1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

090709 Internet Hass

11 Temmuz 2009

Dresden'de Mısır kökenli Merve El Şerbini'nin ırkçı vahşete kurban gitmesi, Almanya'daki ırkçılık tartışmalarını ve internetin ırkçı eylemleri ne kadar tetiklediği konularını yeniden gündeme getirdi.

https://p.dw.com/p/IlDP
Fotoğraf: AP

Irkçı oldukları gerekçesiyle Almanya'da yasaklanan birçok parça, ırkçı internet sitelerinde ve paylaşım platformlarında yeni kullanıcılara ulaşmaya devam ediyor.

Sinti ve Romanlara yönelik saldırılar artıyor
Sinti ve Romanlara yönelik saldırılar artıyorFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Alman Sinti ve Romanlarının Başkanı Romani Rose, ırkçı müzik gruplarının ve yabancı düşmanlığını tetikleyen şarkıların, aşırı sağcıların azınlık avına çıkmalarında tetikleyici rol oynadığını belirtiyor. Rose, "Sadece gençlerimiz değil, azınlığımızın özellikle nasyonal sosyalizm zamanını yaşamış olan mensupları da bu ırkçı söylemler ve azınlıklara şiddet uygulanması çağrılarından dolayı korku içindeler" diye konuşuyor.

Kitleleri peşinden sürüklüyor

Romani Rose, internette sadece fantezi ürünüymüş gibi görünen ve birçoklarının ciddiye almadığı yazıların, kitleleri peşinden sürüklediğini söylüyor. Rose, geçtiğimiz yıl sadece Macaristan'da yedi Sinti ve Roman'ın ırkçı saldırılar yüzünden hayatını kaybettiğine dikkat çekiyor.

Jugendschutz.net isimli gençleri zararlı etkinliklerden korumayı hedefleyen organizasyonun üyesi Stefan Glaser, binlerce nasyonal sosyalist site olduğunu, ırkçıların bu sayfalar yoluyla birbirleriyle buluştuklarını ve güçlerini pekiştirdiklerini belirtiyor. Glaser, bazı sayfalarda kullanılan görsel ve işitsel malzemelerin, kitleler üzerinde daha büyük bir etki yarattıklarını da sözlerine ekliyor.

Müzik ve video ilgi çekiyor

Stefan Glaser, "İçinde müzik ve videolar olduğunda, sayfaların etkisi de bambaşka oluyor. Bunlar daha sayfayı yakından takip etme eğilimine neden oluyor. Kullanıcılar bu sayede, sadece metinden ve onları korkutabilmesi mümkün olan birtakım teorilerden ibaret olan sayfaların başarabileceğinden bir adım daha ileri gidebiliyorlar" diye konuşuyor.

Albanien Land und Leute Internet Cafe in Tirana
Fotoğraf: Mimoza Dhima

Alman Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Heinz Fromm, eylemlerine dini alet eden radikal İslamcıların da fikirlerini yaymak için interneti kullandıklarına dikkat çekiyor. Fromm, radikal İslamcıların hazırladıkları internet sayfalarında 'Batı’yı ve modernleşmeyi tüm kötülüklerin anası' olarak gösterdiklerini söylüyor ve ekliyor: "Buna karşılık radikal İslamcıların ön plana çıkardıkları tabloda sözde kahraman Cihad savaşçılarının iyimser gülümsemelerle intihar eylemlerine nasıl hazırlandıkları gösteriliyor."

Engellemek kolay değil

Kahlgeschorene Demonstranten stehen am Samstag (01.05.2004) in Berlin in einer Gruppe von rechtsextremen NPD-Anhängern
Fotoğraf: dpa

Diğer yandan internetteki ırkçı ve yabancı düşmanı içeriklerin önüne geçilmesi hukuki açıdan birçok zorluk içeriyor. Her ne kadar Avrupa Birliği üye ülkeleri, Almanya Adalet Bakanı Brigitte Zypries'in 2007'deki bu konularda ortak hareket edilmesi girişimine destek verseler de, ülkelerin hukuk sistemlerinde büyük farklılıklar bulunuyor. Ayrıca örneğin Avrupa'da ceza kapsamına giren bir vaka, Amerika Birleşik Devletleri'nde suç unsuru teşkil etmeyebiliyor.

Zypries bu nedenle, bu alanda dünya çapında eş standartların kabul edilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak Zypries bunu gerçekleştirmenin ve internet üzerinde bir kontrol sağlamanın zorluğunu da kabul ediyor. Adalet Bakanı, ayrıca bunun tek başına yeterli olmadığını, gündelik hayatta da bu alandaki çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini belirtiyor. Zypries, "Aşırı sağcı görüşler internet üzerinden yayılıyor olabilir, ancak bunlar aslında insanların kafalarında. Bu nedenle eskiden olduğu gibi en önemli görevimiz, aşırı sağcılığa, yabancı düşmanlığına ve antisemitizme karşı sürdürdüğümüz savaşımızı reel dünyada da devam ettirmemiz” diye konuşuyor.

Marcel Fürstenau / Çeviren: Banu Ertek

Editör: Baha Güngör