1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak petrolleri için dev rekabet

4 Kasım 2009

Güvenlik ve istikrarın sağlanamadığı Irak’ta zengin yer altı kaynaklarını işletebilmek için dünyanın enerji devleri arasında büyük rekabet yaşanıyor. Enerji satrancında sürpriz hamleler ABD devlerini zora soktu.

https://p.dw.com/p/KODi
Irak savaşını protesto gösterilerinde "ABD'nin petrol için Irak'ı işgal" ettiği teması işleniyordu. Ancak gelinen aşama ABD şirketleri için sürpriz oldu.Fotoğraf: AP
Irak Ölproduktion Ölraffinerie Erdöl Öl
Fotoğraf: AP

Irak dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip üçüncü ülkesi. ABD'nin “Irak petrollerini kontrolü altına almak için” Saddam Hüseyin'e savaş açtığının iddia edilmesi de bundan.

‘Rand Corporation’ uzmanlarının 11 Eylül’den sonra Beyaz Saray’a sundukları, ‘terör saldırılarının başlıca failleri Suudi Arap. Bu bakımdan Suudi Arabistan’ın sadık Amerikan müttefiki olduğu şüphe götürür ve ABD vakit kaybetmeden kendine alternatifler aramalıdır’, şeklindeki rapor bu tezi desteklemekteydi. Ancak Amerikan petrolcülük şirketleri şimdiye kadar Irak petrolünden pay alamadı. Haziran ayındaki Irak petrolleri ihalesine katılan ve çoğu Amerikan olan 35 yabancı şirket, son anda teklifini geri çekmiş ve bir Çin-İngiliz konsorsiyumu ile İtalyan tröstü ENİ dışındaki hiçbir yabancı şirket işletme ruhsatı alamamıştı.

ABD devleri neden çekingen?

Amerikan tröstlerinin çekingen davranmasının nedeni, Irak hükümetinin ortaklık anlayışının kendi ticari çıkarlarıyla uyuşmamasıydı. Irak hükümeti bugünkü düzeyin üzerinde üretilecek petrolün her variline belli bir marj ödenmesini öngören 20 yıl süreli anlaşmalar imzalıyor. Kâra ortak edilmemek ve varil başına sadece 2 Dolar’lık fark ödenmesi Amerikan tröstlerinin işine gelmemişti.

Kendinden son derece emin görünen Irak Petrol Bakanı Hüseyin Şaristani, 1960’larda devletleştirilen Irak petrollerinin yeniden özelleştirilmesinin söz konusu olmadığını söylüyor. Şaristani aynı zamanda hiçbir devlete minnet borçları olmadığını da vurguluyor:

“Saddam dönemi kapandı. İç ya da dış politik mülahazalar kararımızı değiştiremez.”

Irak tavsiye dinlemek istemiyor

Irak yönetimi yabancı şirketleri kâra ortak etmemekte kararlı. Petrol Bakanı Hüseyin Şaristani, ABD’nin son yıllarda Irak petrollerine uzanmaya teşebbüs ettiğini ama buna meydan vermediklerini belirtiyor:

“ABD'de bize akıl hocalığı yapmak ya da öneri getirmek isteyenlerin olduğunu söylemiyorum. Ama petrol bakanlığı olarak kimsenin öğüdüne ihtiyacımız yok ve yapılan önerilere de kulak asmıyoruz.”

Ancak Irak’ın uzman görüş ve önerilerine ihtiyacı olacak. Mevcut ham petrol rezervlerinin 115 milyar varili bulduğu tahmin ediliyor. Tahmini rezervlerin de bu rakama eklenmesiyle Irak dünyanın en büyük petrol üreticisi durumuna gelebilir. Irak’ın bir diğer avantajı da petrol çıkarmanın çok kolay olması. Irak savaşlardan çok çekti. 1980 – 88 yılları arasındaki İran savaşı sırasında petrol üretimi düştü. Kuveyt işgalini izleyen BM yaptırımları yüzünden petrol tesisleri yenilenemedi. Amerikan birliklerinin Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından sonra da durum düzelmedi. Irak günde 2,3 milyon varil ham petrol üretiyor. Yani üretim son savaştan önceki düzeyde. Irak yönetimi de durumun yakında düzelebileceğine ihtimal vermiyor. Hedef, üretimi beş yıl zarfında bir kat arttırabilmek.

Türk şirketleriyle ortaklık

Teknoloji ihtiyacının siyasi kararlar kadar rol oynamadığı anlaşılıyor. Petrol gelirlerinin nasıl paylaştırılacağı, üretimi arttırmaktan daha fazla önemseniyor. En verimli yataklar güneydeki Şii bölgesiyle kuzeydeki Kürt bölgesinde bulunuyor. Her iki halk grubu da Sünnileri servetine ortak etmek istemediği için petrol yasası bir türlü çıkarılamıyor. Yasanın bekletilmesine aldırmayan Kürtler şimdiden Türk şirketleriyle ortaklık kuruyorlar.

Irak’ın petrol tesislerini ayağa kaldırabilecek Alman teknolojisinin bir türlü bu ülkeye girememesinde güvensizlik kadar yolsuzluk da rol oynuyor. Eski petrol bakanlarından Fadıl Çelebi, Irak’ı 180 ülkelik yolsuzluk listesinin 178. sırasında gösteren uluslararası şeffaflık örgütü raporuna atfen, kaçakçılık, karaborsa ve yolsuzluk yüzünden her yıl yüz milyonlarca dolar kaybedildiğini söylüyor:

“Zayıf bir merkezi hükümeti, Kürtler, Araplar ve ülkenin çeşitli bölgelerindeki halk ciddiye almaz. Çünkü herkes bölgesindeki petrolü kimseyle paylaşmak istemiyor.”

Peter Philipp / Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Meltem Karagöz