1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

IMF’ın yeni enflasyon politikasına tepki

12 Mart 2010

Uluslararası Para Fonu IMF’in yüzde 4’lük enflasyon oranının kabul edilebilir olduğunu duyurması tartışmalara neden oldu. IMF’in bu açıklaması şaşkınlık yarattı, birçok uzman bunun bedelinin ağır olacağı görüşünde.

https://p.dw.com/p/MQuN
IMF'in enflasyonla ilgili açıklaması tartışmaya neden olduFotoğraf: picture-alliance/dpa

Merkez bankalarının, finans krizinin baş göstermesiyle, ekonomiye devasa miktarlarda para pompalamış olmaları uzmanları endişelendiriyor. Para musluklarının yakın bir zamanda kapatılmaması halinde dudak uçuklatıcı boyutta pahalılıkla karşı karşıya kalınabileceği belirtiliyor.

Tüm bu uyarılar yapılırken Uluslararası Para Fonu IMF şaşırtıcı bir açıklamayla, yüzde dörtlük bir enflasyon oranının kabul edilebilir olduğunu duyurdu.

Olivier Blanchard bei IWF Tagung
IMF’nin başiktisatçısı Oliver Blanchard’ın ‘Makroekonomik Politikayı Yeniden Düşünmek’ adlı çalışması şaşkınlık ve tepkiye yol açtı.Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Şaşkınlık yarattı

IMF’nin başiktisatçısı Oliver Blanchard’ın kaleme aldığı “Rethinking Macroeconomic Policy“, yani ‘Makroekonomik Politikayı Yeniden Düşünmek’ adlı çalışması ekonomi dünyasında şaşkınlık ve tepkiye yol açtı. Blanchard çalışmasında, Batılı ülkelerin merkez bankalarının devalüasyonu yüzde iki ile sınırlandırma hedefinden vazgeçerek iki misli enflasyon oranını kabul etmelerini öneriyor.

IMF’nin başiktisatçısı Oliver Blanchard’a göre, enflasyon oranında yüzde ikilik bir artış kamu maliyesine ek bir maliyet getirmezken, yeni enflasyon hedefiyle faizler otomatik olarak artacak ve böylelikle gelecekte yaşanacak finans krizlerinde merkez bankalarına faizleri düşürebilmek için daha fazla esneklik sağlanmış olacak.

“Bu iyi bir fikir değil”

Alman bankası Deutsche Bank'ın başiktisatçısı Thomas Mayer ise bunun iyi bir fikir olmadığını söylüyor. Bu yaklaşımın olumlu sonuç vereceği konusunda yeterli düzeyde analiz yapılmadığına dikkat çeken Mayer’e şu noktalara dikkat çekti:

“Geçtiğimiz yıl yaşanan gelişmeler faiz oranlarının sıfıra yakın olması halinde bile para politikalarının etkili olabildiğini gösterdi. Doğrudan para ve kredi akışıyla resesyonla mücadele edilebiliyor.”

Dr. Thomas Mayer Chefvolkswirt der Deutschen Bank
Deutsche Bank'ın başiktisatçısı Thomas Mayer, Blanchard'a karşı çıkıyor.Fotoğraf: Deutsche Bank AG

“Bedeli ağır olabilir”

Berlin Maliye Bakanlığı’ndan Christian Kastrop da büyük bir mücadele sonucu belirlenen enflasyon hedefinden çok çabuk vazgeçilmemesi konusunda uyardı. Kastrop, "Birçok sanayi ülkesi onlarca yıl enflasyon beklentilerini kırmak için çabaladı. Bu da enflasyonun kontrol altına alınamamasına yol açtı. Bence, düşük enflasyon oranları reel ekonominin olumlu gelişmesinin temelini oluşturmaya devam ediyor. Ve krizin devasa boyutlardaki maliyetinin, yüksek kamu borçlarının, yani tüm bu sorunları enflasyonla çözümlemeye kalkışmanın çok dikkat gerektiren bir konu olduğunu düşünüyorum” dedi.

Daha yüksek bir enflasyon oranı maliyeci politikacılar açısından rahatlatıcı bir etki gösterse de Christian Kastrop bunun bedelinin çok ağır olabileceği konusunda uyarıyor. Kastrop, “Enflasyon beklentileri değişir ve hayat pahalılığı artışı tıpkı 1970’ler ve 1980’lerin başındaki gibi yüzde beş oranına çıkarsa bu dünya ekonomisine fayda sağlamaz. O dönemi anımsamamız gerekiyor. Bunun sonucunda bir çok ülkede durgunluk ve enflasyon birlikte yaşandı. Ve bence bu arzu edilen bir senaryo değil” dedi.

Alman Merkez Bankası Başkanı Axel Weber de IMF’nin bu yaklaşımını “ateşle oynamak” olarak değerlendirirken eski merkez bankası başkanlarından Otmar Emminger "Enflasyonla flört eden, enflasyonla evlenmek zorunda da kalır” diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Rolf Wenkel / DW, Çeviri: Değer Akal

Editör: Ahmet Günaltay