1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Irak'ta petrol gelirlerinin hesabı soruluyor

DW ve Ajanslar1 Şubat 2005

Irak’ta oyların sayımına ikinci kez başlanırken, Bağdat’daki Amerikan sivil yönetiminin petrol gelirlerinin nereye harcandığının hesabını verememesi skandalı gündemde. Amerikan Sayıştay’ının yaptığı araştırmada 8 milyar 8 milyon Amerikan Doları’nın nereye harcandığına dair hiçbir belge bulunamadı…

https://p.dw.com/p/AayM
Irak'ta Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra Irak’ın petrol gelirleri Amerikan sivil yönetimine emanet edilmişti.
Irak'ta Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra Irak’ın petrol gelirleri Amerikan sivil yönetimine emanet edilmişti.Fotoğraf: AP

Irak’ta oyların ikinci kez sayımı başladı. Bağımsız Seçim Komisyonu, sayımın gözlemciler ve gazetecilerin eşliğinde yapıldığını açıkladı. Çıkacak sonuçlar bir yana Iraklılar’ın seçime katılım düzeyi bile dünya kamuoyunu etkiledi. Irak’a savaş kararını veren ABD Başkanı Bush ise sonucu izlediği politikanın başarısı olarak görüyor. Bush bu durumun keyfini, dün İngiltere, Almanya ve Fransa devlet ve hükümet başkanları ile yaptığı görüşmelerde de çıkardı.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Bush’un Schröder, Blair ve Chirac’la yaptığı telefon görüşmelerinin ayrıntıları açıklanmazken, Pazar günü yapılan seçimlerin büyük bir başarı olduğu konusunda görüş birliğine varıldığı vurgulandı. Irak’taki seçimlerin organizasyonunda önemli bir rol üstlenen BM’in Genel Sekreteri Kofi Annan da sonuçtan memnun olduğunu açıkladı.

Annan seçimlerden memnun

BM Genel Sekreteri örgütünün Irak seçimlerinde üstlendiği rolü başarıyla yerine getirdiği görüşünde. Şu sıralar Afrika ülkelerini ziyaret eden Annan, sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada, kısa süreye ve tüm tehditlere rağmen seçimleri organize eden ve gerçekleştiren Iraklılar’a teşekkür etti. Annan’ın sözcüsü Fred Eckhard Genel Sekreter’in seçin sonrasında işbirliğine verdiği önemi de vurguladı:

“Şimdi önemli olan, hangi nedenle olursa olsun, sandık başına gitmeyen ya da gidemeyen herkesin anayasanın hazırlanmasına katkıda bulunmasıdır. Birleşmiş Milletler seçimler konusundaki desteği başka konularda da sürdürmeye hazırdır. Örneğin anayasanın hazırlanmasına eşlik edebiliriz.”

Annan’ın sözcüsü Eckhardt, bununla birlikte BM’nin özel temsilcisi Lakdar Brahimi’nin bir zamanlar Afganistan’da olduğu gibi Irak’ta anayasanın hazırlanması konusunda yardımcı olabileceği söylentilerini ne doğruladı ne de yalanladı. Sadece dünya forumunun görevinin kontrol değil, eşlik etmek olduğunu vurguladı. Sözcü, BM’nin şu aşamada Irak’ta daha fazla görev üstlenmesinin mümkün olmadığını da dile getirdi.

Petrol gelirleri nereye gitti?

Bu arada, Bağdat’daki Amerikan sivil yönetiminin petrol gelirlerinin nereye harcandığının hesabını verememesi skandalı gündemde. Amerikan Sayıştay’ının yaptığı araştırmada 8 milyar 8 milyon Amerikan Doları’nın nereye harcandığına dair hiçbir belge bulunamadı.

1483 sayılı BM kararı Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonra Irak’ın petrol gelirlerinin Amerikan sivil yönetimine emanet etmişti. Ancak yöneticilerin bu görevlerini ağır biçimde ihmal ettikleri ortaya çıktı. Sayıştay’ın Irak’tan sorumlu Daire Başkanı Ginger Cruz sivil yönetimin yeddi emin görevini gerektiği gibi yerine getirmediğini belirterek şunları söyledi:

“Kontrollerin yeterli ve efektif olmadığı sonucuna vardık. Sivil yönetim, BM’nin veridiği görevi, ülkenin gelirlerini gerçekten Irak halkının refahı için kullanma görevini yerine getirmemiştir. Bizce, Sivil Yönetim Irak’ın gelirlerini yönetme görevini daha iyi yerine getirmeli ve harcamaları daha iyi kontrol etmeliydi.”

Rüşvet iddiaları

Sayıştay Daire Başkanı Cruz, örnek olarak kendilerine 1 milyar 400 milyon Amerikan Doları’nın helikopterle bir bankaya götürüldüğünün söylendiği, ancak paranın yatırıldığı bankadan makbuz gösterilemediğini veriyor. Ayrıca bakanlıklarda yapılan kontrollerde, maaş listesindeki 8206 memurdan sadece 600’ünün işinde olduğu anlaşılmış.

Sayıştay’ın raporunda bazı Amerikan şirketlerine görülen hizmetin karşılığı olamayacak miktarda yüksek ödemeler yapıldığı ve sivil yönetimdeki Amerikan memurların bile 300 bin dolara varan rüşvetler aldıkları belirtiliyor. İnceleme yapılan dönemde Irak’ta sorumlu olan Sivil Yönetici Paul Bremer suçlamaları, Irak’taki kaos ortamında kontrolün mümkün olmadığı gerekçesi ile geri çevirdi.