280809 Dritte Weltklimakonferenz Genf

Dünya Meteoroloji Örgütü'ne (WMO) göre, ‘bilgisizlik' iklim değişikliği, küresel ısınma gibi çevre sorunları ile mücadeleyi zorlaştıran en önemli etmen. Örgüt bu nedenle Cenevre'de düzenlenen Üçüncü Dünya İklim Konferansı ile daha iyi bir küresel ağ kurularak, bilginin buna ihtiyaç duyan kişilere ulaştırılmasını amaçlıyor.

İklim değişikliği ile mücadele son yıllarda büyük hız kazandı, fakat Dünya Meteoroloji Örgütü’nün bu konudaki çalışmaları çok eskiye dayanıyor. İlk olarak, ‘iklim değişikliği’ sorununun henüz dünyanın gündeminde fazla yer almadığı 1979 yılında, ardındansa 1990 yılında iki ‘dünya iklim konferansı’ düzenleyen örgüt, çevre sorunlarının Birleşmiş Milletler düzleminde ele alınmasına da öncülük etti. Zira örgütün bu çalışmaları, Birleşmiş Milletler İklim Konseyi’nin kurulmasına ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması’nın hazırlanmasına önayak oldu. Konuyla ilgili en büyük uluslararası toplantı olan Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi, bu yıl Aralık ayında Kopenhag’da yapılacak; zirvede geçerlilik süresi 2012 yılında sonra eren iklim sözleşmesi ‘Kyoto Protokolü’nün yerini alacak sözleşme üzerinde müzakere edilecek.

Bu konferanstan önce konuyla ilgili yetkilileri bir araya getiren Üçüncü Dünya İklim Konferansı’nın yönetim kurulu başkanlarından İsviçre Federal Çevre Dairesi’nden Dr. Jose Romero, konferansın, iklime ilişkin kararların yerel düzeyde uygulamaya konulabilmesi bakımından köprü görevi göreceği kanısında.

Dr. Romero, “Üçüncü Dünya İklim Konferansı ile, işin teknik tarafı ile ilgilenenler için küresel bir ağ kurulması hedefleniyor. Bu ağı hem günlük hayatta iklim sorununun her yönüyle muhatap olan siyasilerin ve yetkililerin, hem de Kopenhag’daki iklim konferansının hizmetine sunmak istiyoruz” diyor.

"Bilgi birikimi aktarılmalı"

İklim değişikliği su, enerji, tarım, şehir planlama gibi gündelik hayatın pek çok alanında önlemler alınmasını gerektiren bir sorun. Dr. Romero'ya göre, daha iyi bir küresel bilgi paylaşım ağı kurulması, bu sorunların çözümünde etkili olabilir. “Meteoroloji dairelerinin ve çevre koruma birimlerinin gelecekteki gelişmelere dair öngörüde bulunmak için büyük bir bilgi birikimi var” diyen uzman, konferansın esas amacının bu bilgilerin, sorundan birebir etkilenen kişilere ulaştırılması ve önlemlerin yerel bazda uygulamaya konması olduğunu söylüyor.

Örneğin tarım, iklim değişikliğine ilişkin felaket senaryolarının odağında yer alan bir sektör. Bu nedenle uzmanlar, ‘kurak geçecek mevsimlerin' ya da ‘alternatif bitki ve tohumların ekimi’ gibi önlemlerin, tarım sektörünün çevre sorunlarına hazırlıklı olması bakımından büyük önem taşıdığını belirtiyor. Uzman Dr. Romero, bilgilerin onlara doğrudan ihtiyaç duyan kişilere vaktinde ulaşmasının önemine de değiniyor ve Dünya İklim Konferansı'nın esas hedefinin bu kişilere ulaşmak olduğunu söylüyor.

"Hedef küresel bilgi ağı"

Dr. Romero, “çiftçiler için geçen aylarda kuraklık nedeniyle kaybedilen ürün miktarını ya da tarlaların sulanması için ek önlemlere gerek olup olmadığını bilmek önemli” diyor. Uzman, bu verilere herkesin ulaşabilmesi ve buna yönelik iklim hizmetlerinin sunulabilmesi için küresel bir ağ oluşturulmasının konferansın hedeflerinden biri olduğunu sözlerine ekliyor.

Bu küresel bilgi paylaşım ağının, teknolojinin sunduğu olanaklardan da sonuna kadar faydalanması amaçlanıyor. Örneğin, uydu teknolojilerinden faydalanılması, kasırga uyarıları yapılması veya az gelişmiş ülkelerde radyodan tarlaların haşere istilası tehlikesi altında olduğuna dair uyarı anonsları yapılması, alınabilecek somut önlemler arasında sayılıyor.

İklim değişikliği ile ilgilenen diğer örgütler de Üçüncü Dünya İklim Konferansı’nın büyük önem taşıdığı konusunda hemfikir. Leipzig Üniversitesi’nden Alman Afetleri Önleme Komitesi’nin Bilim Konseyi Başkanı meteorolog Prof. Gerd Tetzlaff, konferansın tartışma platformu sunduğunu belirtiyor.

Irene Quaile / Çeviri: Başak Özay

Editör: Hülya Topcu