1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak'ta gözler referandum sonucunda

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu17 Ekim 2005

Anayasa referandumunun ardından oy sayımının devam ettiği Irak’ta beklentiler, anayasanın kabul edileceği yönünde. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, referandumda anayasanın “muhtemelen kabul edildiğini“ ve herkesin bu görüşte olduğunu belirtti…

https://p.dw.com/p/AaTS
Anayasa referandumu sonuçlarının yarın açıklanması bekleniyor
Anayasa referandumu sonuçlarının yarın açıklanması bekleniyorFotoğraf: AP

Irak’ta Cumartesi günü yapılan anayasa referandumunun ardından oyların sayımı sürüyor. Resmi sonuçların Salı günü açıklanması bekleniyor, ancak çeşitli illerden sonuçlar dünden itibaren gelmeye başladı. Öncelikle Sünniler’in referandumu boykot etmemesi ve genel katılımın yüzde 60’ın üzerinde olması Amerikan yönetimi ve koalisyon ortaklarını memnun etti.

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, referandumda anayasanın “muhtemelen kabul edildiğini“ herkesin bu görüşte olduğunu belirtti. Rice referandumu teröristlere ağır bir darbe olarak tanımladı. Referandumun kabul edilmesi için üç ilde halkın üçte ikilik çoğunun “hayır“ dememesi gerekiyordu. Sünni bölgelerden bir ilde “hayır“, diğerlerinde “evet“ çıkmasıyla anayasanın kabulü önündeki engel aşılmış oldu.

Sünniler boykota gitmedi

Sünniler referanduma götürülen taslakla Şiiler ve Kürtler karşısında haklarının yendiğini, taslağın ülkeyi bölünmeye götüreceğini savunuyor. Ancak Ocak ayındaki meclis seçimlerinde yaptıkları gibi boykot yoluna gitmediler ve bu referandumda oy kullandılar. Anayasanın kabul edilmesi için oy kullananların yarısından fazlasının ''Evet'' demesi ve Irak'ın 18 ilinin üçünde oyların üçte ikisinin ''Hayır'' çıkmaması gerekiyor.

İşte bu nedenle referandumda sandıkların kapanmasının ardından gözler ilk olarak Sünni nüfusun yoğun olarak yaşadığı bölgelere çevrildi. Ama sadece bir ilde üçte ikilik çoğunluğun hayır dediği, Sünni nüfusun yaşadığı diğer iki il olan Dilaya ve Ninova’da çoğunluğun anayasayı kabul ettiği belirtiliyor. Diyala’da evet oylarının yüzde 70 oranında olduğu, on sandıktaki oyların ise usulsüzlük nedeniyle açılamadığı açıklandı. Sünniler’in çoğunlukta olduğu Ninova’da ise 95 bin 400 ''hayır'' oyuna karşılık 264 bin kişinin anayasaya ''evet'' dediği bildiriliyor. Sünniler’in büyük çoğunluğunun “hayır“ dediği kent ise devrik lider Saddam Hüseyin’in doğum yeri Tikrit oldu. Tikrit’te yüzde 96’lık kesimin hayır oyu kullandığı bildirildi.

Oy kullanılmayan bölgeler oldu

Seçim komisyonu verilerine göre ülke genelindeki 6 bin seçim mahallinin bir kısmında oy kullanılamadı. Iraklı yetkililer, özellikle Sünniler’in yoğun olarak yaşadığı Anbar bölgesinde, direnişçiler ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar nedeniyle her üç seçim mahalinden birinin açılamadığını belirtiyor.

Irak’ın başka bölgelerinde de usulsüzlükler ile ilgili haberler geliyor. Seçim yasasına göre sonuca itirazların, seçimden sonra üç gün içinde yapılması gerekiyor. Referandumdan “evet“ oyu çıkması ve anayasa taslağının kabul edilmesi durumunda Irak’ta 15 Aralık’ta meclis seçimleri yapılacak ve geçici hükümet belirlenecek.

Uzmanlar “evet“ sonucu bekliyor

Irak uzmanı Alman gazeteci yazar Michael Lüders de Şii ve Kürtler’in yüzde 80’i bulan nüfus çoğunlukları nedeniyle referandumdan çok büyük ihtimalle “evet“ sonucu çıkacağını belirtiyor, ancak bunun sorunların çözüldüğü anlamına gelmediğini vurguluyor. Anayasa taslağının hazırlanmasında ve hemen referanduma sunulmasında dış baskıların belirleyici olduğunu, Iraklılar’ın oylamaya gitmeden önce daha fazla süreye ihtiyaç duyduklarını belirten Lüders, Anayasa taslağının eksik yönlerini şöyle sıralıyor:

“Yeni anayasada iki büyük anlaşmazlık noktası var. Biri, Irak’ın İslami bir devlet olup olmayacağı. Burada Anayasa bir orta yol buldu ama uygulaması zor. Buna göre Irak vatandaşları hukuki anlaşmazlıklarda kendileri için dünyevi hukukun mu şeriatın mı uygulanacağına kendileri karar verecek. Ama özellikle Şii dini adamlarından gelen ağır baskı, vatandaşların kendi kararını vermesini imkansız hale getiriyor.“

İç savaş uyarısı

Lüders, ikinci anlaşmazlık konusunun da merkezi yönetimin durumu olduğunu belirtiyor. Yeni anayasa ile merkezi idarenin yetkilerinin bölgelerin lehine kırpıldığına işaret eden Michael Lüders, “Yani, kuzeydeki Kürtler ile güneydeki Şiiler çok fazla özerklik kazanıyorlar, ayrıca bölgelerindeki petrol kaynaklarından da büyük pay alıyorlar. Sünniler’in ise eli boş kalıyor“ diyor. Irak uzmanı gazeteci yazar Lüders, Sünniler ile varılan uzlaşmaya aslında tam olarak bir uzlaşma denemeyeceğini ve kısa sürede ülkenin bir iç savaş ortamına sürüklenebileceğini belirterek şöyle konuşuyor:

“Sünniler’e anayasa üzerinde değişiklik tekliflerini formüle edebilecekleri bir komisyon kurulacağı söyleniyor. Ama Aralık’tan, seçimlerden sonra. Ama diğer yandan yeni mecliste de Şiiler ve Kürtler nüfuslarından dolayı çoğunluğu oluşturacaklar. Yani Sünniler değişiklik isteklerini dile getirebilecek, ama bu istekler Şii ve Kürtler’e uymadığı sürece meclisten geri dönecek, yani asıl sorun varolmaya devam edecek.“