütünün hızla daha fazla sempatizan ve destekçi kazanmasını sağladığı kaydediliyor. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü yıllık raporunu açıklayan kurumun direktörü John Shipman, El Kaide yöneticileri Usame bin Ladin ile Eymen el Zevahiri’nin şu sıralar yandaşlarından izole yaşamalarına karşın, geniş bir alanda operasyon gücünü aynen sürdürdüğü kanısında.

Shipman, Irak’taki güvenlik boşluğunun varlığını koruduğuna işaretle, radikal İslami grupların meşruiyetini tanımadıkları Bağdat yönetimine zarar verme çabalarının devam edeceğini belirtti. Shipman, Irak’ta güvenliğin tesisi için önemli üç adımın gerekliliğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

”Irak’ın, kendine ait güvenlik birimleriyle ülkede düzen ve istikrarın sağlanmasından bizzat sorumlu olması büyük önem taşımaktadır. Irak yönetiminin de bunun paralelinde bir an önce ülke egemenliğinin tek ve kayıtsız sahibi haline gelmesi gerekir. Üçüncü önemli koşul ise, Irak’taki asi güçlerin uzlaşma yolundaki müzakerelere katılmasının böylece şiddet ortamından meşru siyasi platforma intikal etmesinin sağlanmasıdır.”

Kuzey Kore ve savunma harcamaları

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Shipman, Kuzey Kore’yi, elindeki nükleer silah ve plütonyum birikimiyle dünya barışı açısından önemli bir tehlike odağı olarak değerlendirdi. Pekin yönetiminin, ABD’nin taşeronu olarak Kuzey Kore ile yürüttüğü görüşmelerin bu ülkenin silahsızlanma anlaşmasını imzalamaya yöneltemediği belleklerde.

Londra’da dün açıklanan raporun bir önemli bölümü de ülkelerin savunma giderleriyle ilgili araştırmalarla ilgiliydi. Rakamlar, 2002 ve 2003’te silahlanmaya ayrılan bütçe payının ortalama %15 arttığını gösterirken, bu artışın üçte ikisinin ABD’nin harcamalarından kaynaklandığı gözleniyor. İngiltere dışındaki Avrupa devletlerinin savunmaya harcadığı paranın ise genelde azaldığı saptanıyor.

Stratejik Araştırmalar Enstitüsü yöneticilerinden Alex Nicoll de ABD’nin askeri alandaki süper güç konumunu pekiştirmeye kararlı olduğunu belirterek ”Ancak salt askeri gücün, girişilen etkinlikleri istenilen yönde sonuçlandırma konusunda her zaman yeterli olmadığı biliniyor. Avrupa ise ağırlıkla barışa istikrar kazandırıcı önlemlere ağırlık veriyor. Burada da teknik donanımın mükemmelleştirilmesinden çok askeri birimlerin farklı yapılanması ve özel bazı birimlerin oluşturulması önem taşıyor” dedi.