Irak mali yardım bekliyor

Iraklı ekonomist Essam el Hafagi, çarşamba günü Tokyo’da yapılacak kreditörler konferansı öncesinde Irak’ın acı gerçeklerinin gözönünde bulundurulması gerektiğini söylüyor. Bir yıl önce Madrid’de gerçekleştirilen ilk kreditörler konferansında Irak’a büyük vaadlerde bulunulduğunu, ancak bunlardan sadece çok küçük bir kısmının verildiğini hatırlatan El Hafagi, borçların hibe edilmesi için yapılan uluslararası girişimlere rağmen Irak’ın hala borç içinde yüzdüğünü hatırlatıyor.

Ancak El Hafagi’ye göre, Irak’ın sorunları arasında işsizlik çok daha önemli bir yere sahip. Hafagi, "Bu noktada Irak’taki sefalet, hayat koşullarının durumu önemli bir sorun. Yirmi yıl önce Irak kişi başına düşen gelirde Yunanistan gibi ülkelere çok yakındı. Şu an ise işsizlik gibi sorunları çözebilecek gerçek formüller yok ortada. Irak’ta bugün ordu ve polis teşkilatı dışında istihdam sağlayacak kurum yok" diyor.

El Hafagi, Irak’taki mevcut imar projelerinde Iraklılar’ın istihdam edilmediğini, bazı firmaların Iraklı çalışanlara güvenmediklerini bizzat itiraf ettiğini belirtiyor. El Hafagi’ye göre, Irak’ta tam bir kısırdöngü yaşanıyor. İşsiz, dolayısıyla umutsuz ve öfkeli bir halk, nefrete ve her çeşit militan gruba bulunmayacak bir malzeme sunuyor. Sonuç ise ülkede şu an hakim şiddet ortamı. Şiddet ortamı ise sonuçta yine istihdam yaratılamamasına neden oluyor.

Sözler tutulmadı

El Hafagi, Tokyo’daki kreditörler konferansında önceliğin, bir yıl önce verilen sözlerin tutulması olduğunu vurgulayarak "Madrid’de geçen yılki konferansta sözler verildi. Ardından ABD Başkanı Bush 18 milyar 400 milyon dolarlık yardım için Kongre’den onay çıkarttı. Bir yıl geçti ve şimdiye kadar sadece bir milyar dolar verildi" diye konuşuyor.

Madrid Konferansı’nda 37 ülke toplam 13 milyar 600 milyon dolarlık yardım sözü vermişti. Bu miktardan da ancak bir milyar dolar Dünya Bankası ve BM Irak fonuna aktarıldı. Iraklı ekonomi uzmanı Essam El Hafagi, başından beri Irak savaşına karşı olan ve şimdi Irak’ta sorumluluk almaktan kaçınan ülkelere de geride durmamaları çağrısında bulunuyor:

"Irak’ın hala büyük ölçüde ABD’nin kontrolünde olduğu sır değil. Ama bu ülkeler savaşa karşı tutumlarıyla Irak’ta itibar kazanmış oldukları için bu durumu değerlendirebilir. Bu ülkelere şunu söylemek istiyorum: Biz haklıydık, Amerika şimdi batağa saplandı’ düşüncesi ile teselli olup seyirci kalmayın."