1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak iç savaşın eşiğinde

Ajanslar7 Nisan 2004

Irak'ta hala oluk oluk kan akıyor. Olayların gerisindeki kişi durumundaki Şii lider el Sadr hakkındaki tutuklama kararı uygulanamadı. Alman Şark Enstitüsü’nün Başkanı Udo Steinbach, Irak’ta iç savaş çıkacağını iddia ediyor.

https://p.dw.com/p/AbKV
El Sadr yanlısı Şii militanlar
El Sadr yanlısı Şii militanlarFotoğraf: AP

Profesör Udo Steinbach Irak’ın hızla iç savaşa sürüklendiğini, anlaşmazlığın önce Amerikan işgal kuvvetleriyle Iraklı direnişçiler arasında cereyan edip zamanla bütün Irak’ın tamamen kontrolden çıkıp iç savaşa sahne olacağını söylüyor. Alman Şark Enstittüsü Başkanı, ABD Irak’ın normal hayat şartlarına kavuşturulmasında geciktiğini ve bunun da radikal güçlerin ekmeğine yağ sürdüğünü savunuyor.

Son konuşan silahlar olacak

"İşgal kuvvetlerine karşı Şii ve Sünni halk gruplarının birleşmesi ve ardından da Şiiler ile Sünniler arasında kanlı iç savaş çıkması kuvvetle muhtemeldir", diyen Udo Steinbach’a göre, Irak’a nasıl bir düzen getirileceği, dinin devlet işlerinde nasıl bir rol üstleneceği ve bu düzende kimin söz sahibi olacağı gibi sorulara son cevabı silahlar verecek.

Camilerden cihat çağrısı

Gece saatlerinde Feluca’da cereyan eden çatışmalarda en az 60 Iraklı’nın öldüğünün ve ölüler arasında 16 çocukla çok sayıda kadının da bulunduğunun öğrenilmesinden sonra kent camilerinde halka cihat çağrısında bulunulması, iç savaş senaryolarının hiç de gerçek dışı olmadığını gösteriyor.

Amerikan işgal gücü ise soğukkanlılığını korumaya çalışıyor. Yüzlerce Amerikan askeri tarafından kuşatılan Feluce’de gergin bekleyiş sürerken Amerikalı kurmaylar Mukteda el Sadr’a bağlı Mehdi Ordusu’nun dağıtılacağını söylüyorlar. Askeri sözcü general Mark Kimmitt, kararlılıkla düşmanın üzerine gideceklerini, hedeften şaşmayacaklarını ve ellerindeki bütün askeri gücü seferber edeceklerini söyledi.

El Sadr'a teslim ol çağrısı

Şii milis kuvvetleriyle Sünni direnişçilere karşı aşırı kuvvet kullanıldığı ve bunun da siviller arasındaki can kaybının artmasına yol açtığı şeklindeki eleştirileri yanıtlayan general Kimmitt, sivillere zarar gelmemesi için azami itina gösterdiklerini ancak radikal unsurların sivilleri kendi emellerine alet etmeye çalıştıklarını, ifade etti. Amerikan kuvvetlerinin kuzeyde Sünni ve güneyde de Şii olmak üzere iki cephede savaşmak zorunda kaldığı şeklindeki görüşe katılmadığını belirten Amerikan askeri sözcüsü şiddetin sona ermesi için El Sadr’ın Irak polisine ve adaletine teslim olması gerektiğini sözlerine ekledi.

Necef’e geçtikten sonra halkı kışkırtmaya devam eden Şii lider El Sadr ise yönetimin, işgal kuvvetleriyle işbirliği yapan değil gerçek Iraklılar’a devredilmesini istedi. Sözcüsü El Sadr’ın kan dökülmesini önlemek ve kaldığı caminin dinsizlerce basılmasına mahal vermemek için Kufa’dan Necef’e geçtiğini söyledi.

"Direniş tabana yayılıyor"

Saddam yanlılarından sonra şimdi de radikal Şiiler’in işgal kuvvetlerine karşı ayaklanması, direnişin tabana yayıldığının işareti. Amerikan süper gücü ise kitle ayaklanması tehlikesine gözlerini kapatıyor ve "tek cephe vardır, o da Irak’tır", mantığıyla hareket ediyor. Ülkenin kuzeyindeki Kürt bölgelerinde nispeten sakin bir hava eserken, Avrupa, Japonya ve Latin Amerika ülkelerinin asker üslendirdikleri merkezi ve güney Irak terörün kucağına sürükleniyor.

Şiiler kolay yılmayacak

Sünni üçgenindeki saldırılarda direnişçiler önce çok sayıda bomba patlatıp daha sonra askeri konvoylara tanksavar ateşi açarken, Şii bölgelerindeki saldırılarda bu kadar metodik davranılmıyor. Bunda Mehdi ordusunun askeri tecrübesinin az olması rol oynuyor. Ama Şiiler’in işgal kuvvetleri karşısında kolay yılacağı da sanılmıyor. El Sadr’ın yardımcısı El Yakubi’yi tutuklandıktan sonra elleri kelepçeli gösteren video kayıtlarının yayınlanmasının ateşe körükle gitmek olduğunu belirten yerli gözlemciler, "Bunun gerginliği arttıracağını ve halkın bütün Irak’ta işgal kuvvetlerine karşı ayaklanmasına yol açabileceğini", belirtiyorlar.