1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak'a asker gönderecek ülke aranıyor

Peter Philipp5 Ağustos 2004

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Irak’ta görev yapan BM elemanlarına askeri destek vermek için hiçbir devletten teklif almadığını açıkladı. Bu nedenle, BM Irak temsilcisi Eşref Cihangir Gazi başkanlığındaki misyon, ABD liderliğindeki koalisyon güçleri tarafından korunacak. Bunu gerek Irak, gerekse Afganistan’da görev yapan BM ve yardım örgütleri için cesaret kırıcı olarak nitelendiren DW'den Peter Philipp’in yorumu:

https://p.dw.com/p/Aa1x

"Devletler hukukuna aykırı bir savaşı kazanan güçlerin, günün birinde savaş aleyhtarlarının görmezlikten gelemeyeceği somut koşullar yaratması, hiddet uyandıran bir gelişme”. Solcu Alman gazetelerinden ”Tageszeitung” un yorumunda bu satırlar yer alıyor. Yorumcu aynı zamanda hiddetin durumu değiştirmeye yardım etmeyeceğini de ekliyor. Gerçekten de, şimdi asıl önemli olan yardım etmek. Gerek Irak, gerekse Afganistan’da, normal koşulların sağlanması , egemenliklerine kavuşmaları ve demokrasinin tesis edilmesi için yardım etmek zorunlu.

Ancak yardımın sağlanması zora koşuluyor. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın da belirttiği gibi, BM misyonunu korumaya hiçbir devlet hazır değil ve bu nedenle BM, Amerikan ordusunun desteğine muhtaç kalıyor. Bu, cesaret verici bir durum değil, çünkü Amerikan korumasının ne kadar etkili olduğu ortada. Aynı zamanda, ABD-BM işbirliği, Washington aleyhtarlarının BM’i saldırgan ve işgalci tarafın yanında görmesine yol açacaktır.

Bunun BM açısından doğuracağı sonuçları, bir yıl önce Bağdat’taki BM karargahına düzenlenen bombalı saldırı açıkça göstermişti. Diğer yandan, Irak’ın yeniden imarına yardımcı olmak amacıyla bu ülkede faaliyet gösteren devletlerin vatandaşlarına yönelik saldırılar, kaçırmalar ve cinayetleri de unutmamak gerekir. Irak’ta her yabancının Amerikan işbirlikçisi olarak algılanması ve terörislerin hiçbir ayrım yapmadan tüm batılıları hedef olarark seçmesi yüzünden, yardım örgütleri de bu ülkeyi çoktan terketti.

Afganistan’da da koşullar farklı değil. Alman ”Malteser” örgütünün iki elemanının öldürülmesi üzerine, Taliban’ın hala kol gezdiği güneydoğu bölgesindeki yardım faaliyetleri sona erdirildi. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü ise, Afganistan’dan tamamen çekildi. Bunun nedeni ekipten 5 kişinin öldürülmesinin yanısıra, Taliban’ın, sınır tanımayan doktorların ABD ile işbirliği yaptığını iddia eden kampanyaydı. Afganistan ya da Irak’ta bu tür iftiralara karşı hiçbir mücadele olanağı yok.

Bu koşulların acısını çekenler, her zaman olduğu gibi, yoksullar ve yardıma muhtaç durumda olanlar. Sınır Tanımayan Doktorlar’ın geniş kesimlere hizmet veren hastaneleri kapatıp gitmesi, tıbbi müdahale ve ilaç dağıtımının tümüyle kesilmesine yol açtı. Afganistan’daki merkezi yönetim ve ABD ise bu bölgede etkinlik gösteremiyor. Sonuçta ister Irak’ta olsun iste Afganistan’da, sefalet içindeki insanlar, radikal tezlere kanıyor. Ve böylece, çağdaş ve özgürlük ilkelerine dayanan devlet sistemi hedefinden giderek uzaklaşılıyor.