İlk yarının lideri Leverkusen

Almanya'da 1'inci, 2'inci ve 3'üncü profesyonel futbol ligleri geride bıraktığımız hafta sonunda oynanan maçların ardından Ocak ayının ortasına kadar sürecek olan Noel ve Yılbaşı tatiline girdi, değerli dinleyenler. Bundesliga'nın 17'nci hafta maçlarının ardından namağlup tek takım Bayer Leverkusen, topladığı 35 puanla 2010 yılını liderlik koltuğunda karşılarken, başkent ekibi Hertha Berlin sadece altı puan toplayarak taraftarlarına en büyük hayal kırıklığını yaşatan takım oldu. Liderin takipçilerinden B.Münih son haftalarda aldığı başarılı sonuçlarla Leverkusen'i şampiyonluk yarışında Schalke gibi yalnız bırakmayacağının sinyalini verdi.

Heynkes temkinli

Sezonun ilk yarı maçlarının tamamlandığı son haftada evinde ağırladığı Borussia Mönchengladbach'ı zor da olsa 3:2 yenmeyi başaran Bayer Leverkusen tarihinde ilk kez yeni bir yıla namağlup lider olarak giriyor. Bu başarıyı 1982-1983 sezonunda Hamburg ve son olarak 1988-1989 sezonunda Bayern Münih yaşamıştı. Leverkusen'in kurt hocası Jupp Heynckes, takımının gösterdiği performanstan duyduğu memnuniyeti ifade ederken, ihtiyatı da elden bırakmamaya özen gösterdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda ligin zirvesindeyiz. İlk yarıyı lider bitirmek çok da önemli değil. Önemli olan birinci sıradaki yerimizi koruyabilmek. Ligin ikinci yarısına çok daha olumlu bir havada başlayabiliriz."

Magath yine başarabilecek mi?

Bayer Leverkusen tarihinin ilk şampiyonluğuna ulaşmanın hayalleriyle yaşarken, geçen yıl Wolfsburg'u sürpriz bir şekilde şampiyon yapan teknik direktör Felix Magath'ın bu sezon devraldığı Schalke, konuğu Mainz'ı 1:0 yenerek 34 puanla ikinciliğe yükseldi. Lideri sadece 1 puan gerisinde ilk yarıyı bitiren Schalke'de, teknik direktör Felix Magath'ın Wolfsburg'ta yaptığını yapıp, kulübe şampiyonluk yaşatma beklentisi iyiden iyiye konuşulur oldu.

Bayern yine '5'ledi

Sezonun ilk haftalarında aldığı kötü sonuçlarla negatif rekorlar kıran Bayern Münih, son haftalardaki çıkışını sürdürerek geçen haftaki 5 gollü galibeyitinden sonra puan cetvelinin açık ara farkla sonuncusu olan Hertha Berlin'i de 5:2 yenerek galibiyet serisini 4'e, yenilmezlik serisini de 10'a çıkardı. Bayern bu sonuçtan sonra 33 puanla 3'ncü sıraya yerleşirken, Başkent ekibi ligde kalma umutlarını mucizelere bıraktı.

Bayern 10 haftadır yenilmiyor

Böylece Bayern'in müstakbel başkanı Uli Hoeness gibi bu görevi halefine devrettikten sonra kulübün şeref başkanı olacak olan Alman futbolunun devlerinden Franz Beckenbauer mutlu bir Noel geçirmeye hazırlanırken, Hertha Berlin'in antrenörü Friedhelm Funkel, takımının küme düşmekten nasıl kurtulacağının umutsuz hesaplarını yapıyor.

Bayern'in Hollandalı çalıştırıcısı Louis Van Gaal ise takımının ligi kötü başladığını teslim etmekle birlikte, ilerleyen haftalarda iyi bir çıkış yakaladıklarını söyledi ve şöyle konuştu: "Aslında genel olarak hiç de fana oynamadığımızı düşünüyorum. Sezon başında istediğimiz sonuçları alamadık ve puan cetvelinde gerilerde kaldık. Ama ilk devre maçlarının sonlarına doğru arzu ettiğimiz futbolu sahaya yansıtabildik. Şampiyon olmak istiyoruz. İlk yarıyı lider bitirmek elbette güzel olurdu. Ama bu, sezon sonunda şampiyonluk için bir garanti anlamına da gelmiyor."

Derbinin galibi Hamburg

17'nci haftanı ilgi çeken kaşılaşmalarından biri de 'Kuzey Derbisi' olarak da adlandırılan Hamburg-Bremen maçıydı. Geçen yıllarda rakibine hem ligde, hem de kupada bariz bir üstünlük sağlayan Bremen, bu kez Hamburg deplasmanından 2:1'lik bir mağlubiyetle döndü ve 28 puanla altıncılığa kadar geriledi. Hamburg ise son haftalarda kaydettiği düşüşe son verdi ve bir Boateng'ın kırmızı kartla oyun dışı kalmasıyla yaklaşık bir saat on kişiyle oynamak zorunda kalmasına rağmen aldığı galibiyetle puanını 31'e yükseltti ve sezonun ilk yarısını 4'ncü sırada tamamladı.

Hamburg teknik direktörü Bruno Labbadia maç sonrası şu değerlendirmeyi yaptı: "Oyunun gidişâtı gözönüne alındığında, bizim için bu elbette harika bir sonuç oldu. Daha ilk dakikadan itibaren, yapmamız gerekeni yaptık; yani ikili mücadelelerde rakibe üstünlük sağlamaya çalıştık. Oyunu kontrollü bir şekilde götürmeye çalıştık ve konsantrasyonumuzu hep üst seviyede tuttuk."

Asırlık çınar yükselişte

100 kuruluş yıldönümü kutlamalarını sahasında ağırladığı Freiburg'u 1:0 yenerek taçlandıran Borussia Dortmund, böylece son on maçını yenilgi almadan tamamlamasını bildi. 30 puanla 5'inciliğe yükselen Dortmund, Avrupa Ligi'ne katılma hesapları yaparken, Freiburg bu sezon yeniden çıktığı Bundesliga'dan yeniden düşme korkusu yaşıyor. Freiburg 18 puanla 13'üncülüğe kadar geriledi. Dortmund'un genç teknik direktörü Jürgen Klopp, takımının ilk yarı maçlarında gösterdiği performanstan memnun olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Zorlu koşullar altında mücadele ettik. Takımın yükünü taşıyan bazı önemli oyuncuların uzur süreli sakatlıkları oldu ve yerlerini doldurmamız gerekti. Ama genel olarak bakıldığında, ilk yarı maçlarındaki performansımızdan memnunum diyebilirim."

Köln tatile mutlu girdi

Freiburg'u averaj farkıyla geçerek 12'nci sıraya yükselen Köln, sahasında düşme hattına demir atan Nürnberg'i 3:0 yenmeyi başardı ve ligin başından beri özellikle kendi sahasında üzdüğü taraftarından adeta özür diledi. Bu arada sezonun ilk yarısında evinde oynadığı sekiz maçta sadece üç gol atabilen Köln, bu kez bir maçta üç gol atarak biraz olsun nefes aldı.

Podolski suskun

1000 dakikayı aşkındır gole hasret kalan Köln'ün 10 milyon euroluk suskun golcüsü Lukas Podolski "önemli olan takımın kazanması" diyerek, galibiyetten dolayı sevinçli olduklarını söyledi. Podolski şöyle konuştu: "Kümede kalmak istiyoruz ve ekip halinde bunu başarmakta kararlıyız. Benim kaç dakikadır gol atamadığım ya da golü Novakoviç veya başka birinin atması hiç mi hiç önemli değil. Önemli olan, sezon sonunda ligde kalmayı başarabilmemiz."

Nürnberg'in bu mağlubiyeti, aynı zamanda teknik direktör Michael Oenning'in de sonu oldu. Böylece Oenning, bu sezon görevine son verilen 6'ıncı teknik direktör oldu.

Gross Stuttgart'a yaradı

Ligin dibinden kurtulmaya çalışan Stuttgart'da İsviçreli teknik direktör Christian Gross'un göreve gelmesinin ardından başlayan yükselişini Hoffenheim'i 3:1 yenerek sürdürdü. Bu sonuçla doğrudan düşme hattından uzaklaşan Stuttgart, 16 puan ve gol averajıyla aynı puana sahip Bochum'u geçerek sezonun ilk yarısını 15'nci sırada tamamladı. Son haftalarda istikrarsız sonuçlar alan Hoffenheim ise sadece 25 puanda kalıp 7'nciliğe gerileyerek Avrupa Ligi hayalini zora soktu.

Stuttgart'ın yeni teknik direktörü Christian Gross, Hoffenheim karşısında alınan üç puanla taraftarlara güzel bir Noel hediyesi verdiklerini kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Elbette ki taraftarlarımız ve kulüp üyelerimizin mutlu bir Noel geçirmelerine katkıda bulunmak istiyorduk. İlk yarıda topladığımız 16 puan pek de yeterli sayılmaz. İkinci devre olağanüstü bir gayret göstermemiz gerekiyor."

Hannover başladı, Bochum bitirdi

Bochum Hannover deplasmanından 3:2'lik bir galibiyetle dönerek ligde kalma mücadelesini sürdürürken, Hannover, 17 puanla 14 sıraya gerileyerek düşme tehlikesinin ağırlığını iyice hissetmeye başladı.

Wolfsburg inişte

Eintracht Frankfurt ise konuk ettiği geçen sezonun şampiyonu Wolsburg ile 2:2 berabere kalarak ligin vasat takımları arasında kalmaya devam ederken, Wolsburg'un teknik direktörü Armin Veh'in görevinin daha ne kadar süreceği konusunda spekülasyonlar dinmiyor.

Seyirci rekoru

2009-2010 sezonunun ilk yarısında oynanan 153 karşılaşmayı stadyumlarda izleyen taraftarların sayısı 6,5 milyonu aştı. Ekonomik krize rağmen taraftarlar âdeta stadlara akın ederken, maç başına seyirci ortalaması 42 bin 788 olarak gerçekleşti. En fazla seyirci çeken kulüpse, geçen hafta sonu 100'üncü yılını kutlayan Borussia Dortmund oldu. Sarı-siyahlılar toplamda 687 bin seyirciye ulaşarak, maç başına 76 binlik bir ortalama yakaladı. 621 binle Bayern Münih, 550 binle Schalke ve 502 binle Hamburg, "yarım milyon seyirci" sınırını aşan diğer takımlar oldu. En az seyirciyi ise 161 binle Mainz kulübü çekti.

2,74'lük ortalama

Bu sezonun ilk yarısında meşin yuvarlak toplam 419 kez ağlarla buluştu. Buysa maç başına 2,74'lük bir gol ortalamasına tekabül ediyor. Hemen hatırlatalım, geçen sezonun ilk yarısında 462 gol atılmıştı. Bundesliga tarihinde devre arasının gol rekoruysa 569 golle 1984/85 yılına ait. İlk yarının en fazla gol atan futbolcusuysa 12 gol kaydetmeyi başaran lider Leverkusen'in santrforu Stefan Kießling oldu.

26 kez penaltı

Toplam 22 kırmızı kartın çıktığı 2009-2010 sezonun ilk yarısı, geçen yıla oranla çok daha centilmence geçti. Geçen sezonun ilk yarısında hakemler toplam 35 kırmızı kart göstermek zorunda kalmıştı.

Hakemler ilk yarıda toplam 26 kez penaltı noktasını gösterirken, bunlardan 22'si golle sonuçlandı.

Son kurban Oenning

İlk yarıda altı antrenör, koltuğunu erken terketmek zorunda kaldı. Henüz sezon başlamadan görevine son verilen Maniz'ın çalıştırıcısı Jörn Andersen'in ardından erken başlayan antrenör kıyımına Bochum'da Marcel Koller, Honnover'de Dieter Hecking, Hertha Berlin'de Lucien Favre ve Stuttgart'ta Markus Babbel kurban gitti. Hafta sonu Köln deplasmanında aldığı 3:0'lık mağlubiyet sonrası görevden alınan son teknik direktör Nürnbergli Michael Oenning oldu. Oenning, böylece Bundesliga tarihinde görevine son verilen 320'inci teknik adam olarak kayıtlara geçti.

Bundesliga'da 2009-2010 sezonunun ikinci yarısı, 15 Ocak Cuma akşamı oynanacak Bayern Münih-Hoffenheim maçıyla start alacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Baha Güngör/Murat Çelikkafa

Editör: Ufuk Çakır