1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dijital perhiz

26 Ağustos 2010

Sürekli çevrimiçi olmanın, bağımlılık yaratma potansiyeli var. Bu nedenle internet tutkunlarına dijital perhiz tavsiye edenlerden Alman gazeteci Christoph Koch’un yazdığın kitabın adı ise “Hadi, artık ben çevrimdışıyım."

https://p.dw.com/p/OwXT
Fotoğraf: AP

Cep telefonları, sadece telefon olmaktan çıkalı çok oluyor. Günümüzde sayısız işlevi olan teknoloji harikası bu aletler, belki de en çok nerede olursak olalım, internete girebilmenin keyfini yaşamak için kullanılıyor. Ancak sürekli internete ulaşarak çevrimiçi olmanın, bağımlılık yaratma potansiyeli de var.

Buna karşılık son dönemde, devamlı internette olmamanın, bir anlamda dijital perhizin yararlarını vurgulayan bir akım da söz konusu. Normalde interneti gayet yoğun bir şekilde kullanan, kendi bloguna yazılar yazan, sosyal paylaşım siteleri Twitter ve Facebook’tan yararlanan Berlinli gazeteci Christoph Koch, radikal bir deney yapmaya karar vermiş ve bir ay boyunca ne internete girmiş, ne de cep telefonu kullanmış.

Cover Christoph Koch, "Ich bin dann mal offline"
Christoph Koch'un kitabı "Hadi, artık ben çevrimdışıyım" adını taşıyorFotoğraf: Random House

“İlk iki gün boyunca baş ağrısı çektim, gayet gergin ve sinirliydim, aynı zamanda da canım sıkılıyordu" diyen Koch, daha önce gününün önemli bir bölümünü dolduran e-posta yazmanın, Google’da bir şeyler aramanın, çevrimiçi olmanın ortadan kalktığını söylüyor.

Bağımlılık belirtisi

Almanlar’ın yarısından fazlası tatilde bile işle ilgili e-postalarını açıp okuyor. İnsanlar evdeyken bile ardı arkası gelmeyen e-postalardan şikayet etse de, yatmadan önce hiç e-posta gelmiş mi diye son bir kez kontrol ediyorlar.

Christoph Koch, çevrimiçi olmadan da yapabileceğini kendisine kanıtlamak için böyle bir deneye kalkışmış. Tıpkı, her gün alkol alan birinin bir süre içmeye ara vermesi gibi. Birçok terapist de bunu zaten çoktan bir bağımlılığın işareti olarak görüyor.

Dört koldan iletişim

“Jung von Matt/next” adlı ünlü reklam ajansının yöneticisi Stefan Mohr ise bu yaklaşımı gülünç buluyor ve dijital perhiz yandaşlarını pek ciddiye almıyor. “Kanımca bu ‘hız kesme’ trendi, yine yeni kitaplar yazılabilmesi, daha fazla kitap satılabilmesi için şişirilen bir fenomen" diyen Mohr, bunun gerçekten bir trend olduğuna inanmadığını söylüyor.

Reklamcı Mohr’un dijital perhize karşı olması doğal, zira bir kişi çevrimdışı olduğu zaman kendisine reklam yapmak epey zorlaşıyor. Mohr, telekomünikasyonun hayatı kısıtlamadığı kanaatinde ve “Ben televizyon kuşağındanım, o zamanlar bilgisayar yoktu daha. O yüzden her akşam evde televizyonu açmam normal. Ama onun yanı sıra laptopum da kucağımda, cep telefonum da açık ve karımla da sohbet ediyorum” şeklinde konuşuyor.

Christoph Koch Autor
Dijital perhiz tavsiye eden Christoph KochFotoğraf: Urban Zintel

Çevrimdışı olmak huzur getirmiş

Dijital anlamda bir koltukta birden fazla karpuz taşımak Stefan Mohr için bir sorun gibi gözükmüyor. Reklam ajansı yöneticisi, sağlıklı görünüyor, işinde başarılı ve evliliğinin nasıl yürüdüğü ise kimseyi ilgilendirmez. Ancak dikkat çeken bir nokta var. Mohr, Christoph Koch’un iki katı daha hızlı konuşuyor. Koch, çevrimdışı olduğu ay sayesinde huzuru ve konsantrasyonu bulduğunu anlatıyor.

“İnsan kendisine daha yakın oluyor, zira diğer insanlarla bağınızı koparıyorsunuz. Bu başlangıçta bir yalnızlık hissi veriyor insana " diyen Koch, "Ama aynı zamanda da ’iş başa düşüyor, diyorsunuz ve kimse size mesaj ya da e-posta göndermiyor’ diye şikâyet edeceğinize, ahbaplarınızla randevu ayarlamaya çalışıyorsunuz” şeklinde konuşuyor.

İnternet ve cep telefonuna sınırlama

Bir aylık deneyi geride bırakan Koch, günümüzde her cumartesi internete ve cep telefonuna el sürmemeye karar vermiş. Stefan Mohr ise herhangi bir adım atmanın gerekli olmadığı kanısında ve zamanla, yeni iletişim araçlarını kullanmayı öğreneceğimize inanıyor. Mohr, “Bence, bunun için özel yeteneklere sahip olmak zorunda değiliz. Şu anda evrimsel bir hareketin içindeyiz. Yapa yapa, tanıya tanıya, bizim için neyin iyi olduğunu da göreceğiz” diyor.


© Deutsche Welle Türkçe

Dirk Schneider / Aydın Üstünel

Editör: Nihat Halıcı